Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/658 E. 2021/168 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/658 Esas
KARAR NO: 2021/168
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/03/2019
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket aracını davalı şirkete sigortalattığını, müvekkili şirket aracı tek taraflı trafik kazası sonrasında hasarlandığını,—-plakalı,—- araç müvekkili şirkete ait olduğunu, ilgili araç davalı şirket tarafından —– numarası ile sigortalandığını, sigortalanma tipinin —- olduğunu, davalı şirket tarafından araç çalışanlarından —- zimmetine verilmiş olup, araç çalışanda iken——- ilerlerken, yol sonunda yapılan çalışma alanına girdiğini, hasarlandığını, davalı sigorta şirketine ilgili bildirimler yapıldığını ancak davalı tarafından herhangi bir hasar karşılaması olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazanın gerçekleşmesi ile sigortalı tarafından yapılan ihbara istinaden açılan hasar dosyası kapsamında inceleme yapıldığını, ilk inceleme neticesinde hasarın sabaha karşı tek taraflı olarak meydana gelmesi, ağır hasar olmasına rağmen tutanak düzenlenmemiş olması, şirketin çekici hizmetinden yararlanılmaksızın aracın, kendi imkanları ile servise çekilmesi, alkol/ ehliyetsizlik /sürücü değişikliği durumları bakımından şüpheli bulunarak dosya, araştırılmak üzere dış firmaya sevk edildiğini, somut olayın tüm özellikleri incelendiğinde hasarın, beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği belirlendiğini, sigortalı veya araç sürücüsü, soru işaretli bulunan, hayatın olağan akışına uygun olmayan durumlar karşısında; aydınlatılması beklenen hususlarda bilgi ve belge ibraz etmemiş, diğer bir ifade ile ispat yükünü yerine getirmediğini, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ,trafik kazası nedeniyle oluşan hasar tazminatının traflar arasında akdedilen kasko sigorta poliçesi kapsamında tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesi ile talebini — artırdığı anlaşılmıştır.
Trafik kazasının — tarihinde gerçekleştiği,kazaya karışan — plakalı aracın işleteninin davacı şirket olduğu, —- tarihleri arasını kapsadığı,poliçe düzenlenme tarihinin — tarihi olduğu,sigortalının davacı,sigortacının davalı şirket olduğu görülmüştür.
— tarihli ara karar ile dosyanın Hasar ve Sigorta konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kusur Yönünden; Davacının kiralamış olduğu, davalı tarafa sigortalı — plaka suyılı araç sürücüsü dava dışı —- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Hasar Yönünden; —- tarihinde meydana gelen kaza sonucu dava konusu —– plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,
Dava konusu —-model aracın kaza öncesindeki piyasa rayiç değerinin —kaza sonrası hasarlı değerinin — olabileceği,
Araçtaki toplam hasarlı parça, malzeme tutarının — olabileceği, aracın onarılması durumunda bu tutara — işçilik bedeli ve — ekleneceği dikkate alındığ nda toplam hasar tutarının —— olabileceği, söz konusu arpcııı tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ——–kabul edilebileceği.
Ayrıca hasar fotoğrafları ve eksper raporundaki kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda da. seyir güvenliği açısından sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönüyle de aracın —- olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı,
Dava konusu —– — meydana gelen toplam hasar-zarar tutarının — olabileceği,
Davacı —– plakalı aracın dava konusu kazasında: gerek——– kapsamında gerekse dc TTK. 1292/3 maddesi ile ispat külfİyctİnin sigortalı/sigorta ettirene geçmesi ve TTK’nın 1447 maddesi uyarınca da sigortacı davalı ——- kazadan sorumluluğunun doğmayacağı ve oluşan hasarın poliçe teminatları dâhilinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
— tarihli duruşma ara kararı uyarınca ek rapor alınmasına karar verildi.
