Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/69 E. 2021/484 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/69 Esas
KARAR NO : 2021/484

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 31/12/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacı——- hitaben düzenlediği dava dilekçesinde özetle: “.—– tarihinde imzaladıkları —– dosyalardan çekeceği —- kısmına kefil olmayı kabul ettiğini, bunun üzerine —-kredi kullandığını, diğer borçluların ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, Kredi sözleşmesinin—– imzalayarak bankaya verdiğini, bu kefalet mektubuna—– krediden doğan sorumluluklarını yerine getirmemeleri durumunda kefaleti oranında doğcn borcu müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla nakden ve defaten ödeyeceğini beyan eltiğini, davalı —– nolu ihtarnamesini keşide ederek kredinin ödenmesini talep ettiğini, süresinde ödeme yapılmaması üzerine— dosyası ile icra takibi taşlattığını— doğan borcu kefaleti oranında ödemesini talep ettiğini,—– bölümünü ödediğini, yetki itirazı üzerine ——- aldığını, diğer taraftan “— borcun) belli bir bölümünü —-kredi sözleşmesinin borçluları arasındaki hesabı kat ettiğini ve kredi sözleşnesinin borçluları aleyhine—-icra takibi başlattıkları, Müvekkillerinin borcun ödenen kısmına ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettikleri, Aynı borç için hem davalı —– mükerrer olarak müvekkilleri aleyhine takip başlattıkları, Davalı —Müvekkilleri aleyhine başlattığı takibin kötü niyetli olduğu, açıkladıkları nedenlerle— müvekkilleri aleyhine yapılmış olan—– ile bu miktara ilişkin işlemiş faizlerin müvekkillerine ait olmadığının tespitine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiği..” iddiasında bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle ” —- kefaletine atfen borçlu şirkete, Davacı/borçluların — kullandırıldığ ,—- kredilerin temerrüdü ile birlikte, kerdi verene kefalet sorumluluğunu ifada bulunduğu ölçüde, kredi ve renin haklarına halef olur,—- kredilerin temerrüdü halinde, kurumdan alacağı dahil kanuni takip işlemleri kredi veren tarafından yürütülür.” denildiğini, yine —- verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamanren tahsil edilinceye kadar yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kaıuni takibi sürdürmek kredi verenin yükümlülüğündedir.” denildiğini, —– tutarında ödeme yapıldığını,—- kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davacılardan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani bankanın tazmin edilen bedel bakımından takibe devam etme yükümlülüğünün bulunduğunu. —– davacının iddia—– akdedilen protokol gereği yasal olarak sorumluluğunun doğacağını, müvekkili Bankanın aksi şekilde işlem yapamadığını. Açıklanan nedenlerle dsvanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, esas dava açısından : Kredi sözleşmesine dayalı — esas sayılı dosyasında takibin 123.102,63 TL’lik kısmı açısından borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası ; birleşen dava açısından ise esas davaya konu takibe dayanak teşkil eden — kullandırılması sonucunda — tarafından bankaya yapılan ödemelerden sonra birleşen dava davalılarının— bu ödemeler nedeniyle — yapmış olduğu ödemelerin mahsubu ile başlatılan — yapılan itiraza yönelik itirazın iptali davasıdır.
—– — birleştirme kararı ile dosyamız ile birleştirildiği ve dosyanın dosyamız içerisine gönderildiği gönderildiği görüldü.
—— sayılı takip dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
12/11/2019 tarihli ara karar ile —uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
1.Dosya içeriğinde yer alan İcra Dosyalarının Tetkikinden —— müteselsil kefil olarak temin edilen ve üdenen kısım tutarında , diğer bir ifade ile aynı alacak İçin hem Davalı —-,
2.——kefaletlerde takip işlemleri krediyi kullandıran —— yürütülmekte olup, konumuz — aleyhine —- toplam alacak üzerinden takip yürüttüğünden Kefaletin—- kaynağından karşılandığı anlaşılmaktadır.
