Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/693 E. 2019/803 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1090
KARAR NO : 2019/875
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2019
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirketin gazlı/gazsız ürünlerin satış , dağıtım ve pazarlama işi yaptığını, davacı ile davalının gazlı ve gazsız ürün-miktar bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesi akdettiğini, davacının davalı tarafa —- tarihinde KDV dahil —-TL tutarında fatura karşılığında ödeme yaptığını——— ile müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek faaliyetine son verdiğini, bu şirketin——– tarihi itibariyle faaliyette olmadığının noter aracılığıyla tespit edildiğini , müvekkil şirket tarafından ödenen tutara rağmen davalının sözleşmedeki taahhütlerine aykırı davranması ve sözleşme ile vaatedilen ürünü almaması sebebiyle İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasından sözleşmeye aykırılıktan dolayı Pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli olarak ödenen tutarın kıstelyevm usulü hesaplamaya göre bakiyesi , işlemiş faiz, yargılama giderleri ve işlemiş faiz bedeline ilişkin toplam—— TL üzerinden ilamsız icra takibi açıldığını, davalı tarafından yapılan haksız ve yersiz itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından açılan icra takibine karşı itiraz dilekçesi ile takip konusu borca ve ferilerine herhangi bir borcunun olmadığı ileri sürerek itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazının yersiz ve haksız olduğunu, bu nedenle haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalının , alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin —- ikamet etmesinden dolayı yetkili mahkemenin —-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ayrıca adi ortaklığın adresinin de -Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesi yargı sınırları içinde olduğunu, davacı şirket ile yapılan sözleşmede —– imzasının mevcut olduğunu, davalı —- işletmeyi tek başına işlettiğini —- borçları ödemeyerek —- tarihinde başkasına devrederek ortadan kaybolduğunu, müvekkilini zor durumda bırakıdığını, bu nedenle müvekkili hakkında açılan bu davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesine , mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Eldeki dosyada öncelikle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde belirtilen tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip olup olmadığı hususunu incelemek gerekir.İtirazın iptali davasına konu icra dosyası incelendiğinde ,takip, ——- adi ortaklığına yönelik başlatılmıştır.Öncelikle adi ortaklığa yönelik takip başlatılıp başlatılamayacağı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.Mülga 818 sayılı BK’nın 520.maddesi ile, TBK’nın 620. Ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığını taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir.
Taraf ehliyeti 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece resen nazara alınabilecektir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi –.Hukuk Dairesinin —-K. Sayılı kararında ”Hal böyle olunca, davanın taraf ehliyeti olmayan adi ortaklığa karşı açıldığı halde mahkemece gerek dava dilekçesi gerekse takip dosyasındaki borçlu ve davalı sıfatlarının yanlış değerlendirilmesi suretiyle davanın sanki adi ortaklığı oluşturan——— karşı açıldığı yanılgısına düşülerek ve davalı vekilinin yerinde olan husumet itirazının reddine karar verilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz görülmüştür. ” denilerek adi ortaklığa husumet yöneltilemeyeceği ,adi ortaklığı oluşturan kişilerin tek tek borçlu olarak gösterilmek suretiyle takip başlatılması gerektiği belirtilmiştir.Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında takibin adi ortaklığa yönelik başlatıldığı görülmekle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde icra takibinin adi ortaklığa yönelik olması sebebiyle davanın HMK 114/1-d maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra takibinin adi ortaklığa yönelik olması sebebiyle davanın HMK 114/1-d maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın başlangıçta alınan 329,11 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 284,71 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükten bulunan A.A.Ü.T göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2019