Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/404 E. 2023/73 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/404 Esas
KARAR NO : 2023/73

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendiği ve dosyanın —— Asliye Ticaret Mahkemesinin——–Karar sayılı dosyasının dosyamıza yetkisizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında—- ili, —— ilçesi, —— pafta, 183 ada, 6 parsel ——Bölgesine ait davalıya ait yere malzemeli kaba inşaat yapım işleri, eser yapım sözleşmesi imzalandığını, ancak iş sahibinin 06/02/2018 tarihinde sözleşmenin zamanında tamamlanamayacağı, malzemelerin temin edilemediğinden bahisle haksız şekilde sözleşmeyi feshettiğini, yapılmayan iş bedelinin 3.096.040,00.-TL olduğunu, 150 iş günü içerisinde yapılması halinde 619.208,00.-TL kazancı olacağını, iş bu eser sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin yüklenicisi olduğu sözleşmeye göre üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden müvekkili şirket tarafından defalarca uyarıldığını, akabinde 29,01.2018 tarihinde ihtaraname çekildiğini, davacının 07.02.2018 tarihli ihtarnamesinden sözleşmeyi yerine getirecek gerekli malzeme ve alt yapısının olmadığını kabul ettiğini, sözleşmenin götürü bedelli olduğunu, davacının ifayt revizesi hakkı olmadığını, sözleşmenin tamamlanmayacağının anlaşılması üzerinde mail ve ihtarlar sonrası 28/02/2018 tarihinde sözleşmenin fesih edildiğini, davacının inşaatın aksamasında öne sürdüğü malzeme temin edilmemesi, hava şartları ve inşaat alanındaki hafriyat işlemlerinin gerçekleştirilmediği iddialarının kötü niyetli olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Malzemeli Kaba İnşaat sözleşmesi, İhtarnameler, Tespit Raporları, Mahallinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler, faturalar, ——–Bölge Müdürlüğünden gelen yazı cevabı, bilirkişi, bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.Davacı Tanığı——-beyanında: “Ben davacı şirkette 2016 yılından beri topograf olarak çalışırım. İhtilaf konusu sözleşmenin yapıldığı yılda da davacı şirkette çalışıyordum. Dava konusu işin içinde hafriyat ve demir alımı vardır. Ancak hafriyat ve demir malzemesi temininin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Biz sadece orada saha sorumlusu olarak bulunmaktaydık. Biz şantiyemizi kurduk, gerekli elemanları bulduk, bu nedenle fazlasıyla maliyetimiz oldu. Ancak teslimatın son gününün ne zaman olduğunun tam olarak bilmemekle birlikte teslimat tarihine yaklaşık 150 gün olmasına rağmen sözleşmenin feshedildiğini teknik elemanlardan öğrendim. Dava konusu olan eserin bulunduğu yerde A, B ve C olmak üzere üç blok bulunmaktadır. A Bloğun tamamını C Bloğun ise bir kısım hafriyatını kendi imkanlarımızla aldık. Ancak bu işlerin de davalı tarafça yapılması gerekirdi. İşin yapıldığı dönemde kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeni ile işin yapımı zorlaşmıştır.” şekline beyanda bulunduğu,Davacı Tanığı ——– Beyanında: ” Ben davacı şirkette 2015 yılından beri hem araçların sanayi işleri ile ilgilenirim hemde hafriyat bölümünde çalışırım. Biz dava konusu eserin yapılacağı yerin kaba hafriyatını alacaktık. Davalı taraf ise zeminin sıfırlamasını yapacaktı. Biz hava soğuk ve kış ayı olmasına rağmen kaba hafriyatı tamamladık. Ancak davalı taraf zemin sıfırlamasını bir türlü yapmamıştı. Biz de işin gecikmemesi adına gurbetçi kalıplar getirerek zemin sıfırlamasını kendimiz yaptık. Daha sonra da davalı