Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2022/366 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/459 Esas
KARAR NO : 2022/366

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/02/2019
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkili Banka ile dava dışı —-. arasında imzalanan —Sözleşmesine istinaden adı geçen şirkete kredi tahsis edildiği, ..— sözleşmeyi müteslsil kefil olarak imzaladığını. Borçlarını ödemeyen borçluların hesabının kat edilerek, Borçlulara —-keşide edilerek, Ihtarnamadeki yazılı tutarların ödenmesinin talep edildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için borçlular ——- dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, Ancak davalının takibe itirazda bulunduğu, yapılacak incelemede de görüleceği üzere Davalı tarafça takibe, borca ve faize itiraz edilmekteyse de hiçbir dayanağı bulunmadığı, öte yandan faiz oranlarının serbest iradesiyle kararlaştırıldığı ve Sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizi talep edildiği, kayıtların incelenmesi neticesi icra takibinde talep edilen miktarda borcu olduğunun ortaya çıkacağı, Dolayısıyla, Müvekkil Bankanın davalılar hakkında başlatmış olduğu icra takibinde, hukuka aykırt hiçbir işlem bulunmadığı, alacağının tahsilini geciktirmeye çalışan borçluların kötü niyetlerinin sözkonusu olduğu, açıkladıkları nedenlerle Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçluların itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiği..” iddiasında bulunmuştur.
CEVAP: Davalı Vekili tarafından verilen beyan dilekçesinde özetle ” Müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, Müvekkilin kefil olduğu şirket lehine — dosyasından — tarihinde — ara kararı verildiği, karar uyarınca şirket aleyhine her türlü ihtiyati tedbir ve haciz dahil olarak durdurulmasına ve yeni takip yapılmamasına ve yine rehinli malların satışının yapılmamasına karar verildiğini, Dava takip — ikame edildiğinden müvekkilinin ilgili şirketin borcundan dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı. Bu nedenle borca, Davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmesi nedeniyla alacaklı tarafça alınan ihtiyati haciz kararı sonrası esas takibe geçilmesi sonrası yapılan itirazın iptali davasıdır.Davacı bankanın alacağını kısmi olarak takibe koyduğu ve talep miktarının 100.000,00 TL olduğu görüldü.
— sayılı dosyasının ——- üzerinden celp edildiği görüldü.
Davalı —— imza örneği, yazı örneklerinin alındığı görüldü.
Davalı asile ait yazı ve imza örneklerinin ilgili kurumlardan celp edildiği görüldü.
07/11/2019 tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1.Davacı Banka ile Dava Dışı borçlu Şirket arasında aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde muhtelif tarihlerde toplam — tutarında , Çerçeve niteliğinde — — sözleşmede 10.000.000,- TL tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzasının bulunduğu,
2.Davacı Bankadan İnceleme ile elde edilen ve işbu rapora ek yapılan — Ekran görüntüleri ( Ek No: 2) ,—- tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredi taksitlerinin vadelerinde ödenmeyerek muaccel hale geldiği,
3.Takip tarihi itibariyle Kredi hesaplarından dolayı Davacı Bankanın Davalı borçludan olan Nakdi alacağı; yukarıdaki tabloda hesaplandığı şekilde ——- olmak üzere toplam—- olduğu,
4.Davacı Bankanın ise; 2.582.133,35 TL asıl alacak, 154.753,02 TL karşılarında gösterilen İşlemiş Temerrüt Faizi, 7.737,62 TL Faizin % 5 ‘ten hes. Gider Vergisi ve 6.792,34 TL masraf olmak üzere toplam 2.751.416,63 TL tespitlerimden daha fazla alacak hesaplamakla birlikte Davacı Banka, …— şimdilik kaydıyla 100.000,- TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin yerinde olduğu,
5.Davacı Bankanın, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçludan takip tarihi itibariyle 100.000,- TL asıi alacak tutarı üzerinden % 72 oranında,— faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin % 5 —- talep edilebileceği,
6.Tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Başkanlığınızın takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 16/07/2020 tarihli ara kararda “Davalı asilin imza örneği ve yazı örneklerine ilişkin tutanağın ve Banka Kredi Sözleşmesinin —gönderilerek sözleşmede yer alan imza ve yazıların ..– el ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmasına, masrafların davalı tarafça karşılanmasına, ” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya ——– gönderilmiştir.
—- raporunda özetle;
Mevcut mukayese belgeler ile yapılan incelemede;
1. İnceleme konusu kredi sözleşmesinin 1 numaralı sayfasındaki yazılar; — sayfasındaki “…—- sayfasındaki—- —–arasında; ——- biçimi,——–uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların ..—– eli ürünü olduğu,
2. ——– raporumuzun “6.2.” maddesinde kredi sözleşmesinde içerik yazılarının eksiksiz yazdırılması ile elde edilecek tutanakların temini talep edilmiş olup, dosya içerisindeki tutanakların içerik yazılarının tamamını içermemesi ve şahsın samimi yazılarının sınırlı sayıda olması nedeniyle diğer yazılar hususunda bir değerlendirme yapılamadığı hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Davalının kefalet sözleşmesinin geçerliliğine itirazı neticesinde — rapor alınmıştır.Müteselsil kefalette geçerlilik şartı 6098 sayılı TBK’nın 583.maddesinde düzenlenmekte olup kefilin sorumlu olduğu miktarın ,tarihin ve müteselsil kefalet ibaresinin—hususların kefilin el yazısı olmasına ihtiyaç bulunmamaktadır—- ile kefalet miktarının davalı el ürünü olduğu ve dolayısyla kefalet sözleşmesinde yer alan tüm hususların davalı el ürünü olmasına ihtiyaç olmadığı,kefaletin şekil şartlarının mevcut olduğu görülmekle bankacı bilirkişiden alınan yeterli teknik nitelikte rapora itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacak kredi alacağı olmakla likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —- sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın takip talebindeki talep doğrultusunda —iptaline, takibin iptal edilen kısım üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak miktarı olan — itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi işletilerek takibin devamına,
2-) Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 100.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.831‬,00 TL harçtan, peşin yatırılan 1.207,75 TL harcın düşümü ile geri kalan 5.623,25‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.207,75 TL Peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 248,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.500,4‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte –vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.