Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/748 E. 2019/347 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/748
KARAR NO : 2019/347

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının —– kayıtlı avukat olduğunu, Üsküdar——.Noterliğince düzenlenen 11.03.2014 gün ve —- yevmiye nolu vekaletname ile davalının vekilliğini üstlenerek taraf olduğu İstanbul Anadolu ——.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/203 Esas sayılı dosyasında vekil sıfatı ile temsil ettiğini, davalının hiçbir sebep bildirmeksizin müvekkilini Üsküdar ——.Noterliğince düzenlenen 05.01.2016 tarih ve —— yevmiye nolu azilmame ile azlettiğini, vekalet ücretini de ödemediğini , bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu ——Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– — Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacıların ——– davalının ——— davanın 10.000 TL ———-ve 10.000 TL maddi tazminat istemli dava olduğu, — tarihli karar ile davacı … lehine —— isteminin kabulüne ,davacı ….——— de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu —–.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.06.2018 Tarih , 2018/260 Esas, 2018/207 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacının …, davalının …, davanın Alacak(Vekalet Sözleşmesinden kaynaklanan ) davası olduğu, davanın görev nedeni ile usulden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği , kararın 11.09.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya görevsizlik nedeniyle İstanbul Anadolu —–.Tüketici Mahkemesine tevzi edilmiş , İstanbul Anadolu —–.Tüketici Mahkemesinin 02.10.2018 Tarih , 2018/794 Esas, 2018/703 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacının …, davalının …, davanın Alacak davası olduğu, 02.10.2018 tarihli karar ile görevsizlik nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevsizlik nedeniyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği , kararın 16.04.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğunu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin 2018/651-813 esas ve karar sayılı, 0/05/2018 günlü ilamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 2014/17-2389 esas, 2016/129 karar sayılı, 10/02/2016 günlü ilamı).
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava Şartları başlıklı 114/(1)-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır, aynı kanunun 115 maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Avukatlık sözleşmelerinin hüküm ve sonuçlarına ilişkin her ne kadar avukatlık kanununda düzenlemeler olsa da ;avukat -müvekkil arasında yapılan sözleşmeler nitelik itibariyle TBK 502vd.maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmelerinden ayrı bir sözleşme türü değildir.Vekalet sözleşmesi Tbk 502.maddesinde” Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Eldeki dosya incelendiğinde ,mahkememizde görülen davanın mutlak ticari dava olmadığı,davacı tarafın tacir olmaması sebebiyle davanın nispi ticari dava da olmadığı,vekalet ücret alacağı talep eden davacının vekalet istemine konu davanın İstanbul Anadolu —.Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğü gözetildiğinde ,davaya konu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin Ticaret mahkemeleri olmadığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın istemine konu vekalet alacağına ilişkin uyuşmazlığa Türk Borçlar Kanunu 502.vd ve Avukatlık kanununun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetildiğinde görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemeleri olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, dava konusu uyuşmazlığın genel hükümler kapsamında olması, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında olmaması sebebiyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği ve dosya hakkında daha önce İstanbul—-.Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı olduğu ve bu sebeple 6100 sayılı Hmk’nın 21/1-c maddesi uyarınca görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın istinaf incelemesi için ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davanın nisbi ticari dava sayılamayacağı ayrıca mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı , taraflar arasındaki uyuşmazlığa genel hükümlerin uygulanması gerektiğinden görevli mahkemenin —-.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması sebebiyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Mahkememiz tarafından görevsizlik kararı verilmiş olduğundan ,
A)Mahkememiz kararının süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf yoluna başvurulması durumunda dosyanın istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
B)Mahkememiz kararının istinaf yoluna gidilmeden kesinleşmesi durumunda HMK 21/1-C maddesi gereğince iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin—–.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine
4- HMK’ nun 331/2 maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.