Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/511 E. 2019/857 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/218 Esas
KARAR NO : 2019/893
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu şirket ile davalı arasında imzalanan —– tarihli kredi çerçeve sözleşmelerine istinaden borçlu şirkete kredi kullandırdığını ancak davalıların borçlarını ödemediklerini, bu sebeple —Noterliği aracılığıyla ihtarat çekildiğini, gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kalması üzerine İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Değişik İş numaralı dosyası ile borçlu şirket ve davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını ve işbu kararın İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün—- esas sayılı dosyası ile uygulandığını, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyası ile devam davasında konkordato davasında şirket hakkında geçici mühlet kararı verildiğinden şirket hakkındaki icra işlemlerinin durdurulduğunu ve şahıslar için takip işlemlerine devam edildiğini, davalıların —- tarihinde icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle İstanbul Anadolu- İcra Müdürlüğünün ——— esas sayııl dosyasına davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılardan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin adresinin Artvin olmasından dolayı yetki itirazında bulunduklarını, kredi sözleşmesinde kefalet veren müvekkilerinin kefaleti banka tarafından kullandırılan kredileri kapsamadığını, usulüne uygun eş muvafakitinin alınmadığını, müvekkili şirketin İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin —tarih ve – esas sayılı dosyasından – aylık geçici mühlet almış olmasına rağmen davacı banka tarafından korkordato mühleti verilmediğini, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra takibine müvekkilleri ———-adına itiraz edilmiş ise de itirazın iptali davasının davalı banka tarafından yine art niyetli olarak —- adına açıldığını, sadece kefillere itirazın iptali davası açılamayacağını, öncelikle dosyanın yetkili olan ——-gönderilmesini, esas yönden ise davanın reddine ve davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde takibin alacaklısının —- takip borçlularının — … olduğu, takibin asıl alacak, işlemiş faiz olmak üzere toplam — TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik olduğu, ödeme emrinin borçlular — tarihinde tebliğ edildiği, borçlular —- tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlular vekilin – tarihinde itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilince İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesine göre, daavcı vekilinin davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu-. Asliye Ticaret Mahkemesinin — D.İş esas ve karar sayılı, —ünlü ihtiyati haciz kararı ile ihyiyati haciz takibi başlatmış olduğu, davalı borçlular vekili—- günlü dilekçesi ile müvekkillerinden borçlu —- hakkında İstanbul Anadolu- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dava dosyası üzerinden konkondorta talebi sebeiyle geçici mühlet kararı verildiğini, bu sebeple takibin durdurulması talebinde bulunmuş olduğu, bu dilekçenn borca itiraz dilekçesi olmadığı, akabinde davacı vekilnce davalı borçlular aleyhine asıl kredi borçlusu — hariç olmak üzere — tarihinde genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular — tarihinde tebliğ edildiği, borçlular— tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlular vekilin — tarihinde itiraz dilekçesi vererek borca ve fer’ilerine itiraz etmiş olduğu, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince işbu itirazın iptali davasının ise icra takibinden sonra ancak itirazdan önce — tarihinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihe göre davalı borçluların yapmış olduğu bir itiraz henüz bulunmamaktadır.
Her davanın açıldığı tarihteki duruma göre sonuçlandırılması gerektiği, hükmün uyuşmazlığın başladığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar gerçekleşmiş olayları kapsadığı bilinen hukuki bir olgudur —-
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”Dava Şartları” başlıklı 114/(2) maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır”. ”İtirazın Hükümden Düşürülmesi”, ”A) İtirazın İptali” başlıklı 67/(1) maddesine göre ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne göre itirazın iptali davalarında dava açılmadan önce süresi içerisinde borca itirazın yapılmış olması özel bir dava şartıdır. Yapılan yargılamaya göre davacı alacaklı vekilinin esas icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre borca itiraz süresini beklemeden, borçlular vekilinin — tarihinde vermiş olduğu konkordota sebebiyle takibin durdurulması dilekçesini itiraz dilekçesi kabul ederek işbu davayı açmış olduğu anlaşıldığından özel dava şartının dava tarihine göre henüz gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. 6100 SayılıHukuk Muhakemeleri Kanununun 115 maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Açıklanan sebepler gereğince işbu itirazın iptali davasında özel dava şartının dava tarihine göre gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, işbu itirazın iptali davasında özel dava şartının dava tarihine göre gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/(2) ve 115/(1)-(2) maddeleri gereğince dava tarihi itibarıyla itirazın iptali davası için gereken ÖZEL DAVA ŞARTI BULUNMADIĞINDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu harcın peşin alınan 7.096,04 TL’den mahsubu ile fazla alınan 7.051,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 7/(2). maddesine göre, 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019