Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2021/366 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2021/366

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TALEP:Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkil—– yolun en sağ şeridinden — — istikametine doğru ilerlediğini, sol şeritte ilerleyen davalı — ait diğer davalı —- isimli şahsin sevk ve idaresindeki — ayrımına girmeye karar vererek ani fren yaptığını ve direksiyonunu sağa kırdığını, şeridinde yola devam etmekte olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki —-çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkilin yaralanarak –kaldırılarak tedavi altına alındğını, — kullanılamaz hale gelecek şekilde (pert) maddi hasar gördüğünü, ayrıca müvekkil davlının ağır kusu nedeniyle gerçekleşen kaza ile başladığını, 19 gün işe gedimediğini, mesailerini aksatmadığını, bu nedenle davacının çalıştığı işyeri tarafından maaşında kesinti yapıldığını, davacının bu zararının tespiti için çalıştığı işyerine yazılacak müzekkere ile— edildiğini, yaklaşık olarak şimdilik 500,00 TL lik kesinti yapıldığı bilinmekle tam olarak kesinti öğrenilemediğini, bu bordrolar incelendiğinde davacının maaşından yapılan kesintinin net olarak tespit edileceğini, müvekkilin aracının hala— olduğunu, ne miktarda kira bedeli isteneceği taraflarınca bilinemediğini, bu zararlarının tazminini talep ettiğini, — ücreti zararı için şimdilik 100,00TL olarak belirtmekle talebinin kabulünü talep etmiş, maddi tazminat bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- maddi hasar bedeli, kullanılamaz durumda olan—–çalışma gücünden yoksun kalınmasından ötürü davacının çalıştığı işyerince yapılan maaş kesintisi ve yediemin otopar ücreti olmak üzere şimdilik 45.795 TL haksız fiil tarihinden işleyecek olan yasal faizle birlikte maddi tazminata hükmedilmesine, manevi tazminat bakımından 50.000 TL nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini vekaleten müvekkil adına talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesi özetle, müvekkilin dava konusu trafik kazasına —- sürücüsü olduğu,——- sigortaları —- kusuru bulunmadığını, her ne kadar —- yapılan bir kusur durumu tespiti olmasa da araçlarda meydana geen hasarlar kazada davacının tamamen kusurlu olduğunu ispat etmediğini,davacının kullandığı —– olarak ve takip mesafesi kurallarına uymaarak müvekkilinin kullandığı araca arkadan çarptığını, aracın sağ arka sinyal ve — hasar verdiğini, dava dilekçesinde yer alan ve müvekkilin kaza sonrası aracın yerini değiştirdiğini ve — iddiasının gerçeği yansıtmadığını,kaza da — davacı yaralanmış olup müvekkilinin kullandığı aracı park ederek derhal davacının yardımına koştuğunu, kaskını ve montunu çıkartığını– aradığını,— geldiğinde müvekkilinin yaralı ile birlikte — binerek hastaneye gittiğini, Trafik Kanunu 84. maddesi d fıkrası gereğince davacı sürücünün kazada asli kusurlu olduğunu, mahkememizce yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde di iddiaların doğruluğunun ispat olunacağı, aksi kaanat hasıl olduğunda herhangi bir tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde, kusur durumuna bağlı olarak, bedelin,—ve ihtiyari mai mesuliyet poliçelerinden karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 13/04/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; — tarihinde meydana gelen olayda; kusur yönünden davalı sürücü (Davalı —– plaka sayılı otomobil sürücüsü) — %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü — kusursuz olduğu, hasar yönünden, davalı — araç ile ilgili düzenlenen — tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, araçtaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu——- tarihindeki dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 38.000,00 TL olabileceği, araca ait olay yeri-hasar fotoğrafları dikkate alındığında 14/07/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonrası araçta değişmesi gereken toplam hasarlı parça, malzeme tutarının 40.522,33 TL ve —–olabileceği, aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın —kabul edilebileceği, ayrıca hasar kalemlerinin şekli ve niteliğide dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda, seyir güvenliği açısından da sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönden de aracın—– değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı, hasarlı —haldeki aracın kazalı fiyatının — piyasa koşullarında 8.000,00 TL olabileceği, dava konusu — meydana gelen hasar-zarar tutarının 30.000,00 TL olabileceği, dava dilekçesinde kask bedelininde talep edildiği ancak gerek ekspertiz raporunda gerekse — tutanakta bu hususta bir tespitin bulunmadığı, olay yeri fotoğraflarında yaralı davacı yanında bulunan kaskta fotoğraf üzerinde bir hasar görülemediği gibi mevcut dosya kapsamından hasarlı olup olmadığı konusunda bir tespit olmayan kask için tarafımca değerlendirme yapılamadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Dosyada yer alan 13/04/2020 tarihli kusur ve hasar bilirkişi raporuna göre 14/07/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu araçtaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu dava konusu — kaza tarihindeki dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 38.000,00 TL olabileceği, araca ait olay yeri-hasar fotoğrafları dikkate alındığında 14/07/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonrası araçta değişmesi gereken toplam hasarlı parça, malzeme tutarının 40.522,33 TL olabileceği, hasarlı değerinin 8.000 ,00 TL olabileceği, aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, —kabul edilebileceği, ayrıca —şekli ve niteliği de dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda, seyir güvenliği açısından da sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönden de aracın –olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı, dava konusu — olabileceği, dava dilekçesinde — bedelinin talep edildiği ancak gerek ekspertiz raporunda gerekse ——- tutulan tutanakta bu hususta bir tespitin bulunmadığı, kaskta bir hasar görülmediği, meydana gelen trafik kazasında davacı sürücü — kusursuz olduğu davalı sürücüsü — %100 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı — tarihleri arasında kazanın meydana geldiği 14/07/2017 tarihini kapsayacak şekilde sigorta teminatı altına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının tedavisine ilişkin kayıtlar celp edilerek maluliyeti konusunda ara karar kurulmuş ise de davacı vekili gerekli bilirkişi masrafını yatırmadığı gibi 07/01/2021 celsede “—- tarafımıza verilen masrafı yatırmadık, söz konusu hususlarda bilirkişi raporuna başvurulması gerekmediği kanaatindeyiz” şeklindeki beyanları ile iradelerini ortaya koyduğu sonuç olarak davacının çalışma gücünden yoksun kalınmasından ötürü davacının çalıştığı işyerince yapılan maaş kesintisi ile alakalı geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanamamıştır. Taraflarca getirilme ilkesi nazara alındığında davacının konu hakkında bilirkişi ücretini ödememek suretiyle bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılmış olduğu ve bu hususu ispatlayamadığı vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Dava dosyasında mevcut bilgilere göre davacının olay tarihinde evli ve iki çocuk babası olduğu, aylık 8.700 TL maaş aldığı ve hekimlik mesleği ile iştigal ettiği tespit edilmiştir.
