Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/754 E. 2019/340 K. 22.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/754 Esas
KARAR NO : 2019/340

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin—— sayılı dava dosyasında davacı vekili 26.12.2018 tarihli dava dilekçesinde, borçlu şirketin müvekkili şirkete yaptırmış olduğu asansöre ilişkin faturanın 16.500.00 TL olan bakiye fatura bedelinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/19555 E. Sayılı dosyası ile 7 örnek ödeme emri gönderidiğini, icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından takibe, borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini beyan etmiştir. Borçlu davalının alacaklı müvekkili şirkete borcu bulunmadığını bu nedenle takibe konu borcu kabul etmediğini borcun fer’ilerine karşı da itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalının müvekkili şirkete olan borcunun müvekkili tarafından davalı borçluya teslim edilen mallara ilişkin olarak kesilen 07.02.2018 tarih —– no.lu 59.000.00 TL, bedelli 1 adet fatura bakiye alacağına dayanmakta olduğunu, söz konusu faturanın borçlu şirkete gönderildiğini ve borçlu şirketçe faturaya itiraz edilmeyerek borcun kabul edildiğini, davalı borçlunun faturadan doğan borcunu müvekkilinin tüm taleplerine rağmen ödenmemiş olduğundan, alacaklarının icra takibine konulduğunu, borçlunun borca ve fer’ilerine ilişkin itirazının haksız ve kötü niyetli olup itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin —–sayılı dava dosyasında davalı/ karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirkete ait ———- villanın müvekkili şirket ortağı —– ve ailesinin konut olarak kullanımına tahsis edildiğini, müvekkillerinin yaşlı ve hasta olduğunu, bu nedenle villanın merdivenlerini inip çıkamayacaklarından müvekkili şirket tarafından bu villaya ev tipi asansör yaptırılmasına karar verildiğini, davacı şirket ile asansör işi için 23.09.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca 17.500,00-TL ödeme yapıldığını, davacının sözleşme edimlerini yerine getirmediğini, taahhüt edilen işin sözleşme tarihindeki ederinin 50.000,00-TL+KDV civarı olduğu halde yapılan işin ederinin 20.000,00-TL+KDV civarında olduğunu iddia ederek; yapılan ödemeden 2.500,00-TL’nin 25.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi nispetindeki temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, uğranılan zarar karşılığı 2.500,00-TL’nin dava tarihinden başlayacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyası üzerinde yapılan incelemede asıl davanın 26.12.2018 tarihinde açıldığı, dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya 21.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, karşı davanın 04.02.2019 tarihinde açıldığı, davalı/karşı davacının arabulucuya 08.02.2019 tarihinde başvurduğu tespit edilmiştir.
İş bu dava dosyası mahkememizin ——– sayılı dosyasında verilen 16.04.2019 tarihli ara kararı gereği, —–esas sayılı dava dosyasındaki davalısı …’nin 04.02.2019 tarihli karşı dava talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 167. maddesi gereğince tefrikine karar verilmiş olmakla, … yönündeki talebin mahkememizin —— esasına kaydı yapılmıştır.
19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-6100 Sayılı HMK’nın 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 44,40-TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davalı vekili için takdir edilen maktu 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı HMK’nın İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.