tarafa neden işi geciktirdiklerini sorduk. Onlar da bize demir gelmedi, kalıp gelmedi şeklinde malzeme eksikliğinin bulunduğuna yönelik ifadelerde bulundular. Dava konusu işin temeli demir malzemesi ile ilişkili olduğundan ve malzemelerin temininin davalı tarafça sağlanamamasından işin yapımı zorlaşmıştır. Ancak yine de sözleşmenin bitimine yaklaşık 5 ay olmasına rağmen davalı taraf sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Ancak bu feshin nedeni bilemiyorum. Biz üzerimize düşen bütün yükümlülükleri yerine getirdik. İşin yapıldığı zaman Eylül ayı sonları idi. Bu dönemde kar yağışı yoktu. Kaldı ki havanın soğuk ve kar yağışının olduğu zamanlarda da bizim elemanlarımız çalışırdı. İlerleyen süreçte de hafriyatın alımı kış aylarına denk geldiğinde iş gecikmemesi adına hafriyatı almıştık, (Çelişki üzerine tanıktan soruldu:) Az önce de söylediğim gibi kaba hafriyat işi bizdedir. Ancak zemin sıfırlaması davalı tarafça yapılacaktı. Bu iş davalı tarafından bir türlü yapılmadığından ve demirlerin fiyatının artışı bahane olarak gösterildiğinden biz makinayı getirerek gerekli kırma ve sıfırlama işlemini kendimiz yaptık. (Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu:) Her şeye rağmen biz dava konusu işin 3 ay içerisinde bitirilebileceğini karşı tarafa bildirmiştik. Kaldı ki sözleşme bitimine de 5 ay süre vardı. Ancak hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeyi feshettiklerini söylediler. Sözleşme feshedildikten sonra başka bir şirketten araç yahut çalışanlar şantiyeye yönlendirildiğini ben görmedim. Fesihten sonra patronlarımız bize şantiyeyi toplamamızı buradan gideceğimizi söyledi. Biz de 1 hafta içinde şantiyeyi toplayarak oradan ayrıldık. Halen karşı tarafın sözleşme konusu iş için başka bir şirketle anlaşıp iş yaptıklarını duyuyorum ve görüyorum.” şekline beyanda bulunduğu,Davacı tanığı ——–beyanında: “Ben davacı şirkette şantiye şefi olarak görev yaparım, ancak davaya konu dosyada teknik eleman olarak çalışıyordum, davacı bir şahıs firmasının —– bulunan fabrika inşaatı işini almıştır, verilen süre içerisinde davacı işini yaparken diğer taraf bir anda inşaatı durdurdu, durdurma nedeni olarak da tempomuzun düşüklüğünü, işi süresinde yetiştiremeyeceğimizi bildirdi, oysa davacı ve çalışan işçiler tarafından şantiye kurulmuş, çeşitli sarfiyatlar ve maliyetler ortaya çıkmış ve teknik hizmetler verilmeye başlamıştı, 2017 yılı Eylül ve Ekim aylarında başladığımız iş kış aylarında kar yağışı nedeni ile kısmen etkilenmiştir ancak inşaatın temellerinin demirleride karşı taraf tarafından tedadirk edileceğinden ve demir tedariğinde gecikilmesinden dolayı da davacı işinde gecikmiştir, sözleşmenin bitimi haziran ayı olmasına ve bu aya fesih bildiriminden itibaken çok uzun bir süre bulundurulması karşı tarafın kötü niyetli davrandığını gösterir, biz 3 blok ile idari binanın temellerini yaptık bitirdik, bir bloğunda temel atma hazırlarına, tesfiye gibi işlemlerini bitirdik, tahminen üstlenilen işin %15 i kadarı ve en önemli kısmı bitmişti, sonraki işler daha hızlı bir şekilde yapılacakken sözleşme feshedilmiştir,.” şekline beyanda bulunduğu,Davalı tanığı ——-beyananda: “Ben——firmasında sadece —–jenaratör fabrikasının inşaatı ile ilgili olarak proje müdürü olarak çalıştım. Ondan öncesine dair bu firmada bir çalışmam yoktu. 