Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2020/564 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/509 Esas
KARAR NO : 2020/564

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle: Borçlulara ——-kendilerine tebliğ edilen Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı ödeme emrine 20/08/2018 tarihli dilekçe ile avukatları kanalı ile borçları olmadığına dair itirazda bulunduğunu, icra dosyası üzerinde gerekli incelemelerin yapılarak itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmesini taleh ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya herhangi bir cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasıdır. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş ,borçluların 20/08/2018 tarihinde ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Müteselsil kefiller —– birbirlerinin eşi olduğu ve her iki müteselsil kefil açısından da kefalete ilişkin şekil şartlarının yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
14/01/2020 tarihli ara karar ile dosyanın bir Bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 21/05/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
21/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: ” Davacı banka ile davalı asıl borçlu—–tarihinde — limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 24.04.2017 tarihinde 300.000 TL limit artışı yapılmak suretiyle toplam sözleşme limitinin 700.000 TL’ye artırıldığı görülmüştür. Toplam sözleşme limiti 700.000 TL olup. ———üzerinden müteselsil kefil durumundadır. Kefaletlerin TBK’daki şekil şartlarına uygun olduğu düşünülmektedir. Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu firmaya 200 000,00 TL tutarında, 36 ay vadeli nakdi ticari kredi kullandırıldığı tespit edilmiştir. Kredinin akdi faiz oranı yıllık % 10,95’dir, banka kayıtlarına göre kredinin Kredi Garanti Fonu teminatlı kredi olduğu Öğrenilmiş, ancak KGF’nin, verdiği kefalete istinaden davacı bankaya henüz Ödeme yapıp yapmadığı öğrenilememiştir. Davacı banka tarafından davalı borçlulara gönderilen kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğ edilemediği görülmüş olmakla birlikte, borçluların genel kredi sözleşmesinde beyan ettikleri adreslerine gönderilmiş olması nedeniyle 15 06,2018 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı düşünülmektedir. Buna göre temerrüt tarihi 18.06.2018 olarak belirlenmiştir. İcra takip tarihi itibariyle olması gereken alacak tutarının detay hesaplamasına yukarıda inceleme bölümünde ver verilmiş olup; toplam 157.271,61 TL hesaplanmıştır. 4.591,05 TL fazla Asıl Alacak talep edildiği belirlenmiştir. Takip talebindeki 9.911,92 TL İşlemiş Faiz ve 495,60 TL BSMV alacağı uygun bulunmuştur. İcra takıp tarihinden itibaren, Asıl Alacak ve Akdi Faiz toplamı olan 150.220,04 TL’ye yıllık % 31,85 oranından temerrüt faizi işletilebileceği düşünülmektedir. ” şeklinde tespitlerde bulunarak tanzim edilen rapor mahkememize sunulmuştur.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu ve şekil şartlarına uygun kefalet sözleşmesi gereğince davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillerin davacı bankaya —– işlemiş faiz olmak üzere toplam 157.779,91 TL borçlu oldukları anlaşılmakla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıların yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasına davalıların yapmış olduğu itirazın 150.568,53 TL asıl alacak + 495,60 TL BSMV + 6.175,78 TL işlemiş faiz olmak üzere 157.779,91 TL üzerinden iptaline,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 150.568,53 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 157.779,91 TL lik kısım yönünden alınması gereken 10.777,94 TL harçtan peşin alınan 2.749,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.028,87 TL karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 2.749,07 TL peşin harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —-göre alınması gereken 18.939,09 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan— 13/2.maddesine göre alınması gereken 3.196,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 283,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.283,60 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.176,77 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.