Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/773 E. 2021/584 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/773 Esas
KARAR NO : 2021/584

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2011 tarihinde müvekkili —- yaya olarak karşıya geçmek isterken —- plakalı aracın çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin bu kaza sonucu yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı şirket nezdinde— bulunduğunu, kaza nedeniyle şüpheli — soruşturma başlatılmış olsa da şikayet yokluğu nedeniyle—- gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davaya konu kaza sebebiyle müvekkili —- yapmalarına rağmen, çeşitli nedenlerle dava tarihine kadar ödeme yapılmadığını beyan ile, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, arz ve izah edilen nedenler ve sayın mahkemece resen nazara alınacak hususlarla, şimdilik 100 TL Geçici iş göremezlik tazminatı, 100 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 200-Tl tazminatın davalıdan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesin i, müvekkilinin— bulunan tedavi belgelerinin istenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza Tespit tutanağına göre; —– çarpması neticesinde yaralanmak trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağındaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —— poliçesi ile sigortalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılırsa, yalnızca teminat limitiyle sorumlu bulunduklarını, huzurdaki dava derdest ise reddi gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerektiğini, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden reddi gerektiğini, huzurdaki davaya ilişkin davacı talepleri sulh ile sonuçlandırılmış ise sulh ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı yanın delillerini tebliğ edilmediğini, kaza ile sakatlık ve kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, davayı —-konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası —- bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini beyan ile, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddin i, davanın İhbarını, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 11/07/2011 tarihinde meydana gelen olayda; Davalı tarafa sigortalı —–%30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya — %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunun kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; Adli trafik bilirkişisince; meydana gelen kazada dava dışı —- plaka sayılı — —%30 (Yüzde otuz) oranında, davacı yaya — %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını,– sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını, kusur ve geçici iş göremezlik süresi baz alınarak davacı —geçici iş göremezlik dönem zararının 539,29 TL olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik tazminat hesaplamasına mahal olmadığının, dosya içeriği incelendiğinde rapor tarihinden önce davalı tarafın davacı tarafa herhangi bir tazminat ödemesi yapmadığını, tarafların temerrüt, faiz, masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer talepleri konusunda hukuki yorum gerektiğinden takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğunun kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinden özetle; Dava dilekçelerinde HMK 107 gereği fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı müvekkili adına talep ettiği 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin arttırılarak 539,29-TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin aleyhine başvuru yapılan davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir
Trafik Bilirkişisi —– hazırlamış olduğu 07.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda;
a)Davalı tarafça sigortalı —plaka sayılı otomobil sürücüsü dava dışı —— %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu,
b)Davacı yaya —- %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
—- Numaralı mütalaa raporunda; davacı — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının — ve—Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında;
a)—- bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
b) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce hesap durumuna ilişkin olarak ———- rapor alınmıştır.
Dava trafik kazasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere maddi tazminat davasıdır.
Dosyada yapılan incelemede davalı —-, davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik taleplerine yönelik herhangi bir tazminat ödeme bilgisi görülmemiştir.
Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen—- plakalı aracın davalı şirket tarafından —- ———– olduğu, ölüm ve sakatlanmada kişi başına—– teminat limitli olduğu görülmüştür.
Dosyanın kül incelenmesinde davanın yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının maluliyeti belirlenerek—, dosyaya kazandırılan —- hesap bilirkişi raporunun denetime elverişli somut olaya uygun kaza ile zarar hesaplamasının doğru olduğu değerlendirmeleri ile hazırlanan 22/04/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde — tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu, yasal mevzuat gereği davalı — bakımından temerrüd tarihinin davaya konu kazanın —- ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasının kabulü gerektiği, dosyaya kazandırılan hasar dosyasının incelenmesinde davacının dava tarihinden önce ve kaza tarihinden sonra —- tarihinde ihbarda bulunulduğu yönünde beyanlarının mevcut olduğu ancak ihbarda bulunmak için hazırlanan dilekçenin sigorta şirketine ulaştığı tarihi tespit eder herhangi bir bilginin bulunmadığı, bu haliyle davalı sigorta şirketinin engeç dava tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Zira benzer konuya ilişkin—– karar sayılı ilamında; “Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte —–yapan— temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır.” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür.
Diğer yandan davacı vekilince temerrüt faizi olarak yasal faiz istenilmiş mahkememizce de yasal faize hükmedilmiştir.—-benzer konuya ilişkin; “Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan —–olup ticari faaliyet sırasında zarara neden olmuştur. Bu itibarla davada ——– olarak ticari faiz niteliğindeki —-hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde gerekçeye yer verilerek —– hükmedilmesinin zarara neden olan aracın ticari amaçlı olup olmadığı ve ticari faaliyet sırasında zarara neden olup olmadığı hususlarının mevcut olması şartına bağladığı anlaşıldığından somut olayımızda kazaya sebebiyet veren aracın kullanım amacının hususi olduğu, kullanım şeklinin hususi —- olarak belirlendiği ve ticari amaçla kullanılmadığı anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
Bunun yanında görülmekte olan davada davacının maddi tazminat taleplerine ilişkin verilen karar kabul ve red oranları nazara alınarak kesin olarak verilmiştir. —–
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)539,29 TL geçiçi iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Fazlaya ilişkin 100 TL’lik daimi iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE,
3-)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 43,66 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 35,90 TL ve 3,00 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 4,76‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç ve 3,00 TL ıslah harcı toplamı 74,8‬0 TL ile 3.503‬,00 TL (—–olmak üzere toplam 3.577,8‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,84 ve red 0,16 oranına göre hesaplanan 3.005,35 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-)Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- kabul edilen miktarı üzerinden 539,29 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——miktarı üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne hükmedilen maddi tazminat bedelinin toplamı kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.