Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/41 E. 2019/208 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/83 Esas
KARAR NO : 2019/287
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/12/2018
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/06/2016 tarihinde ——— plakalı aracın sebep olduğu trafik kazası nedeniyle yaralandığını ve sakat kaldığını, bu kaza sonrasında müvekkilinin —– Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin ödeme almadığı ve yine müvekkilinin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını, müvekkilinin trafik kazasında uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 150,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Tazminat davasının devam eden yargılaması sırasında davalı vekilinin 01/04/2019 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile sulh olduklarını, karşılıklı olarak avukatlık ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizin 02/04/2019 tarihli duruşmasında davacı vekili beyanında; davalı taraf ile sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davası hakkında tarafların sulh olması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Sulh ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 14,80 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 21,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Yapılan masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6-Talep olmadığı için vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2019