Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/519 E. 2020/387 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/519 Esas
KARAR NO : 2020/387

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilleri —— harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı , davalı tarafa ———– çekimi hizmeti verdiğini, teslim ettiğini, müvekkili davacı taraf, söz konusu hizmet bedellerine ———–adet faturayı kesip davalı tarafa tebliğ ettiğini, faturaların bedeli davalı tarafça ödenmediğini, İstanbul Anadolu ——–İcra Müdürlüğü ——- Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını ve davalı—— Ödeme Emri gönderildiğini, davalı tarafça icra takibine yasal süresi içinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile takibi durdurduğunu, —– arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davalı taraf ilk oturuma katılmadığı için arabuluculuk süreci anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile alacağın %20 oranında icra-inkar tazminatına mahkûm edilmesine, icra dosyasının celbine, yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya herhangi bir cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava faturalara dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş ,ödeme emrinin borçluya ———- tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde ——- tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
İstanbul———- İcra Dairesi’ne ——–Esas sayılı dosyasının incelenmesi hususunda müzekkere yazılmış, —— yılına ait ——- formlarının istenmesi hususunda müzekkere yazılmış, —– formlarının istenmesi hususunda müzekkere yazılmış ve gelen müzekkere cevapları dosya içerisine alınarak deliller toplanmıştır.
——- tarihli ara karar ile ————Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle : ”Davalı ———- ticari defter kayıtlarının incelendiği, takip konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacı şirkete takip tarihi itibariyle ——–borçlu gözüktüğü, dosya kapsamındaki bilgilerde dikkate alınarak davacı şirketin takip tarihi itibariyle ———– tutarında anapara alacaklısı olduğu,BA formlarından vergi idaresine takip konusu faturaların davalı tarafından bildirildiği,sonuç olarak takip tarihi itibariyle davalının davacı—— borçlu olduğu ” şeklinde tespitlerde bulunarak rapor hazırlayarak mahkememize teslim etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.İlgili vergi dairelerinden celp edilen —— neticesinde takibe konu iki adet fatuıranın davalı tarafça vergi dairesine bildirildiği ve Ba formlarında yer aldığı görülmüştür.Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere takibe konu iki adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı anlaşılmıştır.Davalı tarafın BA formları ve ticari defterlerinde yer alan kayıtlar göz önüne alındığında davacının takip konusu miktarca alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Alacağın likit olması konusunu —— kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin —— Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Tarafların tacir olduğu görülmekle takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu—–. İcra müdürlüğünün ————– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 18.654,28 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.274,27 TL harçtan, peşin yatırılan 225,30 TL harcın düşümü ile geri kalan 1048,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 225,30 TL peşin harç , 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 153,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 979,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —————-Tarifesi. uyarınca ——–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.