Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2021/73 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/634 Esas
KARAR NO: 2021/73
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——– istinaden kredi kullandırıldığını,———— imzaladıklarını, ödemelerde aksama olması üzerine İhtarname keşide edilerek ödemenin talep edildiğini, ödeme yapılmadığını, takibe geçildiğini, fakat takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın hukuksal dayanaktan yoksun, haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı ———-vekili süre uzatım talep etmişse de herhangi bir cevap sunmamış, diğer davalılar da herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemişler dolayısı ile davayı inkar etmiş sayılmışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasında imzalanmış genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmelerinden kaynaklı olarak alacaklı banka tarafından davalılar aleyhinde başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ———-asıl borçlusu, diğer davalıların ise müşterek müteselsil borçlu kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmıştır. Kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Yapılan incelemede —- tarihi itibarı ile kredi hesabının kat edildiği,—- tarihinde hesap kat ihtarının hem kredi asıl borçlusu hem de kefillere tebliğ edildiği, —– tarihinde temerrüdün oluştuğu, davacının —- tarihinde icra takibine giriştiği, davalıların —- tarihli itirazı ile takibin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının ——- tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya alanında uzman bankacı bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle davacı banka tarafından talep edilebilecek asıl alacak miktarının —- olduğunu ve temerrüt faizi miktarının —– olduğunu, davacı bankanın takip talebinde akdi faiz talep etmediğini, bu nedenle akdi faiz isteyemeyeceğini, masraf olarak talep edilen —-yeri sigortası prim tutarını talep edebileceğini ancak—————-dosyaya herhangi bir delil sunmadığını bunu talep edemeyeceğini yine noter masrafı olarak talep edilen masrafların da noter evraklarının asıllarının sunulmaması nedeni ile davalılardan talep edilemeyeceğini belirtmiştir.
Bilirkişinin akdi faiz ile ilgili hukuki nitelendirmesi yerinde değildir. Aşağıda açıklanacaktır. Davacı banka takip talebinde kredi hesabının kat edildiği ——- tarihinden icra takip tarihine kadar temerrrüt faizi talep etmiştir.Bilirkişi akdi faiz talep edilmediği için davalılardan istenemeyeceğini belirtmiştir.
————- dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..” ————. hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
————–yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre——- takibinde akdi faiz talep edilmediğinden akdi faizin hesaplamaya katılamayacağı, yapılan hesaplama sonucu asıl alacağa konu borcun —– asıl alacak,—- temerrüt tarihi ile takip tarihi arası işlemiş faizin —– ve ihtarname masrafı—-olmak üzere toplam alacağın ——-olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar olan döneme ilişkin akdi faiz hesaplanarak bu miktarın asıl alacağa kapitalize edilmesi gerekirken asıl alacağa dahil edilmemesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bozma kararı verdiği görülmüştür. Bu nedenle icra takibinde ayrıca açıkça akdi faiz talep edilmemiş olsa dahi neticede davacı bankanın hesabın kat edildiği tarihten itibaren temerrüt faizi istemiş olması nazara alınarak hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanmalı ve hesaplamaya dahil edilmelidir. Davacı bankanın davalılardan talep edebileceği asıl alacak miktarının bilirkişi tarafından doğru bir şekilde hesaplandığı buna göre talep edebileceği asıl alacak miktarının —- olduğu, işlemiş akdi faizin —-olduğu, temerrüdün gerçekleştiği tarihten takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi miktarının —- olduğu anlaşılmıştır. Toplam akdi faiz ve temerrüt faizi toplamı — üzerinden alınması gerekli—- miktarının da ———– olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davacı bankanın noter evraklarının asıllarını ibraz etmediğini bu nedenle bu masrafların davalılardan istenemeyeceğini çünkü davacı bankanın bu masrafı aynı zamanda vergiden düştüğünü belirtmiştir. Noter masraflarının talep edilebilmesi için evrak asıllarının mahkeme dosyasına ibrazı zorunlu değildir. Davacı bankanın söz konusu kredi borcu nedeni ile—— noter masrafı yaptığı anlaşılmıştır. Davalılardan talep edilebilecek masraf toplamı ———Fazlasına ilişkin banka talebi yerinde değildir çünkü herhangi bir belge ibraz edilmemiştir.Tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirilmiş davacı bankanın davalılardan talep edebileceği asıl alacak miktarının —- işlemiş akdi faiz miktarının—- işlemiş temerrüt faizi miktarının —-miktarının —-masraflar toplamının —- olduğu, toplam alacağın —- olduğu sonucuna varılmıştır. Likit alacağa yapılan haksız itiraz nedeni ile davalılar %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir. Tüm bu anlatılan hususlardan ötürü davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
——–sayılı takip dosyasına davalıların yaptığı itirazın;
—- asıl alacak—- işlemiş akdi —-işlemiş temerrüt faizi———- masraf alacağı olmak üzere toplam —- üzerinden iptaline,
Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak miktarı olan ——–üzerinden hesaplanan %20 oranındaki ——- icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 125.724.88 TL nispi harçtan peşin alınan 22.765,33 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 102.959,55 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 22.765,33 TL nispi harç olmak üzere toplam 22.809,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 394,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 1.894,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranında göre hesaplanan 1.849,84 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1). maddesine göre, 96.954,09 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1) maddesi gereği red edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.576,12 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle kendisini vekille temsil ettiren davalı ———–verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
10—— bütçesinden karşılanan Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.288,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, bakiye 31,12 TL’lik kısmınında davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,—————Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2021