Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2020/545 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/468 Esas
KARAR NO : 2020/545
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 05/02/2019
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri adi ortaklık ile davalı şirket arasında —- tarihinde —- ve yine aynı tarihli — imzalandığını; — tarihli —- veren davalının müvekkillerine —– adresindeki —————– numaralı dükkandaki mağazasında tanıtmak amacıyla —- kullanma konusunda münhasır yetki verdiğini; müvekkilinin de—- banka aracılığıyla ödediğini—- numaralı dükkanın müvekkillerine —– tarihli alt kiralama sözleşmesi ile kiralandığını; ancak bugüne kadar dükkan ile demirbaş ve ekipmanın müvekkiline teslim edilmediğini; sözleşmenin 3. maddesi uyarınca, tüm demirbaş ve ekipmanlar iie kiralananın tutanak ile kiracıya teslim edeceği kararlaştırması bulunduğunu; davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle, müvekkillerini sözleşme konusu kuaförlük ve güzellik hizmetini yerine getiremediğini; bunun üzerine davalıya— tarihinde keşide edilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini bildirerek 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini; ancak oiumlu bir sonuç çıkmadığından bahisle,—– sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iptal tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle sözleşmenin imzasıyla kiralananın teslim edilmek istenmesine rağmen, davacı tarafından teslim alınmaktan kaçınıldığını; sözleşmenin imzasının üzerinden 3 yıldan fazla süre geçtikten sonra, feshinin bildirilmesi nedeniyle, sözleşmenin yürürlükte kalmaya devam ettiğini; ayrıca —-, erken fesih durumunda—– herhangi bir geri ödeme veya iade talep hakkı bulunmadığı kararlaştırması olduğunu; davacının iddiasının aksine yeri teslim almaktan bizzat imtina ettiğini; iddianın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla talebinde TBK.m.82 uyarınca zamanaşımına uğradığını; müvekkilinin dükkanı, demirbaş ve ekipmanları sözleşmeye uygun olarak teslim etmeyi teklif ettiğini; davacıiarın kaçındığından bahisle, yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacılar ile davalı arasında akdedilen —— sözleşmesi ve alt kiralama sözleşmelerinin feshi ile davacı tarafça ödendiği dile getirilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ilişkindir.
—— müzekkere yazılarak;—dükkanın davalı —- tesliminin yapılıp yapılmadığı hususunun sorulduğu, —-cevabi yazısında ise; davalı ——— ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
— tarihli ara karar ile dosyanın borçlar hukuku nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; ”
Yukarıda değerlendirme başlığı altında (1) sayılı bentte saptanan uyuşmazlık konusunun bağlandığı teorik sorun, (2) sayılı bentte tanıtılarak, somut olay özelinin (3) sayılı bentte yapılan incelemesinde, Alt Kiralama Sözieşmesi’nin 3. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenleme ile ispat yükü kendisine düşen davalının kiraya konu bağımsız bölümü davalıya teslim ettiği yönünde ikame edilen delil bulunmadığı,
Varılan bu sonuç kapsamında davacı sözleşmeden dönmekte haklı olmakla, sözleşme kapsamında davalıya ödediği—– ortadan kalkan sözleşme sebebiyle, tasfiyesi gerektiğinden, ihtarnamede tanınan atıfet mehili de dikkate alınarak bu tutarı —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili talebinin münhasıran Sayın Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde bulunduğu” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür. ” şeklinde tespitte bulunarak raporu mahkememize sunmuştur.
