Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/728 E. 2019/832 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/728
KARAR NO : 2019/832
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/04/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
İstanbul Anadolu -.Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas, — Karar sayılı ,—-tarihli görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça müvekkilinden satın alınan—– adresinde yer alan —- bölüme ilişkin müvekkilden iskan için —, abonelik adı altında — ortak gider avansı olarak — olmak üzere toplam —TL talep edildiğini, müvekkili tarafından davalı tarafça talep edilen —TL avansın — tarihinde ——- şubesinden eksiksiz olarak gönderildiğini, müvekkilinin davalıdan ödemelerin yapıldığına ilişkin makbuz ve diğer belgeleri haklı olarak kendisine iletilmesini talep ettiğini, akabinde davalı aleyhine —.Noterliğinin —- yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, işbu ihtarnameye cevap olarak davalı tarafça —- sıra nolu ve müvekkilinin ödediği bedel tutarında tek kalemden ibarek ——– daire teslim masrafı”açıklamalı fatura ile ana gayrimenkule ilişkin olduğu tahmin edilen bir takım yüksek bedelli toplu ödeame makbuzlarınin iletildiğini, ancak müvekkiline tebliğ edilen faturanın tek bir kalem halinde müvekkkilinin ödediği bedel üzerinden daire teslim masrafı olarak düzenlendiği, hangi işlem için hangi bedelin ödendiği anlaşılamadığını, ne kadarlık kısmının müvekkile isabet ettiği, bu hesabın ne şekilde yapıldığı ve bu hesaba göre müvekkilinin payına düşen rakamın tanzil edilen faturadaki rakam ile aynı olup olmadığı hususları izaha muhtaç olduğundan ikinci kez ihtarname gönderildiğini, davalının bugüne kadar ki tüm girişimlere rağmen müvekkilden masraf avansı olarak aldığı bedeli avans talebine uygun olarak harcayıp harcamadığı hususunda müvekkiline net bir bilgi verilmediğini, açıklanan nedenlerle müvekkili tarafından davalıya masraf avansı olarak ödenen bedelin talep edildiği doğrultuda müvekkili lehine harcanmayan kısmının tespiti ile gerçek değer ancak yargılama esnasında tespit edilebileceğinden şimdilik —-TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; Davacının, davalı müvekkil şirket aleyhine ikame ettiği dava, haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddi gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanmakta olduğu ve işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla yetkili mahkeme, uyuşmazlık konusu sözleşmenin 13. maddesinde açıkça belirtildiği üzere —- Mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla yetki itirazımız nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirket ile Davacı arasında, sözleşme serbestisi ilkesi dahilinde ve tarafların açık irade beyanları doğrultusunda ” Bağımsız Bölüm Satış Vaadi ve Alacağın Temliki” sözleşmesi aktedildiğini, işbu sözleşmenin 6.maddesinde ise tapu devri düzenlenmiş olup, buna göre, tapu devir harcı, döner sermaye ücreti, iskan harcı ve damga vergisinin alıcıya ait olduğu ve bunların ödenmesi halinde tapu devrinin yapılacağı düzenlenmiş ve davacı da hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın işbu ödemeleri yapmış ve adına tapu devri gerçekleştiğini, sözleşmeden kaynaklı ve sözleşme serbestisi ilkesi gereğince belirlenen maddeler uyarınca yapılan ödemeler ve işlemlerin, edimler yerine getirildikten sonra geriye dönük olarak talep edilmesi açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının, sözleşme hükümleri uyarınca yapmış olduğu ödemelere dair talebi haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, sözleşmenin 8. maddesinde de Alıcı, bağımsız bölümlerin iskana açılması ile işletme projesinin uygulamaya koyulması arasında geçecek süre içerisinde kullanılmak üzere belirlenecek ortak gider avansını ödeyeceğini taahhüt etttiğini, işbu madde gereğince davacıdan ortak gider avansı tahsil edildiğini, işbu ortak gider avansı, davalı müvekkil şirket tarafından, bağımsız bölümlerin iskana açılması ile işletme projesinin uygulamaya koyulması arasında geçen süre içerisinde yapılmış bulunan ortak giderler için kullanıldığını, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı sözleşme ile ödemeyi taahhüt ettiği tüm bedelleri rızai olarak ödemiş olup, ödeme sırasında, herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini,davacı tarafın delil listesinde ileri sürmüş olduğu hususları kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı dava ve taleplerinin reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının talebi, davalıdan satın aldığı —- adresinde yer alan —- bölümüne ilişkin kendilerinden talep edildiği iddia edilen İskan,Abonelik,Ortak gider avansı gibi giderlerden kullanılmayan bakiye kısmın iadesine ilişkindir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki sözleşmesi nedeniyle yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu dile getirmiş ve yetki itirazında bulunmuştur—– tarihli ön inceleme duruşmasında yetki itirazının incelenmesi amacıyla sözleşmeyi sunması için süre verilmiş ve ön inceleme duruşması sonrasında celse arasında davalı vekili ilgili sözleşmeyi sunmuştur.Sözleşmenin incelenmesinde ,davacı tarafın taleplerine konu alacak kalemlerinin sözleşmede yer aldığı ve sözleşmenin 13.maddesinde yetki şartı konularak ,İstanbul Merkez Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 17.maddesinde yetki sözleşmesi :”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde tanımlanmıştır.Madde metninden de anlaşılacağı üzere ancak iki tarafın tacir olduğu durumlarda yetki sözleşmesi yapılabilecektir.Yetki sözleşmesine aksine hüküm konulmadığı sürece yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkeme münhasır yetkili mahkeme olacaktır. Dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 13. Maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul merkez mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yapıldığı görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu,taraflar arasında kaynaklanan uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmıştır
Tarafların tacir olması, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunması, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 17.,,19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 17.maddesi uyarınca yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA.
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece KARAR VERİLMESİNE
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya kendilerine en yakın Asliye Ticaret mahkemesine verecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yoluna gidebilecekleri uyarısıda yapılmak suretiyle açıkça okunup usulen anlatıldı.21.11.2019