Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2021/508 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2021/508

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 13.11.2018 günlü satış sözleşmesi düzenlendiğini; sözleşme kapsamında — maddesinin davalı tarafından temin edilerek müvekkiline ait işletmeye 15.11.2018 tarihinde teslim edilmesinin kararlaştırıldığını; bu kapsamda, —hesabına ödendiğini; ancak davalının edimini yerine getirmediğini; ürünlerin müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle peşin ödenen satım bedelinin iadesinin talep edildiğini; davalını– sayıyla takıp başlatıldığın«; yetki itirazı — kaydedildiğini; bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine de, itiraz edildiğini; takipten sonra haricen —- daha iade edildiğini; vâki itirazın haksız olduğundan bahisle iptaliyle % 20 inkâr ödencesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– bulunan davacı– verebileceğini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin ——sözleşme örneğini gönderdiğini, müvekkilinin de derhal davacı şirkete durumu bildirerek evrakları mail yoluyla gönderdiğini, o istinaden–talep ettiğini; müvekkilinin hesabına emaneten — gönderildiğini, müvekkilinin de hesabından talimat yazarak– hesabına geçtiğini; ancak bu transferden sonra— ulaşılamadığını, malın bulunduğu —arandığını, böyle bîr mal bulunmadığı yanıtını almaları üzerine, — suç duyurusunda bulunduğunu, davacının gönderdiği— olmak üzere toplam — sayılı dosyada açılan masraflar için harcandığını, müvekkilinin davacı şirkete bir hizmet sunma gayreti ve amacıyla çalıştığını, malın taşınması— için şirket yetkilisi ile gerekli hazırlıkları iyi niyetle yaptığını, tek başına verdiği bir karar bulunmadığından bahisle, yerinde olmayan davanın reddiyle, davacının % 20 kötü niyet ödencesine mahkum edilmesini istemiştir.
DELİLLER:
— tarihli cevabı yazısı, — tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan 12/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sözleşmeden doğan hak ve borçların davanın taraflarına ait olduğu, davalının satıcı sıfatının benimsenmesine ve ürünü teslim etmediğinde uyuşmazlık bulunmamasına göre, satım bedelinden iade ettiği tutarların tenzili sonrasında davacının isteyebileceği asıl alacak tutarının— takipteki birikmiş faiz talebine iştirak edilmediği, davacının takibinde yabancı para alacağının fiili tahsil tarihindeki karşılığını istediğinin görülmekle 3095 sayılı Yasa m.4/a hükmü uyarınca, — alacaktan için –hesaplara uyguladığı faiz oranının (davacı talebi aşılmamak kaydıyla) yürütülmesini isteyebileceğinin tespit edildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı şirket ile davalı arasında satım sözleşmesi kurulduğu, işbu sözleşme hükümlerine göre sözleşmeye konu malların doğrudan tesliminin davalı tarafından üstlenildiği, davacı tarafın sözleşmeye konu ödemeyi davalı taraf hesabına banka havalesi yolu ile gerçekleştirdiği ancak davalı tarafça davacı tarafa herhangi bir mal tesliminin yapılmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafça dava konusu sözleşme de davalı tarafın alıcı ve satıcı arasında aracı konumunda olduğu ve bu nedenle yerine getirilmesi gereken tek sorumluluğun taraflar arasındaki anlaşmayı sağlamak olduğu, malların davacı tarafa teslim edilmemesinden kaynaklı olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacı tarafça yapılan ödemenin davalı hesabına geçtikten sonra satıcıya aktarıldığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin taraflarının huzurdaki dava da yer alan davacı ve davalı taraf olduğu, sözleşme içeriğinde davalının dava konusu alım satım ilişkisinde yalnızca aracı olarak hareket ettiğine dair herhangi bir ibarenin yer almadığı, bu haliyle sözleşmeden doğan hak ve borçların davanın taraflarına ait olduğu, davacı tarafça davalı hesabına —- buna karşın malların davacı tarafa teslim edilmediği hususunda taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın satım bedelinden iade ettiği tutarların– tenzili sonrasında davacı tarafça talep edilebilecek asıl alacak tutarının — anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, alacağın belirli ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun — icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile asıl alacak — takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca — mevduata — uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —– tarihindeki TL karşılığı olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —– kısım yönünden alınması gereken 17.210,61 TL harçtan peşin alınan 3202,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.007,68 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 3202,93 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan — göre alınması gereken 26.086,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan — göre alınması gereken 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 854,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 820,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.