Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/655 E. 2019/397 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/655
KARAR NO : 2019/397

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili …’nin, ——- Unvanlı şirketin kurucu ortağı olup %20 hissesine sahip olduğunu, —- ailesinin, müvekkilinin yaşadığı finansal sıkıntılardan istifade edip, baskı yaratıp daha sonradan müvekkiline devredilecekleri taahhüdü ile müvekkil şirketin paylarının çoğunluğunu kendilerinin devraldığını ve müvekkilinin ortaklık payının %90’dan %20’ye indiğini, davalı şirkette son dönemde yaşanan usulsüzlükler nedeniyle, şirkete özel denetçi atanması suretiyle şirketin özel bir denetimden geçirilmesi talebinin 18/12/2018 tarihli Şirket Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında sermaye ve oy çokluğuna sahip hakim hissedarlarca hukuka aykırı olarak reddedilmesi üzerine davalı şirkete özel bir denetçi atanması suretiyle özel denetime tutulmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden davacının şirketten bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmediğini; davacının bilgi ve inceleme hakkını kullanmadan bu davayı açmış olduğunu; esas yönünden, şirketin tüm pay sahipleri ile her türlü bilgi ve belgeyi paylaştığını; şirkete ait taşınmazların satışı ile ilgili iddiaların yerinde olmadığını; şirketin özel denetçi atanması için yerinde olmadığını, ayrıca d avacı tarafından ileri sürülen iddialar herhangi bir şekilde gerçeği yansıtmadığını bu nedenle şirkete özel denetçi tayin edilmesi bakımından gerek şartların oluşmadığını ve cevap dilekçesinde beyan edilen talepler doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 439. maddesi gereğince şirkete özel denetçi atanması davasıdır.
Davalı şirketin sicil kaydı ve 18/12/2018 günlü olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı getirilip incelenmiştir.
Davalı şirketin 18/12/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, davacının temsilcisi tarafından gündem dışı olarak şirkete 6102 Sayılı TTK’nın 438/1. maddesi gereğince özel denetçi atanması talebinde bulunulmuş olduğu, yapılan oylamada oy çokluğu ile işbu özel denetçi atanması talebinin reddedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 440/(1). maddesine göre ”Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.” işbu hüküm gereğince taraflara davetiye tebliğ edilmiştir.
”V – Özel denetim isteme hakkı”, ”1. Genel kurulun kabulü” başlıklı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 438- (1) maddesine göre, ”Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”Genel kurulun reddi” başlıklı 439. maddesine göre de ”(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmü yer almaktadır.
Yapılan yargılamaya göre, davacının 18/12/2018 tarihinde yapılan şirket olağanüstü genel kurul toplantısında özel denetçi atanması yönünde talebi olduğu, bu talebinin genel kurulca reddedilmiş olduğu, incelenen genel kurul toplantı tutanağı içeriğine göre azınlık hisseye sahip davacı ortak ile diğer ortaklar ve yönetim kurulu arasında şirketin işleyişi hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı ortağın şirketin zarara uğratıldığı iddiasında olduğu ancak işbu durumun 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 439/(2) maddesinde öngörüldüğü üzere mahkememizi ikna edici bir şekilde ortaya koyamamış olduğu, bunun yanı sıra 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 438. maddesine göre, özel denetçi atanma talebinde bulunabilmek için öncelikli koşulun aynı kanunun 437. maddesi gereğince bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasının gerekmesi, davamızda ise davacının işbu kanun hükmüne uygun olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığına dair somut bir delilin de olmadığı, bundan dolayı 6102 Sayılı TTK’nın 437. maddesinde öngörülen hak kullanılmadan özel denetçi atanmasının hukuken de mümkün olmadığı anlaşılmakla (Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin 2015/97-13293 esas ve karar sayılı, 10/12/2015 günlü ilamı), açıklan tüm sebepler gereğince özel denetçi atanmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan özel denetçi atanmasına yönelik DAVANIN REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— göre, 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6102 Sayılı Ticaret Kanunun 440/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere davacı asil ve vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.