Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2021/445 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Davacı ve davalı —– üzerine, arsa payı karşılığı —- adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, bu bağlamda da, —– ile tasdik edildiğini, yine davacı ve davalı şirketlerin sözleşmeye—- düzenleme şeklinde— —taşınmaz malikleriyle imzaladıklarını,—sermaye ve hisse devri başlığı altında ortaklığın sermayesinin belli olmayıp, işin gereklerine göre her bir ortağın % 50 oranında iştirak edeceğini, ortaklardan herhangi birinin sermaye yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, diğer ortağın yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortağın hissesini koyamadığı miktar kadarını devir alacağını, ortaklardan herhangi biri mevcut hisselerini ve sorumluluklarını yukarıda geçen durum dışında her ne ad altında olursa olsun, başkasına devredemeyeceği hükmüne yer verildiğini,—–diğer ortağın haklı nedenlerden dolayı idare ve temsil yetkisini geri alabileceği kararlaştırması bulunduğunu, yine sözleşmede masraflar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kârın % 50’şer olarak ortaklar arasında paylaştırılacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin —– kaynaklarını kullanarak inşaatı tamamlayarak, —– günü yapı kullanma izin belgesi aldığını; arsa sahiplerine bağımsız bölümlerin 04.01.2019günü tutanak ile teslim ettiğini; ——–davacı şirket adına tescil edildiğini,— davacı ve davalı adına —tescil edildiğini, davalı şirketin kendi adına —-ortaklık sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak davalı şirket yetkilisinin babası —- muvazaalı olarak devredildiğini, bu bağımsız bölümlere ilişkin –açma hakkının saklı tutulduğunu, davalı şirketin sermaye koyma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, vaki devirle de sözleşme şartlarını ihlal ettiğini, eksik kalan imalat bedelinin ödenmesi için davalıya keşide edilen ihtardan olumlu bir sonuç çıkmadığını, davalı adına müvekkili şirket tarafından karşılanan bakiye—- bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan şimdilik 10.000,00 TL’sinin tahsilini, talep edilen miktarın davalıdan alınmasına karar verilmemesi halinde, sözleşme hükmü —– bölümlerdeki davalı şirkete ait 1/2 hisselerin iptaliyle müvekkili şirket adına tescilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi Özetle; Müvekkili şirkete dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğunu, taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi hükümlerine göre, davacı şirket ile müvekkil——— kapsayan —- ettiklerini, davacı şirketin, müvekkili şirket,—– gibi hareket ederek— işlemleri —– ederek tek başına gerçekleştirdiğini, adi ortaklığın tarafları yüklediği edimler yönünden davacı şirketin tek yanlı hareket ettiğini, davacı şirketin— edimlere aykırı hareket etmesi nedeniyle, dava dışı —–tarafından müvekkili şirket aleyhine davalar ikame edildiğini, davacı şirketin edimlerini yerine getirmemesi ve kötü niyetli sözleşmeye aykırı hareketleri sebebiyle,—- tarafından — işlerinde görevli ve yetkili şirket çalışanlarının azledildiğini, taraflar arasında birçok ihtarname keşide edildiğini, yine davacı şirketin müvekkili şirket aleyhine ——– tahsili için icra takibi başlattığını, itiraz üzerine duran bu takip kapsamında, iptali için dava açılmadığını, takipteki alacağından feragat ettiğine dair bir beyanda bulunmadığını; dava konusu alacak dışında talebi saklı tutulan bir alacak olup olmadığının da belirsiz olduğunu, adi ortaklığın niteliği gereği belli bir amaca erişmek için borç altına girdiğini inşaatın başlangıcından bitimine kadarki sürede davacı ile davalı— ilişkili hiçbir açıklamanın dava dilekçesinde mevcut olmadığını; her iki ortağın —yürüten mali müşavirlikten edinilen bilgiye göre, müvekkili şirket tarafından—– bakiye — talepli işbu davayı ikame ettiğini, ortaklık sözleşmesinin 8. maddesine göre ortakların her — toplanıp, — mali ayrıntılarını çıkarmak ve gerekli kararları verme yükümlülüğü bulunduğunu, davacı şirketin işin başından sonuna kadar mal alımı ödemeler dahil, ortağına — parselini vererek katılan — inşaat sözleşmesinin 5. maddesinde—yükümlülüğü kabul edilmesine ve bu konuda ihtarname keşide olunmasına rağmen, davacı şirketin umursamaz tavır takındığını ve müvekkili şirketi zorda bıraktığını; ticari defterlerin incelenmesiyle, davanın yerinde olmadığının anlaşılacağından bahisle haksız davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesi kapsamında davacının davalıdan alacağı olup olmadığı,—- toplanmaktadır.
Davacı vekili karar celsesinde beyanında Karşı taraf ile uzlaştığını, bu davadan feragat edeceğini,davalı yanın— dosyasından da feragat edeceğini, huzurdaki bu davadan feragat ettiğini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
——karar celse-indeki beyanlarında feragat beyanına bir diyeceğinin olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını, feragat edeceğinden vekilinin de haberdar olduğunu,—– sayılı dosyasından feragat edeceğini beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yanın talebinin bulunmaması sebebiyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- 6100 Sayılı HMK.nın 333. maddesi gereğince, var ise bakiye gider avansının, karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
7————- Arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili——-yüzüne karşı verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı