Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/792 E. 2020/741 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/792 Esas
KARAR NO : 2020/741

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından sigorta poliçesi ile sigortalı olan ——- sorumluluğunda bulunan ——-firmasına ait ve davalının idaresindeki ——-çekici ve bu çekiciye takılı —— tarihinde ————–götürmek üzere teslim alınan dava ——- olduğu kumaş emtiaların ——- çalınmış olduğunu, hırsızlık olayının belirtilen sürücünün aracını emniyetli bir yere park etmeden uyuduğu yerde meydana geldiğini, düzenlenen eksper raporuna göre emtia hasar bedeli 9.891,42 TL’nin sigortalısına ödendiğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borca itiraz edildiğinden takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir netice elde edilemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, borçlunun takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 12/02/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, gece vaktinde ve puslu havada teslim aldığı emtia malzemeleri ve mühürlü aracıyla hareket edip, güvenli olmayan yere aracını park eden, araç içinde uyuyan, dikkat ve özen yükümlüğünü yerine getirmeyen davalı —– oluşturduğu ———— sürücüsü davalı .—- hizmet kusuru sebebiyle %100 oranında aslı ve tamamen kusurlu olduğunu,—- oluşturduğu tır aracı sürücüsü davalı …— çalıştıranı olan, çalınan emtiaları taşımak için sahibinden ücret alan ve bu konuda fatura düzenleyen, belirtilen emtiaların davalı … tarafından taşınmasını sağlayan sigortalı dava dışı—- —————– isimli firmanın meydana gelen olayda herhangi bir etkisinin olmadığı ve Tamamen kusursuz olduğu, çalınan emtiaları sahibinden taşımak için alınmasını sağlayan dava dışı——- ile sigortalı olduğu, bu nedenle davacı … tarafından olayla ilgili —-incelenmesi yaptırıldığı, eksper raporu sonunda çalınan emtiaların bedeli tazminat tutarının 9.891,42 TL olduğunun tespit edildiği, ve belirtilen miktarın 27.03/2017 tarihinde dava dışı sigortalı firmaya ödendiği, sigortacılık tekniği açısından teknik bilirkişi tarafından tespitler doğrultusunda, davacının rücu hakkından bahsedilebileceği, mahkememizce davacının rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde teknik bilirkişi tarafından hesaplanan bedelin sigortalısına yaptığı ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, temerrüt tarihi ile icra takip başlangıç tarihi arasında işlemiş faizin 432,75 TL olduğu, uyuşmazlık hususunda tüm ve nihai takdirin mahkememizde olduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır. 24/08/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, Delil olarak sunulan kumaş üzerinde yapılan incelemeler sonucunda aşağıdaki tespitler yapıldığını, ——- olduğu, tespit edilen teknik özelliklere göre dava dosyasına sunulan’’—————belgelerinde belirtilen kumaşın teknik ——————tarihinde mahkememize numune olarak sunulan kumaşın birbirine uygun olduğunu, ——— beyannamelerinde belirtilen ödeme beyanları ile ödenen vergiler, nakliye giderleri ve ek maliyetler nedeni ile oluşan giderler, çalınan ürünler sebebi ile firmanın uğradığı kayıplar da göz önüne alındığında takdirin mahkememizde olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı … şirketinin Sigortalısı şirketin——- —————– ürünlerinin çalınması nedeniyle oluşan zararının dava dışı kendi sigortalısına ödediğini, zarardan taşıma işini gerçekleştiren araç sahibi —- sorumlu olduğunu ileri sürerek, 9.891,42 TL tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenle itirazıp iptali davası açtıklarını sonuç olarak davalının 9.891,42 TL asıl alacağa 397,55 TL faize ve borcun ferilerini yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. Kişiye karşı açmış olduğu rücu olacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda, Davacı …——- tarihinde —- olayının gerçekleştiği 12/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre hırsızlık olayı nedeniyle davacı … tarafından 9.891,42 TL hasar bedelinin sigorta tazminatı olarak ödendiği, sigortalı dava dışı —— meydana gelen olaydan hizmet kusuru sebebiyle %100 oranında sorumlu ve kusurlu olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen olaydan hizmet kusuru sebebiyle %100 oranında sorumlu ve kusurlu olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esasa alınabilecek olduğu vicdani kanaati ile bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ,——————- Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir. Somut olayımızda hırsızlık olayından kaynaklı oluşan zararın davalı tarafından belirlenebilmesi mümkün olmadığından, böylece borçlunun borçunu yalnız başına tahkik ve tayin etmesi beklenemeyeceğinden ayrıca takibe itiraz dilekçesindeki hususlar nazara alınarak davalı aleyhine yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
İtirazın iptaline takibin devamına icra inkar tazminatına ilişkin talebin ise alacağın likit olmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 675,68 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 168,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 506,75‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 168,93 TL peşin harç toplamı 213,33‬ TL ile 2.494,95‬ TL (2.400,00 TL bilirkişi ücreti, Dosya ücreti 1,75 TL, 28,50 TL müzekkere masrafı, 48,50 TL elektronik posta masrafı, 16,20 TL Tebligat gideri) olmak üzere toplam 2.708,28‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5————— davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.