Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2021/498 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO : 2021/498

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından — teminat altında olan, davalı …— işleteni olduğu, davalı ….— kullandığı— plakalı araç ile müvekkillerinin desteği …— içinde yolcu konumunda olduğu — plakalı aracın 04.07.2006 tarihinde ——-istikametine doğru seyir halinde iken çarpışması sonucu …’—–ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, işbu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …— tali kusurlu olduğunun ceza davasında alınan — ile tespit edildiğini, müteveffa — olduğunu ve davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı … şirketinden bir kısım maddi tazminat alınmış olsa da ödemelerin yetersiz ve gerekli destek tazminatlarının çok düşük hesaplandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik eş ve annesi için ayrı ayrı—–, çocukları için ayrı ayrı– olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile eş —- için 20.000,00 TL ve diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacılar …——– olmak üzere toplam 17.499,00 TL maddi tazminatın 27.01.2011 tarihinde ödendiğini, 19.02.2019 tarihinde—– —– dava dışı baba—- için 6.865,00 TL maddi tazminat ödemesi yaparak müvekkili sigorta şirketinin —–sorumluluğunu — sürücüsünün kazanın oluşumunda % 25 kusurunun olduğunu kabul edilmesi ile yapılan —sonrasında yerine getirdiğini, ———– ile beraber ibraname alındığını ———– edilmemiş olması nedeni ile hak düşürücü sürenin söz konusu olduğunu ve talep edilmesinin mümkün olamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, yapılan yargılamada kusur durumunun tespiti ile hesaplanacak olan tazminatlar arasında fahiş bir fark bulunması halinde ancak maddi tazminatın oluşabileceğini ve ödeme gününden itibaren güncel değerlerinin tenzilinin gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, faiz başlangıcının dava dilekçesinin tebliğinden itibaren —- sonrası ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.—–
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; —— tarihinde meydana gelen olayda; Dava dışı sürücü ———– %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, Davalı Sürücü—— sürücüsü) …——- %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı——–yolcu) —- kusursuz olduğu, Müteveffanın eşi ve çocukları ile anne ve babası için toplam —- tazminat ödenmiş olduğu, Kaza tarihi itibariyle poliçedeki geçerli kişi başı vefat ——ve yapılan ödeme sonrasında bakiye teminat limitinin—- Müteveffanın çocukları ile anne ve babası için ödenen tazminatın yeterli olduğu, rapor tarihi itibariyle —- ilave tazminat hesaplandığı, ödeme faizlerinin poliçe limitinden mahsup edilemeyeceği, müteveffanın anne ve babası ile çocukları için ilave tazminat hesaplanmadığjndan. 27.240 TL bakiye poliçe teminatlarının tamamının müteveffanın eşi … için ödenebileceği, davacının manevi tazminata dair taleplerinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, Uyuşmazlık hakkında yalnıza görüş bildirildiği sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu,— tarihinde meydana gelen olayda, müteveffanın çocukları ile anne ve babası için ödenen tazminatın yeterli olduğu, rapor tarihi itibariyle ——hesaplandığı, davacının manevi tazminata dair taleplerinin takdirinin mahkememize ait olduğu, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 14/04/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; Sigorta şirketinin ödeme tarihi itibariyle müteveffanın eşi ve çocukları için hesaplanan tazminat—–. Hesaplanan tazminat ile davalı Şirket tarafından yapılan 17.499 TL ödeme arasındaki fark 11.680,64 TL olup, aradaki fark hesaplanan tazminatın yaklaşık %40’ına karşılık denk geldiği,—– ödeme tarihi itibariyle müteveffanın annesi ve babası için hesaplanan tazminat 15.985,97 TL’dir. Hesaplanan tazminat ile davalı —tarafından yapılan—- olup, aradaki fark hesaplanan tazminatın yaklaşık %20’sine karşılık geldiği, Ödenen tazminatın eksik olarak kabul edilmesine ilişkin nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere, ödemelerin güncellenmiş değerlerinin—olduğu,— açısından ise bu miktarlar yönünden——– — tazminatlar —- teminatından fazla olduğundan, ödenebilir ilave tazminatın teminat limiti ile sınırlı olacaktır. Bu doğrultuda ise —- ödenen tutarlar dikkate alındığında, —- nedeniyle, müteveffanın—yönünden diğer davalılar ile birlikte sorumlu olacağı, davalıların nihai sorumlulukları, temerrüt tarihi, def’iler, itirazlar açısından nihai takdirin ve hukuki —- hakkında sadece ara karar doğrultusunda görüş bildirildiği sonuç ve kanaatine varmışlardı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların—– plakalı araca ilişkin —– celbedilerek incelenmiştir.
Davacıların —– dosya arasına alınmıştır.
—– bozma sonrası ——- dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde; sanık … hakkında taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, mezkur dosyada alınan —- diğer sürücü —–kusurlu olduğu tespit edildiği ve bu görüş esas alınarak hüküm kurulduğu görülmüştür.