Dava trafik kazasına bağlı geçici iş göremezlik, araçta meydana gelen hasar bedeli, kaza nedeniyle manevi tazminat davası, kazada zarar gördüğü iddia olunan kask bedeli ve motosikletin bırakıldığı yeddiemin —- tazminatı davasıdır.
Dosyanın incelenmesi ve değerlendirilmesinde, davanın trafik kazası nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazmini talebi olduğu, davalı sigorta şirketinin ise sigorta poliçesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce maddi zararlar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış, maluliyete ilişkin bilirkişi ara kararının gereğini davacı taraf yerine getirmemiş bu nedenle maddi tazminat talebinin kabulüne maluliyetten kaynaklı kazanç kaybı talebinin reddine yönelik karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde kask bedelinin talep edildiği ancak dosyada yer alan 13/04/2020 tarihli kusur ve hasar bilirkişi raporuna göre 14/07/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazasına ilişkin gerek ekspertiz raporunda gerekse —– tutanakta bu hususta bir tespitin bulunmadığı, olay yeri fotoğraflarında yaralı davacı yanında bulunan kaskta bir hasar görülmediği hususları nazara alınarak kask hasar tazminat bedelinin reddine karar verilmiştir.
— tarihinden itibaren hasarlı bulunan — tarihine kadar otopark/muhafaza ücretinin KDV dahil 24.700,00 TL olduğunu bildirdiği, böylelikle — aleyhine kabulüne karar verilmiş —– ücretine yönelik bir — bulunmadığından davalı —- yönünden bu talebin reddi yönünde karar vermek gerekmiştir. Zira benzer konuya ilişkin — sayılı ilamında; “Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 90.000,00 TL hasar bedelinin 17.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının kazanç kaybı —– talebinin poliçe teminat kapsamında bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA” şeklindeki kararının ——— kapsamında bulunmaması durumunda —- karşı davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 11/01/2021 tarihli dilekçesi ile talep arttırımında bulunarak davasını ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının iddiası ve davalı sürücü — kazadaki kusur oranı dikkate alındığında asli kusurlu oluşu, taraflara ait ekonomik sosyal durum araştırmaları ve olayın (kazanın) oluş şekli hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve —— dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları gibi nedenler dikkate alındığında davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntüyü bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı vekili dava dilekçesinde davalı —– faiz talebinde bulunmasına rağmen sigorta şirketine başvuru tarihini mahkememize açıklamadığı, bu haliyle taraflarca getirilme ilkesi nazara alınarak temerrüd tarihini açık, kesin ve net bir şekilde mahkememize bildirmediği gibi mahkememizce de tespit edilememiş olması nazara alınarak davacının alacağına dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilerek davalı sigorta taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının hasar kaybı bedeline yönelik Davasının KABULÜ ile 30.000 TL tazminatın davalılar— tarihinden, davalı — bakımından temerrüd tarihi olan dava tarihi 02/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-a)Davacının otopark bedeline yönelik Davasının KABULÜ ile 24.700 TL tazminatın davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davacının otopark bedeline yönelik davasının davalı —yönünden REDDİNE,
3-Davacı için 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacı –verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacının—– ve çalıştığı iş yerince yapılan maaş kesintisi ile alakalı geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.543,75 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 480,19‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 6.063,56 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 480,19 TL peşin harç toplamı 516,09‬ TL ile 1.132,75 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 1.649,65‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,57 ve red 0,43 oranına göre hesaplanan 939,83 TL’sinin davalılar –müştereken ve müteselsilen alınarak davacı– verilmesine bakiyesinin davacı — üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar — tarafından yapılan 200,00 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinden davanın red 0,43 ve kabul 0,57 oranına göre hesaplanan 94,00 TL’sinin davacı– tahsili ile davalıla—verilmesine bakiyesinin davalılar — üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı –davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — davanın kabul edilen miktarı üzerinden 7.911,00 TL vekâlet ücretinin davalılar — verilmesine,
10-Davalı— davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.142,35 TL vekâlet ücretinin davacı –alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.