—– sözleşmesi; konusu mal ve/veya hizmetin sürümü ve dağıtımı olan sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme olup, bu sözleşme ile mal ve/veya hizmeti üreten ve/veya satan —– veren; adı, sembolü, markası gibi gayri maddi mal ve değerlerini kullanarak bunların sürümünü yapma hakkını bir bedel karşılığında, belirli bir bölgede kendi ad ve hesabına çalışan bağımsız kişilere (—– alanlara) vermeyi borçlanmaktadır. —– veren bu sözleşme ile mal ve/veya hizmetlerin en iyi şekilde pazarlanmasını sağlamak için pazar araştırması ve tanıtım (reklam) yapmak, bu konuda kendine özgü bir anlayış geliştirerek bir organizasyon kurmak ve —– alanları çalışmalarından yararlandıracak şekilde bu organizasyona dahil etmek yükümlülükleri üstlenmektedir. —- alan ise,–bedeli ödeme dışında ayrıca sözleşme konusu malların sürümünü destekleme, bu konudaki tüm bilgileri —– verene aktarma, —— verenin pazarlama ilkelerine ve talimatlarına uyma, eğitim programlarına katılma ve bu doğrultuda işletmeyi yürütme yükümlülüğü altına girmektedir ——–
Görüldüğü üzere —– sözleşmesi her iki tarafın da borç altına girdiği karşılıklı edimler içeren bir sözleşme olup, her bir tarafın borcu diğer tarafın borcunun karşılığını oluşturmakta ve edimler arasında değişim söz konusu olmaktadır. Başka bir deyişle —– sözleşmesinde —- verenin borçları aynı zamanda diğer tarafın ediminin karşılığını ihtiva etmektedir. — verenin kendisine ait —– sistemini — alana kullandırma ve onu ticari faaliyeti sırasında devamlı olarak destekleme yükümlülüğüne karşılık, —- alanın —– verenin mal veya hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yürütme ve —-verene belli bir bedel ödeme yükümlülüğü gelmektedir. Ayrıca— alanın,—– verene karşı onun menfaatlerini koruma, sırlarını saklama, gerektiğinde hesap verme gibi güven ve sadakate dayanan yükümlülükleri vardır.—————
—- sözleşmesi, kanunlarda düzenlenmiş isimli sözleşmelerin unsurlarını içerebileceği gibi, isimsiz sözleşmelerin unsurlarını da içerebilir. Nitekim—- sözleşmesi genellikle satış, kira veya ürün kirası, hizmet, acente, vekâlet, adi ortaklık gibi isimli sözleşmelerle, lisans,—- isimsiz sözleşmelerin unsurlarını içermektedir. —-sözleşmesi, isimli ve isimsiz sözleşmelerin unsurlarından oluştuğu için niteliği itibariyle kendine özgü isimsiz bir sözleşmedir —–
Eldeki uyuşmalık incelendiğinde davacıların ————- alan,davalının ise — veren olduğu görülmektedir.Sözleşmenin feshi ile—–sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesine konu sözleşmeler ve ödenen bedel konusunda uyuşmalık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık davalı tarafın alt kiralama sözleşmesine konu taşınmazı davacıya teslim edip etmediği veya teslimin davalı tarafından teklif edilip davacı tarafından teslimden kaçınılıp kaçınılmadığı ve alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususlarında toplanmaktadır.
Taşınmazın bulunduğu —- müzekkere yazılarak;—nolu dükkanın davalı—-tesliminin yapılıp yapılmadığı hususunun sorulduğu, — cevabi yazısında ise; davalı ——- ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Dolayısıyla her ne kadar davalı tarafça taşınmazın teslime hazır hale getirilip davacıya tesliminin teklif edildiği ve davacının teslimden kaçındığı iddia edilse de taşınmazın davacılara teslim edilmediği anlaşılmıştır.Her ne kadar —- tarihli duruşmada dinlenen tanık —–tanık ifadeleri ile taşınmazın davacılara tesliminin teklif edildiği belirtilmişse de taşınmazın bulunduğu— gelen yazı cevabı ile çeliştiği anlaşılmakla tanık beyanına itibar edilmemiştir.Nitekim taşınmazın teslim edildiğine ilişkin yazılı delil de sunulamamıştır.Ayrıca her ne kadar davalı taraf zamanaşımı defi ileri sürmüşse de cevap dilekçelerinde de belirtildiği üzere sözleşmenin —- tarihli ihtarnameye kadar devam ettiği bildirilmiş ve dolayısıyla sebepsiz zenginleşme kaynaklı taleplerde cari 2 yıllık kısa zamanaşımının en erken başlama süresinin —— olacağı gözetilerek zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında——- veren davalının ,alt kiralama sözleşmesine konu taşınmazı davacılara teslim etmediği anlaşılmakla—-sözleşmesi nedeniyle üzerine düşen edimi yerine getirmediği;davacıların sözleşmenin feshi taleplerinin yerinde olduğu,üzerinde miktar bakımından uyuşmazlık bulunmayan — davalıdan alınarak davacıya iadesinin gerektiği,ihtarnamede 7 günlük mehilin bulunduğu ve ihtarnamenin tebliğ tarihi olan —- tarihinden itibaren 7 gün sonra temerrüdün oluşacağı,temerrüd tarihinin —– olduğu,tarafların tacir olması nedeniyle alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile uyuşmazlığa konu —- sözleşmesi ve — tarihli alt kiralama sözleşmelerinin feshi ile ——- tarihinden itibaren ticari faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.732,40 TL harçtan, peşin yatırılan 683,10 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.049,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 683,10 TL harç , 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 98,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.581,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Gerekçeli kararın yazıldığı tarihte arabuluculuk ücretine ilişkin herhangi bir sarf kararının bulunmadığı ve bu nedenle arabuluculuk ücretinin belirlenemediği gözetilerek; arabuluculuk ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığını,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacılar ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2020