Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2019/566 K. 25.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/530 Esas
KARAR NO : 2019/566

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/06/2017
KARAR TARİHİ : 29/07/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA:Davacı vekilinin 15/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davanın ticari bir dava olmadığını, davanın sigortalı kişinin açmış olduğu dava gibi kabul edilmesinin gerekmekte olduğunu, tazminat taleplerinin hukuki dayanağının haksız fiil olduğunu, bu nedenden ötürü görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kaza sonrasında taraflar arasında tutulmuş olan kaza tespit tutanağında belirtilen 21/07/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında, davalı tarafların sürücüsü ve işleteni oldukları —- plakalı aracın, karayolu üzerinde seyretmekte olan müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan ———- plakalı araca arkadan çarptığını ve kazanın oluşumunda davalı tarafın %100 kusurlu olduğunun anlaşıldığını, söz konusu kaza sebebiyle hasara uğrayan müvekkili şirket nezdinde Kasko Sigortası kapsamında sigortalı—–plakalı araç için 10/08/2016 tarihinde 9.836,10 TL tutarında hasar tazminatının müvekkil şirket tarafından ödendiğini ve bu ödeme ile müvekkili şirketin T.T.K’nın 1472 maddesinde yer alan halefiyet hükmü uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, söz konusu tazminatın anılan halefiyet ilkesi uyarınca sorumlu davalıdan rücuen tahsili amacıyla İstanbul—–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11480 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını fakat borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, söz konusu itirazın iptal edilerek takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali davasının açılmasının gerektiğini, davalı taraf aleyhine başlatılan icra takibinde faizin başlangıç süresi olarak dava dışı sigortalıya Kasko Poliçesi kapsamında ödeme yapılan tarihin esas alındığını, faizin başlangıç tarihinin müvekkil sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini ve mahkeme tarafından ödeme tarihi faizi başlangıç tarihi olarak kabul edilmezse de sigortalıya gönderilen rücu mektubunun tebliğ edildiği tarihin faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmesini, İstanbul —. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11480 Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılmış haksız ve hukuka aykırı borca itirazın iptali ile takibinin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/244 E., 2018/252 K. Sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, 6102 Sayılı TTK’nun 1472(6762 Sayılı TTK’nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalılardan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarih ve 37 esas 9 karar RG 03.07.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Ayrıca davalılar gerçek kişidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Dava, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı doğrultudaki içtihatlar: Yarg. —-. H.D. 09/03/2016 T. 2015/15199 E. 2016/2972 K.; Yarg. —-. H.D. 06/10/2016 T. 2016/9054 E. 2016/8456 K.; Yarg. ——–. H.D. 20/09/2016 T. 2016/7315 E. 2016/7396 K.)
Bu nedenle, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu davanın; mahkememiz görevsizliği nedeni ile HMK.115-(2) maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK.nun 21-(1)c maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu davanın; mahkememiz görevsizliği nedeni ile HMK.115-(2) maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK.nun 21-(1)c maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
Harç ve mahkeme masrafı konularının görevli mahkeme tarafından nihai kararda değerlendirilmesine,
2-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalıların yokuluğunda karar verildi