Davaya konu trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti amacı ile dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, —-özetle; meydana gelen kazada davalı sürücü .—-%25 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü ——%75 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacıların davaya konu trafik kazası nedeni ile vefat edenin eşi ve çocukları ile anne ve babası için toplam —– tazminat ödendiği, kaza tarihihi itibariyle poliçedeki geçerli kişi başı vefat teminat limiti 57.500 TL ve yapılan ödeme sonrasında bakiye teminat limitinin 27.240 TL olduğu, vefat edenin çocukları ile anne ve babası için ödenen tazminatın yerli olduğu, rapor tarihi itibariyle —- ilave tazminat hesaplandığı anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maddi ve manevi destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu olaya karışan aracın işleteni ve araç sürücüsü olan davalıların manevi zarardan müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.
Davalı ..—— dilekçesinde davacıların—- ibraname imzaladığından bahisle alacağın kalmadığını ileri sürmüştür.
KTK’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için —-iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada—-hak düşürücü süre olup, mahkeme—- re’sen dikkate alınması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı ..——-davadan önce —– davacı .— davadan önce — ödeme yapıldığı, taraflar arasında bila tarihli ibraname imzalandığı anlaşılmaktadır.
Benzer konuya ilişkin —— karar sayılı ilamında; “KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilmek suretiyle davalı .—– davacılar ile yapmış olduğu anlaşma (ibra) doğrultusunda tüm borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, davanın KTK 111. maddesinde yer ———– süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklindeki açıklamaları nazara alınarak davacı —-davadan önce —— ödeme yapıldığı, çocukları ..—- aldığı destekten yoksunluk tazminatının zarar ile uyumlu olduğu, davacı .— kendisi için aldığı destekten yoksunluk tazminatının bilirkişi raporuna göre eksik olduğu tespit edilmiş ise de davalı … şirketinin davacı ..—– yapmış olduğu anlaşma (ibra) doğrultusunda tüm borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, davanın KTK 111. maddesinde yer alan iki yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
2918 sayılı KTK’nun 109. maddesinin 1. fıkrasında —– maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun “Dava Zamanaşımı” başlıklı 66. Maddesinde “(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer” hükmüne yer verilmiştir.
TCK 85/2 maddesinde; ” —– birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise kişi iki yıldan ——kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklindeki düzenlemesinden anlaşılacağı üzere trafik kazası sonucu birden fazla kişi ölmüş ya da bir kişi ölmüş ve birden fazla kişi de yaralanmış ise cezasın üst sınırı—– TCK 66. Maddesinin 4. bendine göre zamanaşımı cezanın üst sınırına göre belirleneceğine göre bu durumda artık TCK 66/d maddesi gereği zamanaşımı — olacak ve —- on yıllık zamanaşımını aşabilecektir.———
Somut olayımızda yolun sağında —- sevk ve idaresindeki kamyona arkadan çarptığı kaza neticesinde —– kullandığı araçta— öldüğü, —- ise yaralandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde kaza tarihinin ——– dava tarihi itibariyle yani ——tarihi itibariyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Manevi Tazminat talepleri——- kapsamına alınmadığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde de davacı vekilinin manevi tazminat bakımından ———taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. O halde manevi tazminat taleplerinin davalılar … —- talep edildiği anlaşılmıştır.
Trafik kazasının tarihi —–, davacı vekilince manevi tazminatın dava tarihi itibariyle yani 11/04/2019 tarihi itibariyle talep edilmiştir.
Manevi tazminat ——-olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki —- sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak — kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde —– ———–öngörülmüştür.
—— bu——-, tarafların —- alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır——-olmak üzere meydana gelen kazada davacıların desteğinin vefatı,— acının———- kusur oranı,—- ekonomik durumları, manevi tazminatın zenginleştirme aracı olmaması da dikkate alınarak davacılar lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davacılar …, .——- maddi tazminat talebinin esasdan REDDİNE,
b)Davacı …—— maddi tazminat talebinin iki yıllık hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı …— manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacı .——- manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ..—- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacı ..—- manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar …—- ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davacı .—- manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 15.000 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6-Alınması gereken 4.645,08 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 518,91‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.126,17‬ TL harcın davacılara İADESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 518,91 TL peşin harç toplamı 563,31‬ TL ile 2.085,05‬ TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 2.648,36‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,29 ve red 0,71 oranına göre hesaplanan 1.747,91 TL’sinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
8-Davalılar …——. tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden ——- nispi vekâlet ücretinin davalılar … —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Davalılar .——–.. davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 14.049,19 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ..— verilmesine,
12-Davalı …—. vekili davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacılardan alınarak Davalı …—— verilmesine,
13-Davalı .—- Tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.nmıştır.