Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/635 E. 2020/685 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/476 Esas
KARAR NO : 2020/712
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalıya kargo taşıma hizmeti verdiğini, bu kapsamda davalı adına ——— tutarlı fatura düzenlendiğini davalının borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe İtiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça süresi içerisinde davaya cevapların dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
—–sayılı dosya aslı, —- tarihli cevabi yazısı, —- tarihli cevabi yazısı, —– tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
SMMM bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı —–dava dosyasına ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, —– beratların süresi içerisinde alındığı, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, Davalı bir Önceki yılda kullandığı yevmiye kebir ve envanter defterlerini yasal süresini aşar şekilde —– tarihinde ara tasdik yaparak —— yılında da kullanmaya devam ettiği, bu yönüyle davalı ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olmadığının anlaşıldığı, Huzurdaki davaya konu faturaların —-olan —— altında kalmasından dolayı taraf beyannamelerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alınmadığının anlaşıldığı, Kendi kayıtlarında davalıyı icra takibi ile istenen miktar kadar borçlandıran davacının ilgili belgeleri e-arşiv fatura olarak düzenlediği, fatura açıklamalarında teslimat yapılan yere ilişkin detay bilgiye yer verildiği ve faturalara konu ——-taşıma hizmetinin fatura açıklamalarında belirtilen yerlere teslim edildiğini gösterir nitelikteki kargo teslim evraklarının dosyada mübrez olduğu, bu hususlar neticesinde faturalara konu kargo hizmetinin davalıya verildiğinin anlaşıldığı, —-takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın —– olarak hesaplandığı, İcra takibi ile birikmiş faiz talebinde bulunulmadığı tespit edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından —— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
————- sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ——- bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
———– sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacının, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla———— sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —— alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam —— alacaklı olduğu, taraf defterlerinin alacak ve borç kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, faturaların davalı defterlerine işlenmiş olmasının malın teslim edildiğine/hizmetin yerine getirildiğine dair karine olduğu, malın teslim edilmediğinin/hizmetin yerine getirilmediğinin davalı tarafça yazılı delille kanıtlanması gerektiği, ancak davalı tarafın hizmetin yerine getirilmediğine ilişkin bir delil sunamadığı ——–anlaşılmakla davanın ve alacağın fatura alacağına dayalı likit alacak olması karşısında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 5.340,16 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 1.068,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 364,78 TL harçtan, peşin yatırılan 91,20 TL harcın düşümü ile geri kalan 273,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 91,20 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 1072,70 TL bilirkişi ücreti posta gideri olmak üzere toplam 1.199,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 22/10/2020