Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/622 E. 2022/652 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/622 Esas
KARAR NO: 2022/652
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; —- olan araçların satışı, kiralanması, —— Bu sözleşme kapsamında müvekkilinin, davalıya —–olarak —–olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini; Davalı ile sözleşme imzalandıktan sonra ilk yıl davalının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ——kadar hiç bir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bir kısım usulsüzlüklerinin de müvekkili tarafından tespit edildiğini, müvekkili tarafından ödenen giriş bedeli——- kadar müvekkilinde de fiili zarar oluştuğunu, sözleşmeden beklediği menfaati ve karlılığı elde edemediği için ayrıca bir ticari kaybı söz konusu olduğunu; Davalının sözleşmeyi; —— surette araç temin etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek. Kiralık araç temin etmeyi sonlandırarak, —-araçların temin edildiği dönemde satış için teslim edilen —— araç fiyatlarını davalının kendi sistemin de daha ucuz gösterdiğini ve müvekkiline satış için daha yüksek fiyatla satış bedeli belirlemiş olup, haksız rekabet yaratarak, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği ——yaklaşık —-rakip bir bayinin kurulmasına onay vererek, tüm bu ihlallerin düzeltilmesi için sayısız ihtar gönderilmesine rağmen, ihllaleri düzeltmeksizin—– ihbarname ile sözleşme süresinin uzatılmayacağı yönünde ihtarname göndererek ihlal ettiğini; Davalının müvekkiline kiralama niyetiyle verdiği araçlarda müvekkilinin müşterilerinin yapmış olduğu kabalarda değer kaybı taleplerini ödediğini, değer kaybına sebep olan 3. kişilere ve trafik sigortacılarına rücu etmek istediklerinde davalı şirketin gerekli bilgi ve belge paylaşımında bulunmadığını;—-davalı firma menfaatleri doğrultusunda ticari etik ve yasal kurallara aykırı olarak kullanıldığını. —müvekkilinden mükerrer tahsilatlar yapıldığını, —- dilekçeleri ekinde sunulduğunu, mükerrer tahsilat yapıldığı yönünde —– tarihli —- ihtarnamenin —- tarafından davalıya gönderildiğini; Davalı şirket tarafından —- alınan araçların müvekkiline —- satıldığını; Davalı ile imzalanan—-sözleşmesi, araç kiralama sözleşmesi ve tüm ticari ilişkinin, —— gönderilen ihtarname ile haklı sebeple feshedildiğini, müvekkilinden sözleşmeye giriş bedeli ve aylık aidat bedeli aıtmda pek çok ödeme tahsil edilmesine rağmen, davalının sözleşmedeki hiçbir yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi, ihtarlarının sonuçsuz kalması ve arabuluculuk görüşmelerinde de davalı tarafından herhangi bir teklif ve müzakere ortamı dahi yaratılmaksızın bir netice elde edilmemesi, sözleşmeden beklenen edimlerin yerine getirilmemesi, sözleşme kapsamında müvekkilin menfaatlerinin ihlal edilmesi, haksi¿ kazançlar temin edilerek müvekkilin mağdur edilmesi nedeniyle müvekkilin uğramış olduğj maddi zarar talepli işbu davayı ikame etme gereğinin doğduğunu belirterek davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, — tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte şimdilik, müvekkilinden haksız tahsil edilen aidat ve giriş ücretlerinin, sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle uğranılan zarara ilişkin—– davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı —– olduğunu, söz konusu —- —– standartları ile ilgili olduğunu,————davacı tarafça incelenmiş ve değerlendirilerek imzalanmış olduğunu, Davacının basiretli tacir olarak yaptığı sözleşmelerle yüklendiği edimleri yerine getirme mükellefiyeti altında olduğunu, Davacının—— girerken —— getireceği makul faydaları değerlendirmiş ve yükümlülükleri ile kıyaslayarak kabul etmiş olduklarını, Davacı tarafın imzalamış olduğu —– ilgili olmayan konularda eksiklikler olduğunu iddia etmekte olduğunu, davacının araç kiralama hizmetinin verilmediğini iddia etmesinin söz konusu sözleşme ve dolayısıyla huzurdaki iş bu dava ile herhangi bir ilgisi bulunmamakta olduğunu, Davacının dilekçesinde müvekkil şirketin yükümlülüklerini ihlal ettiği olarak iddia ettiği tüm beyanlarının haksız ve yersiz olduğunu, Davacının taraf konsinye ve sair surette araç temin etme yükümlülüğünü ihlal ettiğimizi