3.Davacı Banka Kefalet Protokolıınun D/4.2.1 maddesine göre “—–, kurumdan alacağı dahil — işlemleri kredi veren tarafından yürütülür. ” denildiğini.—- kredi verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye —- ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek kredi verenin yükümlülüğündedir.” demek suretiyle—— yükümlülüğünün kendisinde olduğunu savunmakla birlikte açıklandığı üzere bu husus — tarihinde ilamsız ödeme emri ile giriştiği— — üzerinden icra takibi yapıldığından Davacı — aynı alacakla —–tutarında mükerrer takip yapıldığı,
—- vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin — takdirleri içinde kaldığı sonucuna varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin— arasında düzenlenen kefalet protokolü 13. Maddesi uyarınca kredinin tamamen kapatılmaması nedeniyle — kullanamayacağı varsayımı ve—takibe devamda hukuki yararı olduğu varsayımı, —– takip dosyasına binaen açılan itirazı iptali davasında verilen usulden red kararı sonrası —sayılı takibe yapılan itiraz nedeniyle—- dosya üzerinden yürütülen itirazın iptali davasının mükerer takip yapılmadığı — gözönüne alındığında tarafların alacak borç miktarı hususunda ek rapor alınmasına” şeklinde ara karar kurulmuş olup, dosya ek rapor alınmak üzere 08/09/2020 tarihinde bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporunu12/10/2020 tarihinde mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi ek raporunda özetle;
1———- ödeme düşüldükten sonra, aşan kısım üzerinden kredi borcunun hesaplanması halinde;— İcra takip tarihi itibariyle Davacıların borcunun 32.862,90 TL olduğu,
2.—- Tahsilatın — edilmemesi halinde Davacıların 22.11.2016 İcra takip tarihi itibariyle Borcunun; —- asıl alacak, % 17,75 oranın üzerinden — temerrüt faizi, —- olmak üzere —olduğu,
3- Davacı Bankanın —— azami faiz oranları genelgesine —- ettiği % 48 oranında Temerrüt Faiz oranının Uygulanması halinde Davacıların —İcra takip tarihi itibariyle Borcunun; 152.569,12 TL asıl alacak, 8.747,30 TL temerrüt faizi, — olduğu ,
4.Dava tarihi itibariyle hesaplama yapılmasının istenmesi halinde; Dava Dışı——ilişkin hesap ekstrelerinin ve Dava tarihine kadar yapılan tahsilatları gösterir—– kefaletin—- kullandırıl madiği, ödenen tutarla —- yükümlülülüğünün — olduğu, hususlarının sorularak cetbedilmesi gerektiği,
5.Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin —-takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin—– birleşen dosya açısından: esas dosya içerisinde yer alan —- — cevabında belirtilen ödemeler——- mahsup edildikten sonra ortaya çıkacak bedel asıl alacak kabul edilerek birleşen dosyada takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının ne olduğu hususunda yeniden rapor alınmasına,
Bilirkişi——– esas dosya açısından menfi tespit talep edilen —– esas sayılı dosyasında hangi miktarda işlemiş faize isabet ettiği hususunda ek rapor alınmasına, bilirkişiye yeniden rapor ve ek rapor için 1.250,00 TL ücret takdirine, ücretin 1.000,00 TL lik kısmını birleşen dosya davacısı — tarafından kalan 250,00 TL lik kısmını ise esas dosya davacıları tarafından 2 haftalık süre içerisinde karşılanmasına,” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi yeni raporunda özetle;
A. ASIL DOSYA YÖNÜNDEN :
1.—— açısından, menfi tespit talep edilen 123.102,63 TL’nin—— esas sayılı dosyasında hangi miktarda işlemiş faize isabet ettiği hususunda ek rapor alınması görevi tevdi edilmiş olup; Hem İcra Takip Tarihi itibariyle hem de İcra Takip Tarihinden sonraki bir —- tahsilat yapılmış olduğundan Dava Tarihi İtibariyle hesaplama yapıldığı,
2.Davalı —. Sayılı Dosyası üzerinden — işlemiş faiz ve 161,73 TL Faizin % 5 Gider vergisi olmak üzere toplam — alacaklı olduğu kanaatine varıldığı,
3.Davalı — İcra Takip tarihi itibariyle ; — % 5 Gider vergisi olmak üzere toplam 162.836,83 TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı,
4.Mükerrer Takip ve Tahsilat yapılmaması açısından, — tarihinde–sonra, aşan kısım üzerinden Dava Tarihi itibariyle kredi borcunun hesaplanması gerektiği,
5.Davalı — Dava tarihi itibariyle Davacılardan olan alacağının ;— temerrüt —Temerrüt faizinin % 5 — olmak üzere toplam 46.456,05 TL olduğu
B. BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN
1.Davacı Şirketin—–. Sayılı Dosyası üzerinden 24.04.2019 İcra Takip tarihi itibariyle ALACAĞININ; — olmak üzere —- olduğu,
2.Davacı Şirketin—- alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı,
3.Birleşen Dava Yönünden, Davacı Şirketin, —– Dava tarihi itibariyle Davalılardan olan alacağının ; —–İcra Takip Tarihinden tahsiline kadar 75.299.63 TL asıl alacak üzerinden % 22,5 temerrüt faizi talep edebileceği,
