Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/522 E. 2021/278 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/522 Esas
KARAR NO : 2021/278

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil için Hmk 107. Madde kapsamında belirsiz —- aracın çalınmasından ötürü müvekkilin maddi zararının davalı …— istemiyle olayın davalıya bildirildiği tarihten itibaren ticari faiziyle davalı tarafından tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacağın —olarak belirli veya belirlenebilir olduğu hallerde belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi kanunun ruhuna ters olduğunu, davacının dava ehliyeti olmadığından başvurunun reddedilme sini talep ettiklerini, davacı yanın hırsızlık ihbarı üzerine müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açılmış olup, sigortalının zararı hesaplanmak üzere ilgili prosedürlerin işletilmeye başlandığını, davacı yan müvekkili şirkete başvuru yaparken iletmesi gereken evrakları tam olarak iletmemiş başvuru belgelerinde eksiklik bulunması sebebiyle müvekkili şirket çalışanları tarafından defalarca uyarılmış, eksikliklerin tamamlanması davacının kusuruyla normal — çok daha fazla zaman aldığından dosya ivedilikle sonuçlandırılamamış olduğunu beyan ile, öncelikle davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından usulden reddini, sayın Mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 28/07/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, —- meydana gelen olayda; Davacı adına kayıtlı, dava konusu —–olan—- bulunmadığı ve — dikkate alındığında; olay tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında ortalama piyasa rayiç değerinin 77.500,00 TL civarında olabileceği, bu aşamada rizikonun poliçe teminatı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun hukuki değerlendirme gerektirmesi nedeniyle nihai ve tüm takdirin mahkememize ait olacağı, uyuşmazlık konusunda yalnızca görüş bildirildiği, sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 01/12/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin tarafların itirazları yönünden yeniden değerlendirilmesi sonucu; 01/09/2018 tarihinde meydana gelen olayda; Kök raporumuzda davacı adına kayıtlı, dava konusu ——– bulunmadığı — alındığında; en yaygın ve en çok aracın bulunduğu——– yapılan araştırmalar sonucu tespit edilen örnekler ile ———- dikkate alınan dava konusu aracın olay tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında ortalama piyasa rayiç değerinin 77.500,00 TL civarında olabileceği tespit edilmiş olup, Kök Raporumuzdaki tespitlerimizi değiştirir nitelikte somut bir bilgi-belge-aracın peşin alış bedelini gösteren fatura vb. dosyada bulunmadığı, Kök Raporumuzdaki rayiç değer ile ilgili tespitimizin isabetli olduğu, —- olabileceği kanaatine varıldığı—yapılan itirazların dayanaktan yoksun olduğu, kök rapordaki açıklamalar ve ek raporda vurgulanan durum ışığında; — kapsamında sigortalının bilgilendirildiğine dair dosya arasında bir belgeye rastlanmadığı, bununla birlikte ek raporda ayrıntılandırıldığı üzere poliçe kapsamında aracın kiralayan tarafından çalınması halinde, tenzili muafiyetin araç rayiç değerinin %25 oranında olacağı, —bu oranın (1/4’ünün) sigortalı üzerinde kalacağı, bu durumda sigortacının araç rayiç değerinin %75 oranından (3/4’ünden) sorumlu olacağı, eğer araç doğrudan— kiralayandan dolandırıcılık yoluyla çalınmış ve/veya araç anahtarının dolandırıcılık yoluyla ele geçirilmek suretiyle çalınmış veya belge karşılığında—- işletmelere bakım gözetim amacıyla bırakılan araçların ilgili işletmeden çalınması halinde durum gerçekleşmiş ise, tam bedelin teminat içerisinde olacağı– kendi iradesiyle 3. şahıslara–teslim edilmiş ve araç anahtarını teslim alan 3. şahıslar— tarafından araç — çalınmış ise teminat kapsamı dışında kalacağı, kiralayandan hangi şekilde ele geçirilerek çalındığının tespit edilememesi halinde ise TTK 1409/2 kapsamında ispat külfeti konusu ile ek olarak —– koşullar kapsamındaki nihai değerlendirmenin mahkememize ait olacağı, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği, sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dosyada mevcut poliçe incelendiğinde aracın kullanım şeklinin ——— ettirilmemesi hususları gözönüne alınarak uyuşmazlığa konu olayın Mahkememiz görev alanına girdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia ve savunmalar doğrultusunda uyuşmazlığa konu olayın poliçe kapsamına girip girmediği ve varsa davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmış;—-tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında düzenlenen poliçenin 3. Sayfasında bulunan ——— gereğince, olay gibi gerçekleşen —-sorumlu olacağı, aracın çalındığı tarih itibari ile tespit edilen piyasa rayiçlerine ve %25 tenzili muafiyete göre sorumluluğun 77.500 TL tutarında olabileceği görüş ve kanaatinde olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili — ıslah dilekçesi ile — artırarak davasını 92.400 TL olarak belirli hale getirmiş ve harcını yatırmıştır. Davaya konu aracın— anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, deliller, bilirkişi raporları, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı …——- kiralayan tarafından çalınması durumunda, eğer varsa poliçede belirtilen diğer muafiyetlerden bağımsız olarak —rayiç değer belirleme yöntemine göre belirlenecek rayiç değer üzerinden—-belirtilen bedel üzerinden %25 oranında tenzili muafiyet uygulanacaktır.” şeklinde düzenlendiği, poliçenin bu haliyle davaya konu olayı da kapsadığı ilgili düzenleme ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ile sabit olmuştur.
Her ne kadar davalı şirket vekili davaya konu aracın anahtarının aracının kendi iradesiyle 3. Şahıslara teslim etmesi ve araç anahtarının/aracı teslim alan 3. Şahıslar tarafından–çalınması teminat kapsamı dışında olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de somut olay incelendiğinde —– olmadığını — kiraladığını ve — teslim ettiğini beyan etmiş ise de davaya konu ——- kaçmaya çalışırken —– tarafından yakalandığı,—- kiraladığı ve geri getirmediği şirket yetkililerinin şikayetçi olduğu, bu nedenle——- aşamasındaki beyanlarına itibar edilmeyerek —– suçundan dava açıldığı, sonuç itibariyle dava dışı —- firmaları olmak üzere ——— şirketinden birbirine yakın—— kiraladığı ve geri getirmemesi — sisteminde bu yönde kaydının bulunduğu hususları hep bir arada değerlendirildiğinde gelişen olaylar çerçevesinde sigortalı aracın kiralayan tarafından çalınması durumu nazara alınarak poliçe teminat kapsamı dahilinde olduğu değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlığa konu olayın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmakla çözülmesi gereken ikinci konu talep edilebilecek bedelin belirlenmesidir. Aracın piyasa rayiç değeri hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 77.500 TL olarak belirlenmekle belirlenen iş bu bedelden poliçede yer alan düzenleme gereği %25 oranında tenzili muafiyet uygulandığında davacının karşılanmayan zararının 58.125 TL olduğu anlaşıldığından açılan davanın ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve poliçenin niteliği itibari ile (—– gereği) ticari faize hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının ıslah talebi doğrultusunda KISMEN KABULÜ İLE;
58.125,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 726,75 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 195,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 531.30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 1.578,00 TL tamamlama harcı toplamı 1.649,80‬ TL ile 2.195,90 TL (Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 3.845,7‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,62 ve red 0,38 oranına göre hesaplanan 2.384,33 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— davanın kabul edilen miktarı üzerinden 8.356,25 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.141,25 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere usulen okunup açıkça anlatıldı.