iddia etmekte olduğunu, Bu iddianın tamamen asılsız olduğunu, Müvekkil şirketin, farklı bir yetkili satıcı ile yaşadığı talihsiz bir olaydan sonra kendisine ait araçların güvenliği için ——–değiştirmiş ve konsinye araç verilebilmesi için yetkili satıcılarından banka teminat mektubu vermelerini istediğini, bu durumun bir sirküler ile tüm yetkili satıcılara bildirilmiş olduğunu, yetkili satıcılarının neredeyse tamamı bu teminat mektubunu vermiş ve konsinye araç almaya devam etmiş olduklarını, ancak davacı tarafın teminat mektubunu vermekten imtina etmiş olduğunu, bu nedenle de davacıya konsinye araç verilmesinin mümkün olmadığını, davacının kendi yol açtığı bu nedene dayanarak talepte bulunması hakkaniyet ilkesi başta olmak üzere en temel hukuki ilkelere dahi aykırı bir durum olduğunu, Müvekkil şirketin elinde bulunan ikinci el araç listesini tüm yetkili satıcılarına yayınlamakta olduğunu, Davacının iddia ettiği gibi, aynı aracın davacıya daha fazla ücrete verilmesi ve müvekkil tarafından daha düşük fiyatlandırma yapılması söz konusu olmadığını, sonuçta konsinye olarak verilmiş olsa dahi satılan araç müvekkil şirketin mülkiyetinde olduğunu ve satış yapıldığında elde edilen gelirin açıkladıkları şekilde müvekkili şirkete ödenecek olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin kendisine ait bir aracı satışını daha yüksek bir bedel belirleyerek engellemesi gibi bir durumun söz konusu dahi olmayacağının çok açık olduğunu, Davacının yetkili satıcılık sözleşmesine yönelik yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı müspet veya menfii tüm zararı talep haklarını saklı tuttuklarını, açıklanan nedenlerle, haksız yersiz ve kötü niyetli iş bu davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişi heyetine verilen davalıya ait defter ve belgeler ile dosya içeriğinin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme —— ait olmak üzere: Davalı —— ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile —— birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle —- madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu; Davalı —– defter kayıtlarına göre davafı —– dava tarihi olan —— tarihlerinde davacı —— alacaklı olduğu; Tüm dosya içeriğinin birlikte incelenmesi neticesinde: Davacının davalıya keşide ettiği ihtarnamede ve işbu davada, sözleşmeyi fesih nedenleri olarak dayandığı hususların rapor içeriğinde incelendiği, davacı talepleri bakımından haklılık tespiti yapılamadığı, bu konuda takdirin tamamen —— ait olduğu; Davacı şirkete ait ticari defterler üzerinde, talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılan ve dosyaya raporu sunulan incelemede, davacı şirketin davalı şirkete cari hesabına göre, ——- borcu bulunduğu, alacağı bulunmadığı; Davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde mahrum kalınan kara ilişkin bir hesaplama yapılamadığı, heyetimizce de bu kapsamda bir tespitte bulunulamadığı; Taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesinde, kiralık araç verme yükümlülüğü, sayısı ve süresi belirlenemediğinden, farazi olarak dahi davacının araç kiralama sözleşmesi nedeniyle mahrum kaldığı karın tespit edilemediği;” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişi heyetine verilen davalıya ait defter ve belgeler ile dosya içeriğinin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme —— ait olmak üzere: Kök raporda varılan sonucu değiştirecek bilgi ve belgeye ulaşılmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; —— ara kararı doğrultusunda özellikle davacının kök ve ek raporlarımıza vaki itirazları madde madde olarak yeniden incelenmiş ve değerlendirilmiş, inceleme ve değerlendirmelerimiz sonucunda ise, kök ve ek raporumuzda varılan sonucu değiştirecek bir husus bulunmadığı” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; “”Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişi heyetine verilen davalıya ait defter ve belgeler ile dosya içeriğinin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme —–ait olmak üzere: Kök raporda varılan sonucu değiştirecek bilgi ve belgeye ulaşılmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkiden kaynalı mahrum kalınan kara yönelik alacak davasıdır.
Taraflar arasında —— tarihinde, davalının —- olan araçların satışı, kiralanması,—- davalının ———– imzalandığı, sözleşmeler kapsamında davacı şirketin davalıya, sisteme giriş ücreti olarak ——-kabul ettiği, davacının iddiasına göre Davalı ile sözleşme imzalandıktan sonra ilk yıl davalı yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak daha sonra sözleşmenin feshine kadar ki süreçte yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenle davacının sisteme giriş parasını ve aidatların ödenmesinin karşılığında davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, davacının ödenen giriş bedeli ve aidatlar tutarı kadar zararının oluştuğu, aynı şekilde davacının sözleşmeden beklediği menfaati ve karlılığı elde edemediği için ticari kaybının bulunduğu ileri sürülerek davacıdan haksız tahsil edilen aidat ve giriş ücretlerinin, sözleşmeye aykırı davranılması uğranılan zarara ilişkin —- davalıdan tahsilini talep ettiği, buna mukabil davalı yan tarafından davalı şirket Davacı —– olduğunu beyan ederek, davacının —- sonuna kadar ulaşamadığı gibi, — bir ayında satmayı taahhüt ettiği araç adedini —- dahi gerçekleştiremediğini, davacı taraf ısrarla, faaliyet gösterdiği yerin——yakınına rakip bir yetkili satıcı açıldığını iddia ettiğini, bunu noter tespitine dayandırdığını ancak söz konusu tespite yarar evrakları davalı şirket ile paylaşmadıklarını, bu nedenle davacının hukuki mesnetten yoksun tüm beyan ve iddialarının külliyen reddi ile haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacının daya konu iddalarının yerinde olup olmadığının irdelenmesi amacıyla ——– nolu celsenin ara kararları uyarınca;
Bilirkişi heyetinden;
“Kök rapora karşı yapılan itirazların karşılanmasına,
Davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi istinaden konsinye veya sair surette araç temin etme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği,
Davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden kiralık araç temin etmek zorunda olup olmadığı, yıllık kiralık araç sayısının taraflar arasındaki sözleşmeden tespit edilip edilemeyeceği,
Davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden konsinye araçları temin ettiği dönemde satış için davacıya teslim edilen konsinye araç fiyatlarını davalının kendi sistemin de daha ucuz gösterip göstermediği, aynı araçlar hakkında davacıya satış için daha——– bedeli belirleyip belirlemediği,
Davacı şirketin faaliyet gösterdiği satış galerisinin yaklaşık —– rakip bir bayinin kurulmasına davalı şirketin onay verip vermediği,
Davalının davacıya kiralama amacıyla verdiği araçlarda davacı müşterilerinin yapmış olduğu kazalarda değer kaybı talepleri neticesinde davacının değer kaybı taleplerini karşıladıktan sonra değer kaybına sebep olan 3. Kişilere ve trafik sigortacılarına rücu etmek istediğinde davalı şirketin gerekli bilgi ve belge paylaşımında bulunmayarak davacının zararına sebebiyet verip vermediği, davalının bilgi paylaşım zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının davalının bilgi paylaşımına ihtiyaç duymaksızın tek başına 3. Kişilere ve trafik sigortacılarına rücu davası açma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı,
Taraf şirketler arasında kullanıldığı anlaşılan —– davalı firma menfaatleri doğrultusunda ticari etik ve yasal kurallara aykırı kullanılıp kullanılmadığı, mükerrer ödeme tahsilatı yapılıp yapılmadığı, mükerrer ödeme tahsilatı yapılmış ise davalının kasıtlı hareketinden ileri gelip gelmediği, bankacılık uygulamasından kaynaklı hata oluşup oluşmadığı, söz konusu eylemlerde davacının zararına davalının yararına olacak şekilde kastı işlemler olup olmadığı,
Davalı şirket tarafından —— avantajı ile alınabilecek araçların davalı tarafından—- satışının yapılıp yapılmadığı, sektörel anlamda bu yönde bir durumun söz konusu olup olmayacağının,
Davacıya davalı şirket tarafından ——-sağlanmış olsaydı elde edeceği kar ile sisteme giriş parası ve edimin ifa edilmediği aylara ait tüm aidatların toplamının hesaplanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün ise —- ayrı kalemler şeklinde rapora yansıtılması” yönünde ara karar kurulduğu, iş bu ara kararlara istinaden hazırlanan —— tarihli bilirkişi raporunda olaya ilişkin; ” Bu konularda kök raporda ayrıntılı açıklamalarda bulunulmuş olup, heyetimizce tekrar yapılan incelemelerde de farazi dahi olsa davacının elde edebileceği muhtemel kar miktarı tespit edilememiştir. Ayrıca sözleşme hükümlerine göre ödendiği belirtilen giriş parası ve edimin ifa edilmediği aylara ait aidat toplamının belirlenmesi de; taraf ticari defterleri birbirini teyit etmediğinden mümkün olmamıştır.
Yukarıdan beri aktarıldığı üzere, dosya içeriğinde yer alan belge ve bilgiler heyetimizce yeniden incelenmiş olup, kök raporda varılan sonucu değiştirecek, davalı şirketin uygulamalarından dolayı davacının sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiği sonucuna ulaşacak uygulamalara rastlanılmamıştır. ” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, tespit ve değerlendirmelere ilişkin davacı yanca bir dizi itirazda bulunulduğu, söz konusu itirazların yeniden karşılanması amacıyla dosyanın raporu hazırlayan bilirkişi heyetine ek rapor sunumu için görevlendirme verildiği, son bilirkişi heyet raporunda da ayrıntılı gerekçelerle aynı tespit ve değerlendirmelerde bulunarak kök ve ek rapora ile varılan kanaatin değişmediği bildirilmiştir.
Davanın özü, taraflar arasında imzalandığı anlaşılan ———- kapsamında oluşturulan ticari ilişki nedeniyle davalının mezkur sözleşmelere aykırı davranıp davranmadığı, davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında toplamda —– bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda bilirkişi heyetinin genişletildiği, tüm bilirkişi heyet raporlarında da vurgu yapıldığı üzere;
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede, davalı tarafından davacıya temin edilecek yıllık araç sayısına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, ——– —— ikinci fıkrasında, davacının ikinci el araç teminine ilişkin tek tedarikçisinin davalı şirket olarak düzenlenmediği; üçüncü kişilerden de satmak üzere araç temin edebileceği, sözleşme kapsamında, davalı şirketin davacıya araç temin etmesi bir yükümlülük olarak düzenlenmediği, taraflar arasında imzalanmış araç kiralamaya ilişkin sözleşenin ——- davacının davalıdan kiralayacağı araçları talep etmesi düzenlendiği, davalının, her yıl belirli bir miktarda davacıya araç kiralama taahhüdü sözleşmede bulunmadığı, davacının davalıdan kiralık araç temin etmek istediğine ve bu isteğinin ise davalı tarafından yerine getirilmediğine ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle taraflar arasındaki çerçeve sözleşmeye göre, davalı şirketin davacıya —— etmek zorunluluğunmadığı, davacı şirketin faaliyet gösterdiği satış galerisinin yaklaşık —— yanına rakip bir bayinin kurulmasına davalı şirketin onay verip vermediği, taraflar arasındaki ——-, davacı şirketin faaliyet gösterdiği satış galerisinin —- yanına rakip bir bayinin kurulmasına davalı şirketin onay verip vermediği yönündeki iddiasına karşı davacı şirket tarafından yapılmış bir tespit mevcut ise bunu bildirmesi istenilmesine rağmen davacının dava öncesi bu bildirimi davalıya yaptığına ilişkin bilgi ve belgeleri mahkememize sunmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarının denetime açık ve hükme esas alınabilir vasıf ve mahiyette olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporları nazara alınarak davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 90,08 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahlisi ile hazineye irad kaydına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2022