5.Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki dosya yönünden öncelikli olarak açıklanması gereken — borçluları tarafından kredi alacaklısı bankadan kullandırılan kredilerin mahiyetidir.— kararı ile kurulmuş olup— içinde olan —- kolaylaştırma için kredi kullanım sırasında müteselsil kefalet sağlayarak kredi kullanmalarını kolaylaştırmaktır.Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesinde ve kanuni takibe ilişklin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür.Kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilat tazmin edilen kefalet oranında —–tarafından yapılan ödeme olması halinde banka icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını —– bankaya ödemiş olduğu bedeli ,kredi borçlularından tahsile girişmediği durumlar için geçerlidir.Ancak eldeki dosya incelendiğinde kredi borcu nedeniyle —– kredi alacaklısı bankaya yapılmış ve kredi borçluları tarafından— yapmış olduğu ödemeler nedeniyle birtakım ödemeler yapılmış akabinde— kredi borçlularının —olduğu ödemeye ilişkin bakiye kısmı—- kredi borçluları aleyhine takibe konulmuştur.Dolayısıyla hem kredi alacaklısının yapmış olduğu takipte —- borçlularının borcu için bankaya yapmış olduğu ödemeler takibe konu edilmiş hem de birleşen dosyada yer alan takipte olduğu şekliyle bu alacak kısmı bizzat ödemeyi yapan— tarafından kredi borçlularından tahsil edilmek için takibe girişilmiştir.Dolayısıyla ——— tarafından kredi alacaklısına yapılan ödemeler nedeniyle—— borçlularından ödeme talep edilmemiş olsa idi kredi alacaklısı bankanın —-tazmini için kredi borçlularına takip yapabileceği ve elde ettiği -tahsil ettiği miktar doğrultusunda—— aktarılacağı kabul edilecek idi.Ancak uyuşmazlığın esası ile yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda —–yönelik bizzat takip yapılması nedeniyle—-tarafından bankaya ödenen bedelin tazmini ve tahsili hususunun—– yapılabileceği kanaatine varılmıştır.
Esas dava yönünden —– kredi borcu açısından bankaya —- ödemiş olduğu tarafların kabulünde olup bu konu yönünden çekişme bulunmamaktadır.Çekişme iş bu ödemenin kim tarafından talep edilebileceği yönündedir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda —- tarafından bizzat tahsile girişilmese idi kredi alacaklısı bankanın takiple yetkili olduğu kabul edilecek idi.Ancak yukarıda da belirtildiği üzere—- bankaya ödediği bedeli kredi borçlularından bizzat tahsile girişmesi nedeniyle bu alacak kalemi yönünden artık bankanın takiple yükümlü olmadığı ve bu bedelin tazmin yükümlüsünün —- kabul edilerek esas dava açısından menfi tespit talep edilen bedel yönünden kabul kararı verilmiştir.
Birleşen dava yönünden ise hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda yer alan hesaplamada her ne kadar işlemiş faizler toplamı birlikte yazılmış ise de ———– yer alan hesaplamaya ilişkin tabloda görüleceği üzere akdi faiz tutarının 646,29 TL olduğu ve işlemiş temerrüd faizi tutarının talep edilenden yüksek olmasına rağmen taleple bağlılık ilkesi gereğince talep miktarınca 43.015,65 TL olduğu görülmekle — yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Birleşen dava yönünden ——- ödemenin borçlularca bilindiği ve borçluların kendileri tarafından ——yapılan ödemelerin de yine taraflarınca bilindiği görülmekle asıl alacağın likit ve belirlenebelir olduğu kanaatine varılarak asıl alacak yönünden icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında esas davanın kabulüne,birleşen davanın ise kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Esas dava açısından davanın kabulü ile, dosyamız davacılarının—– esas sayılı dosyasında dosyamız davalısı —-borçlu olmadığının tespitine,
a-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.409,14 TL harçtan, peşin yatırılan 2.102,29 TL harcın düşümü ile geri kalan 6.306,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
b-Davacılar tarafından yapılan 2.102,29 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 395,4‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.793,09‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
c-Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak müteselsilen davacılara VERİLMESİNE,
d-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
2-Birleşen dava yönünden A) davanın kısmen kabulü ile, davalıların —–esas sayılı dosyasına yapılan itirazın — temerrüt faiz tutarı alacağı olmak üzere toplam 119.919,72 TL üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa yıllık %22,50 oranında faiz işletilerek takibin devamına,
B)Likit ile belirlenebilir asıl alacak tutarı olan 76.257,78 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
a-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.191,71 TL harçtan, peşin yatırılan 1.456,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 6.735,01‬ TL harcın birleşen dosya davalılardan müteselsilen alınarak alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan 1.456,70 TL harcın birleşen dosya davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– 13/2’ye göre 692,45 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak alınarak müteselsilen davalılara VERİLMESİNE,
D-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —15.342,37 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalılarından müteselsilen alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacıya İADESİNE,
e-Kabul red oranına göre belirlenen 1.312,42 TL Arabulucu ücretinin birleşen dosya davalılarından müteselsilen tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 7,57 TL Arabulucu ücretinin birleşen dosya davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.