Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/720 E. 2021/61 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/720 Esas
KARAR NO: 2021/61
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ile davalı arasında ——- tarihinde reklam alanları tek yetkili satıcılık sözleşmesi imzalandığım, yapılan reklam anlaşması sonucunda müvekkil tarafından——- bedelli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ve faturanın alındığının teyit edildiği, sözleşme gereği düzenlenen faturaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, ve bugüne kadar fatura bedelinin ödenmediğini, tarafların ticari defterlerinden sabit olacağı üzere bu güne kadar ödenmeyen fatura bedelinin şimdilik ——- müvekkile ödenmesi için huzurdaki davanın açılması gerektiğini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili özetle, davacı iarafın davaya konu ettiği fatura bedeli —–müvekkil şirket tarafından davalı şirket? teslim edilen —–Şubesine ait———-çeklerle ödendiğini, davacının alacağının —– yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımına uğradığını arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —– tarihli bilirkişi raporu özetle, davacı————defterleri Bilirkişiliğe ibraz edilmediğinden incelenemediği, Davalı ———— incelendiği, defterlerinin delil mahiyetinde olduğu, davalının defterlerine göre davalının davacıya bir borcunun olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ticari satım ve faturadan kaynalı alacak davasıdır.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, taraf ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin —– tarihli duruşmada ara karar kurulmuş ancak davacı taraf defterlerini ibraz etmemiştir. Davalı şirket defterlerinin incelenmesi sonucunda dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten alacağı olan borcun ödendiği hususunun davalı ticari defterlerinden tespit edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davalı tarafın cevap dilekçesini geç sunmasından kaynaklı borcun ödendiğine yönelik ileri sürülen savunmanın iddianın genişletilmesi yasağına tabi olacağından bahisle ödeme beyanının dikkate alınmamasını talep etmiştir. Benzer konuya ilişkin————–sayılı ilamında; “Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davalı tarafın iki adet çek ile yapılan ödemeye yönelik beyanları nazara alınarak ——– müzekkere yazılmış olup cevabi yazıda —–bedelli çekin —- tarihinde —- numaralı —-tarafından ibraz edilip ödendiği, —numaralı ——-numaralı—– tarafından ibraz edilip ödendiği bildirilmiştir.
—— teslim alınma tarihli bilirkişi raporunda da “çeklerin davalı tarafından davacıya ödendiği görülmüştür—– defterleri bilirkişiliğe ibraz edilmediği, davalı ——defterlerinin incelendiği, davalının defterlerine göre davalının davacıya bir borcunun olmadığı kanaati” oluştuğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında fatura düzenlenmek suretiyle davalı şirketin davacı şirkete —— borç bakiyesi verdiği, davalı tarafın davaya esas savunma dilekçesini süresi içerisinde sunmadığı, süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde borcun itfa edildiğini ileri sürdüğü, ileri sürelen çekler hakkında mahkememizce araştırma yapılarak bahsi geçen çeklerin ödendiği, davacı tarafından ileri sürülen “borcun ödendiğinin ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu” iddialarının yerinde olmadığı,————– sayılı ilamında da değinildiği üzere davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olması durumunda mahkemece bu hususun araştırılması gerektiği, mahkememizce yapılan araştırmada ödemeye konu çeklerin tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davacı taraf ticari defter ve kayıtların incelenmesinden kaçındığı sonuç olarak davaya konu borcun davalı tarafça ödenmiş olduğu kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 683,1‬0 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,32‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/01/2021