Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/723 E. 2020/160 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/723 Esas
KARAR NO : 2020/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 11/04/2019 dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında 2016 yılında mali müşavirlik hizmetlerinin görülmesi için anlaşma sağlandığını ve 2016 yılının Kasım ayıdan itibaren davalıya mali müşavirlik hizmeti verilmeye başlandığını, aylık bedelin 1.200,00 TL olarak kararlaştırıldığını, ancak ödemelerin müvekkiline yapılmadığını, —- bir ödeme yapıldığını, başkaca bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Beyoğlu —. Noterliğinin ——-yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak bir netice elde edilemeyince İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de herhangi bir netice elde edilemediğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça söz konusu sözleşmenin mahkemeye sunulmadığını, davacının iddialarının tamamen soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının 2016 yılından itibaren hizmet sunduğunu ancak alacağını alamadığı ve 2018 yılına kadar alacağını talep etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya verdiği muhasebe hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi başlatmış olup, davalı tarafından süresinde ödeme emrine itiraz edilmiştir. Bu durumda taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, davacının kendi üzerine düşen edimi yerine getirdiğini ispat yükü davacı taraf üzerindedir.
Mahkememizce davacı ve davalı şirketin bağlı oldukları vergi dairesi müdürlüklerine ayrı ayrı müzekkere yazılarak takibe konu edilen faturaya —- formları celp edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacının ticari defterlerinde yapılan incelemede; dava dosyasında davacı olan —– dava dosyasına ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceğinin anlaşıldığı, dava dosyasında davalı olan—- defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceğinin anlaşıldığı, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşmenin bulunduğu fakat sözleşme içeriğinde davalının imzasının bulunmadığı, buna karşın davalı firmanın ——- firması tarafından vergi idaresine beyan edildiğinin ilgili yıllardaki kurumlar vergisi beyannamelerinden anlaşıldığı, bu yönüyle dosyaya ibraz edilen imzasız sözleşmeye konu defter tutma, beyanname verme gibi hizmetlerin davacı tarafından davalıya verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından —– isimli Şahsa her ay düzenli olarak mail aracılığıyla teslim edildiği, 2018 yılında düzenlenen faturaların davalıya teslim edildiğinin gösterir nitelikte tespite elverişli belge ve ya yazışmanın ibraz edilmediği, 14/12/2018 takip tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının 31.816,00 TL borçlu olduğu, davalının defterlerinde de aynı tutarın bulunduğu ve tarafların borç alacak miktarı konusunda mutabık oldukları kanaatine varıldığının tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; taraflar arasında, defter tutma ve mali danışmanlık hizmetinin davalıya verileceğine ilişkin sözleşme dosyaya ibraz edilmiş ise de sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı tespit edilmiştir. Fakat davalı firmanın —- yıllarına ilişkin Kurumlar vergisi beyannamelerinin davacı tarafından beyan edildiği görülmüştür. Ayrıca her iki tarafın ticari defterlerinde takibe konu faturalar kayıtlıdır. Her iki tarafın ticari defterleri davacının davalıdan 31.816,00 TL alacaklı olduğu hususunda uyum içerisindedir. Her ne kadar davalının defterlerinin davacı tarafından tutulduğu, bu nedenle davalının defterlerinde yer alan kayıtların kendisinin aleyhine değerlendirilemeyeceği düşünülse bile basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davalının uzunca bir süre defterlerine kaydedilen faturalara itiraz etmemesinin hizmetin faturada belirtildiği şekilde ve bedelde verildiği anlamına geleceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —–. Sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 31.816,00 TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak miktarının %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.173,35 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 384,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.789,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre hesaplanan 4.772,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 384,26 TL peşin harç toplamı 428,66 TL ile 1.093,10 TL ( 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 0,70 TL Kep reddiyatı, 50,40 TL tebligat masrafı, 35,50 TL elektronik posta masrafı, 6,50 TL müzekkere masrafı) olmak üzere toplam 1.521,76 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.