—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Kusur Yönünden; Davacının kiralamış olduğu, davalı tarafa sigortalı — plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Hasar Yönünden; — tarihinde meydana gelen kaza sonucu dava konusu —– plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,
Dava konusu—- marka/tip, — aracın kaza öncesindeki piyasa rayiç değerinin — kaza sonrası hasarlı değerinin —- olabileceği,
Araçtaki toplam hasarlı parça, malzeme tutarının — olabileceği, aracın onarılması durumunda bu tutara — işçilik bedeli ve ———-ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının minimum—– olabileceği, söz konusu aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın pert-total kabul edilebileceği,
Ayrıca hasar fotoğrafları ve eksper raporundaki kalemlerinin şekli ve niteliğide dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda da, seyir güvenliği açısından sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönüyle de aracın pert-total olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı,
Dava konusu —- marka/tip,— model otomobilde meydana gelen toplam hasar-zarar tutarının—— olabileceği,
Davacı——plakalı aracın dava konusu kazasında; gerek——- kapsamında gerekse de TTK. 1292/3 maddesi ile ispat külfiyetinin sigortalı/sigorta ettirene geçmesi ve TTK’nın 1447 maddesi uyarınca da oluşan hasarın davalı —– poliçe teminatları dâhilinde olmadığı kök raporumuzdaki kanaatimizin geçerli olduğu, ancak sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşılmıştır. ” şeklinde rapor tanzim ederek raporu mahkememize sunmuşlardır.
—tarihli celsede tanıklar—-dinlenmiştir.
————— sigortacı, sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.” düzenlemesi getirilerek işletenin aracının uğradığı maddi zararlar kasko poliçesi teminatı kapsamına alınmıştır.
Davaya konu olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ——- maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, ——– maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Olay tarihinde geçerli olan—–zorunlu haller —- hariç olmak üzere bu maddenin —— nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde öncelikli olarak çözülmesi gereken husus,tek taraflı trafik kazası nedeniyle poliçe genel şartlarında belirtilen zorunlu hallere dair bir sebep bulunmaksızın araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle tazminat bedelinin poliçe teminatı dışında kalıp kalmadığı hususudur.Dosya arasına celp edilen hasar dosyası ve içeriği,taraf beyanları ile tanık beyanları göz önüne alınarak söz konusu uyuşmazlığa ilişkin tahkikat yürütülmüştür.Davacı tarafça delil olarak dayanılan tanık delili sonrasında ——- tarihli duruşmada üç tanık da dinlenmiştir.Tanıkların dinlenmesi sırasında kendi beyanlarından anlaşılacağı üzere her üç tanık da olayın meydana gelmesi sırasında olay mahallinde bulunmamaktadır.Kazanın meydana gelmesinden sonra olay yerine intikal etmişlerdir.Tanıkların olay mahalline gelmesi akabinde de kaza tespit tutanağı veya kaza yeri terk bildirim tutanağı düzenlenmemiştir.Hayatın olağan akışı içerisinde değerlendirildiğinde olay anında yalnız olduğunu belirten araç sürücüsünün kazanın şoku ile birlikte kısa süre içerisinde sigortaya bildirim yapmaması veya karakola ihbarda bulunmaması beklenebilir ise de kazanın meydana gelmesinden kısa süre sonra kaza şokunun atlatılması ve olay yerine tanıdığı diğer şahısların da gelmesi sonrasında kaza tespit tutanağının tutulmuş olması veya karakol ya da sigortaya ihbarda bulunulması gerekmektedir.Celp edilen hasar dosyasının incelenmesinde davacı tarafından olay yerine ilişkin fotoğraflar incelenmiş ve kazanın meydana geldiği yer göz önüne alındığında dava dilekçesinde kaza yerini terk etme nedeni olarak ileri sürülen panik ve korku yaratacak herhangi bir unsurun bulunmadığı anlaşılmıştır.Kaza sonrasında herhangi bir hastaneye müracaat olmamakla davacıya ait araç sürücüsünün olay yerini terk etmesine herhangi bir yaralanmaya ilişkin sağlık nedenlerinin sebep olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan tespitlere de itibar edilerek ,davacıya ait araç sürücüsünün olay yerinin terk etmesinin herhangi bir mücbir sebebe dayanmadığı anlaşılmakla olayın oluş şeklinin ve sonrasının poliçe teminatı dışında kaldığı ve sigortanın tazminat ödemesine ilişkin başvuruyu reddetmesinin haklı sebebe dayandığı görülerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 426,44 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 367,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2021