Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/789 E. 2020/257 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/789 Esas
KARAR NO : 2020/257

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirkete ait ve ————seri numaraları dahil bu aralıkta yer alan ————- numaralı ——— çalındığını/kaybolduğunu, konu ile ilgili olarak en yakın zamanda suç duyurusunda bulunulacağını, 2017 yılına ait yukarıda seri numaralı bildirilen faturaları barındıran koçanların hırsızlık nedeniyle zayi olduğunu beyanla, TTK m. 82/7 uyarınca zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
————– tarihli ara karar ile dosyanın seçilecek bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle : ”
Davacının, ———————–seri numaralı faturaların içinde yer alan ———- numaralı fatura koçanlarıdır.
Davacı yanın— yıllarına ait incelenen ——————- faturalar hariç tüm faturaların kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Firma yetkilileri, bu faturaların asıl ve suretlerinin ellerinde olmadığını beyan etmişlerdir.
Kaybolan veya çalınan faturaların mükellefin iradesi dışında kötü niyetli kişilerce kullanılarak piyasaya sürülmesi sonucu fatura sahibi mükellefin çeşitli incelemeler veya cezalarla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Faturası kaybolan veya çalınan mükelleflerin cezalarla karşılaşmamaları için —– takip etmeleri gerekir.
Kaybetmek; Kendisinin olan bir şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmemek.
Çalmak ; Başkasının malını gizlice almak.
Kaybolan ve çalınan şeyin (Faturaların) ispatı ise hukuken bir tespite dayandırılması gereklidir.———– açısından bazen bir tespitin bile yeterli olmadığı ve başka prosedürlerinde devreye girdiği bunun da mükelleflerin birçok sıkıntılarla karşı karşıya getirdiği bilinmektedir. Kaybolan veya çalınan faturaların —-ayrı bir özellik ve sonuç taşımaktadır. Uygulama da boş faturaların kaybolması veya çalınması vergi mükellefleri için önemli bir risk oluşturmaktadır. Bu tür faturalar mükellefin iradesi dışında başkaları tarafından düzenlenerek piyasaya sürülmektedir. Buda mükellefin vergi incelemeleri sırasında ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelmesi demektir. Kaybolan veya çalınan faturalarla ilgili vergi mükellefinin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren ilgili vergi dairesine bildirmek zorundadır. Kimi zaman bu durum vergi incelemesi sırasında da tespit olunabilmektedir. Kaybolan faturaların muhasebe açısından hiç bir hukuki değeri bulunmamaktadır. Uygulamada denetim elemanları zayi olan boş fatura ciltlerine ait hasılat takdirlerinde varsayıma dayalı matrah takdir edebilmektedir. Kaybolan faturaların işletme içinde düzenlenecek bir tutanakla tespit edilmelidir. Düzenlenen tutanakta işletme ile ilgili muhasebe sorumlusu, sahip veya genel müdür ile satış bölümü sorumlusunun imzaları bulunmalıdır. Tespit tutanağında; Kaybolan faturaların seri ve no’su gerekli araştırmanın yapılmasına rağmen faturaların bulunmadığı belirtilmeli, gazete ilanın verileceği mahkeme tespiti ve vergi dairesine bildirim konularına da ayrıca ter verilmelidir. Bu işlemden sonra ——- verilmesi gerekecektir. İlan metninde kayıp faturaların seri ve sıra no’su ile adedine yer verilmesi zorunludur. Bilahare tutanak ve gazete ilanıyla birlikte olayın tutanağa bağlandığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesine başvurularak tespit davası açılmalıdır. Dava dilekçesinde kayıp faturaların geçersizliği ve “—- verilmesi talep edilmelidir.
Diğer taraftan ticari faturaların işletme personeli tarafından kötü niyetli kullanılması, kaybedilmesi ve bu gibi durumlarda ilgili ——-suç duyurusunda bulunulması gereklidir.
Dosyada ———— Müdürlüğünden —– tarihinde —- hitaben gelen yazıda “————— tarh dosyası ve bilgisayar kayıtlarımız tetkik edilmiş olup; mükellef kurumun iş bu yazımız tarihi itibarıyla da/remize herhangi bir fatura kayıp bildiriminin bulunmadığı, hakkında düzenlenip dairemiz kayıtlarına İntikal etmiş bir vergi incelemesinin bulunmadığı, özel esaslara tabi mükellef kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde belirtilmiştir.
———-Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, savcılığın —– —-soruşturma dosyası ile takipsizlik kararı verdiği dosyada mübrez evraktan anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Davacı yanın TTK 82/7 maddesi anlamında “Kayıp ve çalındığını iddia ettiği dolu fatura koçanının ” somut delillerle ispatlanamadığı, dolayısıyla zayi belgesi talebinin yerinde olmadığı sonucuna erişildiği ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
6102 sayılı T.T.K’nın 82/7.maddesinde kanun koyucu ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” şeklinde ticari defterlerin ziyaına ilişkin düzenlemeye yer vermiştir.Yargıtay ———–.Hukuk Dairesi —– sayılı kararında “ticari defterlerini onaylatmayan tacirlerin Türk Ticaret Kanunu’nun 68.maddesinin 4üncü fıkrasında sözü edilen zayi belgesini alma imkanları bulunmamaktadır” demek suretiyle gerekli tasdikler yaptırmayan tacirlerin zayi belgesi alamayacaklarını hükme bağlamıştır.
Yine 6102 sayılı T.T.K’nın 18/2. Maddesinde “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” denilerek ,tacirlerin ticari hayatta,faaliyetlerinde ticari hayata uygun özeni göstermeleri beklenmiştir.
Eldeki dava incelendiğinde : talep TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca saklanılması zorunlu olan belge ve defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesidir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7.madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasal düzenleme dikkate alındığında hangi sebeplerle zayi belgesinin talep edilebileceğinin madde metninde sayıldığı, söz konusu sebeplerin tahdidi olmadığı ancak ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması, tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerçekleşmesi, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.Eldeki davada ise fatura koçanlarının ne şekilde zayi olduğunun davacı tarafça bilinmediği,, davacının fatura koçanlarının zayiine ilişkin geçerli hukuki bir sebep veya ispat aracını ileri sürmediği,tacirin basiretli davranma yükümlülüğü uyarınca davacının gerekli özen ve dikkati göstermediği , fatura koçanlarının korunması, saklanması ve zayinin önlenmesi bakımından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve gerek dosyaya celp edilen savcılık dosyasının incelenmesinde gerekse davacı tarafın beyanlarında hırsızlık olayına ilişkin herhangi bir delil ortaya konulmadığı,davacı taraf iddialarının soyut olduğu,bilirkişi raporunda da yapılan tespitler uyarınca vergi dairesine de herhangi bir kayıp bildiriminin yapılmadığı gözetilerek davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 10,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı