Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/614 E. 2023/123 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/614 Esas
KARAR NO: 2023/123
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ: 14/02/2023

Mahkememize tevzi edilen dosyanın——- sayılı görevsizlik ilamı ile mahkememiz esasına kaydedildiği görüldü.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının davalı bankanın ——- yılında kredi kullandığını, bankanın ——tarihli dekont ile sabitleneceği üzere dosya masrafı, komisyon, istihbarat ücreti ve yapılandırma ücreti adları altında —- ve kredi kapama bedeli adı altında ——olmak üzere toplam —- kesinti yapıldığı ve bunun yasaya ve hukuka aykırı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız tahsil edilen —–dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve görev itirazlarında bulunduklarını, kredinin ticari nitelikte olduğundan dolayı görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını, yapılan kesintilerin hukuka uygun olarak yapıldığını beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLER:
—– tarihli ara kararı ile dosyanın bir bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— Mahkemesine teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; —– komisyon ücret ve sigorta priminin haksız şarta bağlı olarak alınması nedeniyle davacıya iade edilmesi gerektiği, davacı talebinin tespitleri altında —– olduğu şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememize tevzi edilen dosyanın ——numarası ile mahkememiz esasına kaydedildiği görüldü.
—- tarihli ara kararı ile dosyanın dosyada görev alan bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu Mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi Ek raporunda özetle; . ——- ücret ve sigorta priminin davacıya iade edilmesi gerektiği, yapılandırma nedeniyle alınan—– erken ödeme ücretine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacının talebi doğrultusunda dava tarihinden itibaren iade edilmesi gereken masraflar için ticari (avans) faizi talebinde bulunabileceği, şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —– tarihli ara kararı ile dosyanın bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve—– tarihli bilirkişi ek raporu Mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; Davacı Vekilinin bilirkişi kök raporuna itirazlarında belirtilen, dava konusu kredi işleminin tüketici kredisi olduğu ve bilirkişiliğimizce dava konusu, kredi sözleşmelerine uygulanacak hukuk konusunda görüş verilmesi talebinde bulunu muşsa da, görüş ve düşüncelerimizin daha önce ——- dosyasından verilen raporda belirtilmiş olması, diğer taraftan —- konuya ilişkin ilamı dikkate alındığında bu aşamada herhangi bir görüş beyanında bulunulmasının mümkün olmadığı, Davalı itirazları kapsamında yapılan değerlendirmelerde, davacı banka ve—– gönderilen yazılarda dâ krediyi kullandıran ve yapılandırma/erken kapama işlemini gerçekleştiren —-komisyon ve masraf tablolarına ilişkin bir belgeyi sunmaması nedeniyle, kök raporumuzda belirtilen hususları, sigorta masrafları dışında, değiştirecek bir hususun bulunmadığı, : Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, bilirkişi raporunaıitiraz dilekçesi ekinde sunulan poliçeler dikkate alındığında, davalı bankaca davacıdan muhtelif tarihlerde tahsil edilen—– tutarındaki prim tahsilatına ilişkin sigorta poliçelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle bu tutarın davacıya iade edilmeşinin gerektiği, Sonuç olarak da davalı banka tarafından davacıya iade edilmesi gereken tutarın; 316,80 TL ekspertiz ücreti ve 1.200,32 TL sigorta primi, olmak üzere toplam 1.517,12 TL ücret ve sigorta priminin davacıya iade edilmesi gerektiği, yapılandırıma nedeniyle alınan 16.829,00 TL erken ödeme ücretine ilişkin olarak kök raporumuz sonrası herhangi bir belge sunulmaması, —– tarafından uygulanan 2011 yılına ait masraf komisyon listelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle, erken kapama/yapılandırma komisyonuna ilişkin bir düzenlemenin bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı, şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 29/09/2020 tarihli ara kararı ile dosyanın bir bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi 3. ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 27/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporu Mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi 3. Ek raporunda özetle; Sayın Mahkemenin görevlendirme kararında helirtilen, diğer bankaların emsal uygulamalarının, dava konusu işlemlere uygulanmasının, büyük farklar içermesi nedeniyle zorluklar içerdiği, Ancak kendilerinden konuyla ilgili uygulamaları istenen bankalardan gelen yanıtlar ve emsal uygulamalar dikkate alınarak davalı bankaca davacıdan tahsil edilebilecek tutarların; 08.01.2008 tarihinde 9.750,00 TL Kredi Komisyonu, 08.01.2008 tarihinde 1.000,00 TI. Dosya Ücreti, 08.01.2008 tarihinde 3.900,00 TI. Ekspertiz Ücreti, 08.01.2008 tarihinde 567,50 TL ——-Muhtelif tarihlterde 5.382,85 TI. Sigorta Primi, Olmak üzere toplam 20.600,35 TL olduğu, bu kapsamda, davacıdan tahsil editen 60.714,87 TL’nin, 43.414,52 TL ‘sitim davaçıya iade edilmesi gerektiği, Davacıdan, 18.01.2011 tarihinde gerçekleştirilen yapılandırma işleminin kredinin kapatılarak aytu tarihte tekrar açılmak suretiyle gerçekleştirilmesine bağlı olarak erken ödeme komisyonu tahsil edilemeyeceği kanaatinde olunmakla birlikte, Sayın Mahkemece işlemin erken ödeme işlemi olarak kabul edilmesi halinde davacıdan tahsil edilen 16.829,00 TL erken ödeme komisyonu ve 841,45 TL gider vergisinin davalı banka tarafından davacıdan istenebileceği, bu durumda davacıya iadesi gereken tutarın 25.744,07 TL olduğu şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 01/12/2020 tarihli ara kararı ile dosyanın yeni bir bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporu Mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu,davacının haksız olarak,08.01.2008 tarihinde tahsil edilen 24.375,00 TL Kredi Komisyonu,8.01.2008 tarihinde tahsil edilen 9.750,00 TL Dosya Ücreti, 8.01.2008 tarihinde tahsil edilen 600,00 TL Ekspertiz Ücretin 316,80 TL’si, 18.01.2011 tarihinde tahsil edilen 16.829,00 TL ———, adı altında aldığı ücretlerin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi İle birlikte tahsiline ilişkin itirazın alacak davası olduğu, Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği—— vurgulandığı, ——-Bankaların müşterilerine sundukları bankacılık hizmetleri nedeniyle hizmet bedeli, kredi kullandırma ücreti masraf gibi adlar altında ücret tahsil etmelerine bir engel bulunmamakla birlikte bu ücretlerin hangi oranlarda ve hangi miktarlarda tahsil edileceğinin somut olayda belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde kredi kullandırma ücreti bedelinin ne oran ve miktarda alınacağına dair bir açıklık yer almamaktadır. Bu bakımdan bankacılık işlemleri hususunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişiden rapor alınması diğer bankaların kullandırdıkları benzer kredilerdeki uygulamaları ve aldıkları ücret oranlarının da değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması dahi bozmayı gerektirmiştir.”denildiği, ———- sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Kredi Sözleşmesinin 4. Maddesinde, 12/d maddesinde belirtilen ödeme planında yer alan ve bankaca belirlenecek her türlü ücret, masraf ve komisyonun müşteri tarafından ödeneceği konusunda genel bir düzenleme yapılmış olup 12. Maddede 34.125.00 TL nin yazılı olduğu,iş bu tutarın oranlaması ise 34.125/850.000= %4 olarak hesaplanmaktadır. —— tarafından bildirilen oranların – banka ortalamasının değerlendirmede adaletli olmayacağı, Sözleşmede yazılı olan ——- iade edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesinin takdirinin sayın mahkemenizde olduğu, Taraflar arasında akdedilen Sözleşmede alınacak ekspertiz ücretinin tutarı 12. Maddede kredi komisyonu ve dosya ücreti ile birlikte toplam olarak yer almaktadır. Bu durumda davalı bankanın alınacak ekspertiz ücreti konusunda davacıyı bilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Ancak davalı banka tarafından ekspertiz işlemi için 283,20 TL masraf yapıldığı ibraz edilen belgelerden anlaşıldığından, alman 600,00 TL tutar ile yapılan harcama tutarı arasındaki 316,80 TL farkın davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmaktadır. Davalı banka tarafından, yapılandırma amaçlı olarak 975.000,00 TL tutarlı kredinin 18.01.2011 tarihinde 841.442.77 TL olarak kapatılarak 850.000.00 TL lık yeni kredi açılması sırasında 18.01.2011 tarihinde ——- tahsil edilmiştir. 841.442.77x%2=16.829.00 TL tahsil edilen bu oranın %2 olarak tespit edildiği, 18.01,2011 tarihinde tahsil edilen 16.829,00 TL erken ödeme ücretinin kapama tutarının %2 ‘si ve diğer banka uygulamalarına göre makul düzeyde olması nedeniyle davalı bankadan talep edilemeyeceği, ancak söz konusu işlemin gerçek anlamda bir erken kapama olmaması, yapılandırma ücreti alınacağına ilişkin sözleşmede hüküm bulunmaması, diğer bankalardan gelen bilgilerde de yapılandırma komisyonları konusunda herhangi bir bilginin yer almaması, Yukarıda açıklandığı üzere, ———– bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak âzami faiz oranlan ile faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azami sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir. Düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların,—-bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, bu nedenle —– iade edilip edilmeyeceği sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Muhtelif tarihlerde tahsil edilen —– ilişkin sigorta poliçelerinin ibraz edildiği gibi davacının bu konuda talebinin bulunmadığı dikkate alındığında takdir sayın mahkemenize aittir.
Sayın mahkemenizce de davacının talebinin yerinde olması halinde dava tarihinden itibaren
avans faizi istenebileceği, şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli ara kararı ile dosyanın bir bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi ek raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 22/12/2022 tarihli bilirkişi raporu Mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi Ek raporunda özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu,davacının haksız olarak,08.01.2008 tarihinde tahsil edilen 24.375,00 TL Kredi Komisyonu,8.01.2008 tarihinde tahsil edilen 9.750,00 TL Dosya Ücreti, 8.01.2008 tarihinde tahsil edilen 600,00 TL Ekspertiz Ücretin 316,80 TL’si, 18.01.2011 tarihinde tahsil edilen ——- adı altında aldığı ücretlerin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi İle birlikte tahsiline ilişkin itirazın alacak davası olduğu, Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği —— vurgulandığı, ———–sundukları bankacılık hizmetleri nedeniyle hizmet bedeli, kredi kullandırma ücreti masraf gibi adlar altında ücret tahsil etmelerine bir engel bulunmamakla birlikte bu ücretlerin hangi oranlarda ve hangi miktarlarda tahsil edileceğinin somut olayda belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde kredi kullandırma ücreti bedelinin ne oran ve miktarda alınacağına dair bir açıklık yer almamaktadır. Bu bakımdan bankacılık işlemleri hususunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişiden rapor alınması diğer bankaların kullandırdıkları benzer kredilerdeki uygulamaları ve aldıkları ücret oranlarının da değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması dahi bozmayı gerektirmiştir.” denildiği,——– ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. —— maddesinde belirtilen ödeme planında yer alan ve bankaca belirlenecek her türlü ücret, masraf ve komisyonun müşteri tarafından ödeneceği konusunda genel bir düzenleme yapılmış olup —— yazılı olduğu,iş bu tutarın oranlaması ise —–olarak hesaplanmaktadır. —- talep edebileceğinden —– davacıya iade edilmesi gerektiği, Taraflar arasında akdedilen Sözleşmede alınacak ekspertiz ücretinin tutarı —– kredi komisyonu ve dosya ücreti ile birlikte toplam olarak yer almaktadır. Bu durumda davalı bankanın alınacak ekspertiz ücreti konusunda davacıyı bilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Ancak davalı banka tarafından ekspertiz işlemi için 283,20 TL masraf yapıldığı ibraz edilen belgelerden anlaşıldığından, alman 600,00 TL tutar ile yapılan harcama tutarı arasındaki 316,80 TL farkın davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmaktadır. Davalı banka tarafından, yapılandırma amaçlı olarak 975.000,00 TL tutarlı kredinin 18.01.2011 tarihinde 841.442.77 TL olarak kapatılarak 850.000.00 TL lık yeni kredi açılması sırasında 18.01.2011 tarihinde 16.829,00 TL ——tahsil edilmiştir. 841.442.77x%2=16.829.00 TL tahsil edilen bu oranın %2 olarak tespit edildiği,emsal banka ortalamaları % 3.44 olup davacı talebeninin yerinde olmadığı, Sayın mahkemenizce de davacının talebinin yerinde olması halinde dava tarihinden itibaren avans faizi istenebileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacının davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden değişik adlar altında tahsil edilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı, davalı bankanın—— kredi kullandığını, kredinin kullanımı ve yapılandırılması aşamasında kendisinden değişik adlar altında masraflar alındığını ileri sürerek; ——-eksper ücretinin dava konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır) ve —— tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasındaki 08/01/2008 tarihli, 975.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinin bulunduğu, taraflar arasında 18/01/2011 tarihli, 850.000,00 bedelli yeni bir kredi sözleşmesi açılmak suretiyle yapılandırıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında bağıtlanan sözleşmelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önce imzalanmış olup, anılan Kanun’un genel işlem şartlarına ilişkin hükümleri somut uyuşmazlıkta nazara alınmayacaktır.
Diğer yandan Türk Ticaret Kanunu’nun 22. (6102 sayılı TTK’nın 20. ) maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceği düzenlenmiş olup, davalı banka tacir ve dava konusu kredi ticari işletmesiyle ilgili işlemlerdendir.
Kredi komisyonu ve dosya masrafı bakımından yapılan değerlendirmede; davalı bankanın 08/01/2008 tarihinde ödenen 24.375,00 TL komisyon, 9.750,00 TL dosya ücreti, 1.736,25 TL ——–olmak üzere eksper ücreti hariç 35.861,25 TL’nin tahsil edilmiş olduğu, dosyada mevcut sözleşmenin 12.maddesinde komisyon ve masraf olarak ödeme kaleminin yer aldığı, sözleşmede ücretlerin hangi oranlarda ve hangi miktarda tahsil edilebileceğinin belirtilmediği, emsal banka araştırması yapılarak dosyaya temin edilen banka uygulamaların davacıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığının değerlendirmesi gerektiği,
komisyon ve masraf miktarının krediye oralandığında davalı bankanın uyguladığı oranın %4 olduğu, emsal banka uygulamalarına gözetildiğinde 22/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda %2,33 olarak tespit edildiği, 850.000,00 TL kredi miktarı üzerinden oranlama yapıldığında 19.805,00 TL tahsil edilmesinin emsal banka uygulamalarına göre uygun olduğu, dosyanın tekrar bilirkişi gönderilmeyip mahkememizce hesaplama yapıldığında;
Tahsil edilmesi uygun miktar olan 19.805,00 TL( komisyon ve masraf ) +600,00 TL eksper ücreti olmak üzere 20.405,00 TL’nin ——— 1.020,25 TL olduğu, davacıya iade edilmesi gereken miktarın ise;
34.125,00 TL-19.805,00 TL = 14.320,00 TL
1.736,25 TL – 1.020,25 TL= 716,00 TL BSMV,
14.320,00 TL + 716,00 TL = 15.036,00 TL olarak dosya ve komisyon ücreti olarak tahsil edilen tutarın iade edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı,
Erken kapama komisyon talebi bakımından ise; davalı bankanın 18/01/2011 tarihinde ödenen 16.829,00 TL kapama ücreti ile 841,45 TL ——– olmak üzere 17.670,45 TL’nin tahsil edilmiş olduğu, davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların ——- bildirildiğine ilişkin belge sunulmadığı, taraflar arasındaki 08/01/2008 tarihli, 975.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinin bulunduğu, 18/01/2011 tarihinde taraflar arasında 850.000,00 TL bedelli yeni bir kredi sözleşmesi açılmak suretiyle yapılandırma işleminin yapıldığı, erken kapama olarak kabul edilmesi halinde emsal banka uygulamalarına göre davalı bankanın uyguladığı oran üzerinden tahsil edilen ücretin makul olabileceği, davalı bankanın yapılandırma işleminin krediyi açıp kapatmak suretiyle yapılması halinde bu işlemin erken kapama olarak kabul edilip edilmeyeceği noktasında ise taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin yeni bir kredi sözleşmesi açılmak suretiyle yapılandırılması erken kapama olarak değerlendirilemeyeceği, yapılan işlemin yapılandırma niteliğinde olduğu, yapılandırmaya ilişkin taraflar arasında sözleşme hükmünün bulunmadığı, tahsil işleminin yapıldığı tarihte yapılandırma ücreti alındığına ilişkin banka uygulamasının bulunmadığı, bu nedenle erken kapama olarak tahsil edilen 17.670,45 TL miktarın davacıya iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının taleplerinin davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımına uğramadığı, netice itibariyle 32.706,45 TL’nin davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememize açılan davanın kısmen kabulü ile 32.706,45 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 32.706,45 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 32.706,45 TL lik kısım yönünden alınması gereken 2.234,17 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1050,00 TL bilirkişi ücreti ve 395,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.445,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 882,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 1.044,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 406,22 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davalı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023
TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar kısa kararın yasa yolu kısmında “Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde yazılmış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında, 6100 sayılı kanunun 304. Maddesi ” Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.” düzenlemesi gereğince kararın tebliğ edilmediği gözetilerek hükmün yasa yolunun “Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde resen tashihine karar verilmiştir.