Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/653 E. 2020/93 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/653 Esas
KARAR NO: 2020/93
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 14/03/2019
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın ———— İcra Müdürlüğü’nün —– E.sayılı dosyası üzerinden Tasfiye Halinde —————– aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip baştatıldığını, icra takibinde şirketin tasfiye edildiği anlaşıldığından müvekkili şirketin söz konusu şirketten alacağını alabilmesi için tasfiye edilen şirketin ihyası gerektiğinden tasfiye halinde olan şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı———— Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, vadesi gelmeyen borçlarda ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan,şirketin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilden terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru ————– ilanen tebligat yapılmış davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince ———— tasfiye sebebiyle terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
————– ———günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin tasfiye işleminin sona erdiği ———- tarihinde sicilden terkin edildiği ve ticaret sicilinden silindiği bildirilmiştir.
——– İcra Müdürlüğünün ——– günlü cevabi yazısıyla,———– sayılı icra takip dosyası üzerinden sicilden terkin edilen şirket hakkında borçlu olduğu bir icra takibi olduğu, icra takibinin derdest olduğu, taraf teşkili sağlanması açısından davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”C) Ek tasfiye” başlıklı 547 maddesine göre ”(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
Yapılan yargılamaya göre, ticaret sicilinden tasfiye sebebiyle terkin edilen şirketin dahil olduğu davanın bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak tasfiye sonucunda sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. Derdest olan icra takibinin sonucuna göre şirket borcu ve alacağı ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ———–terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Davalı tasfiye memuru —————-adresi tüm yapılan araştırmaya rağmen tespit edilememiş olması sebebiyle işbu davalıya ilanen tebligat yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden icra takibinin olması sebebiyle davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı ————— yasal hasım olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, —————sicil nosuna kayıtlı bulunup ———- tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince icilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE —————- 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince ————– İcra Dairesinin ————– sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen icra takibinin sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, ———— yeniden TESCİLİNE,
2- Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru olan ———- nolu ————— atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine,
3- Kararın ————— ilan edilmesine,
4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu harcın peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL harcın davalı ————— tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı vekili tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 708,00 TL basın ilan ücreti, 107,90 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 904,70 TL yargılama giderinin davalı—————-tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı ————— yasal hasım olması sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ———–tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı—————- yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2020