2018 yılı temmuz ayı gibi de firmadan ayrıldım. Fabrika binası ile ilgili olarak —–bir kaç yerden teklif aldı. Sahibi —–olan —– firmasının teklifi kabul edilerek anlaşma yapıldı. Gerçi —— resmiyetteki sahibi —— oğlu —— olabilir. Fakat fiiliyatta şirketi —— yönetiyordu. Anlaşmaya göre —— firması yaklaşık 9,50 m yüksekliğinde, taban alanı 9000 m² olan fabrika binasını yapacaktı. 2017 yılı kasım ayının ortasında inşaata başlandı. Fakat inşaata başlar başlamaz ——- firması bizden ödeme talep etti. Bizde ancak yapılan kısımların hak edişi belli olduktan sonra ödeme yapabileceğimizi söyledik. Fakat o arada sadece harfiyatı yaptı. Ayrıca demir malzemesi istedi. Bunun üzerine sözleşme revize edildi. Demir malzemesi ——- tarafından karşılanmak suretiyle inşaat devam edilecekti. Bu süreçte de —- firması teknik projeye aykırı imalatlar yapınca biz sürekli olarak uyarmak ve müdahale etmek zorunda kaldık——- yeterli ekipmanı , inşaat malzemesi ve iskele malzemesi kalıp vs. Malzemeleri eksikti. Bundan kaynaklı olarak sürekli gecikmeler yaşanıyordu . Gününde hak edişlerini ödediğimiz halde kendisi Taşeronlarına ödeme yapamıyordu. İnşaat yaklaşık %12-15 seviyesinde iken şubat ayında sözleşme fesh edildi. Sözleşmeye göre inşaatın yedi ayda, 210 günde tamamlanması gerekiyordu. Fakat gidişata göre bu sürede tamamlanması imkansız olduğundan sözleşmesi fesh edildi. Kalan kısım ——tarafından başka taşeron firmalara yaptırıldı. Malzemeyi ——- temin etmek kaydı ile inşaat bu yıl itibari ile tamamlandı. Sadece çevre düzenlenmesi kaldı. ——- yapmış olduğu son imalatı beton bedeli de güç bir tarafındna ödendi. Çünkü ——–betoncuya ödeme yapmamış bu tutar hak edişinden düşülerek ödeme yapıldı..” şekline beyanda bulunduğu,
Davalı tanığı ——– beyanlarının mahkememizce alınmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinin haksız fesih iddiasına dayalı kar kaybı tazminatına ilişkindir.
Taraflar arasında KDV hariç 3.870.000,00 TL götürü bedel usulü—–ili, ——-ilçesi, 183 ada 6 parsel sayılı taşınmaz bakımından betonarme karkas malzemeli kaba inşaat yapım işi nedeniyle kurulmuş eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme hükümlerine göre ruhsatın alındığı tarih işe başlama tarihi olup, işe başlama tarihinden itibaren cumartesi, pazar, resmi tatil günleri, dini ve milli bayramlar dahil 210 takvim günü olduğu, bu günlere——-için hava sıcaklığının +5 santigradin altına düştüğü günler, yağmurlu ve kar yağışlı günler taraflarca raporlanarak süre uzatımı olarak ayrıca işin yapım süresine ilave edileceği düzenlenmiştir.Davalı tarafça——-.Noterliği’nin 06/02/2018 tarihli ihtarnamesi ile işin tamamlanma süresi ruhsatın alındığı tarih 14/11/2017 tarihinden itibaren 210 gün olarak belirlendiği, gün itibariyle %60 olması gereken işin imalatın %15 lerde olduğu, mail yazışmalarında beton fiyat farkının talep edildiği, verilmediği takdirde bazı bölümlerin beton programının yapılmayacağının belirtildiği, fiyat farkının talep edilmesinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, inşaat yapımı için gerekli malzemenin temin edilmediği, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi ve programlara uyulmaması nedeniyle tek taraflı olarak sözleşme feshedilmiştir.Davacı tarafça sözleşmenin haksız olarak feshedildiği, ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——delil tespiti dosyasının mevcut olduğu, sözleşmede kararlaştırılan sürenin bitinin beklenilmediği, sözleşme kapsamında inşaat demirinin temini işverene ait olduğu ve işverene tarafından geciktirildiği, hafriyat alımının sözleşme kapsamında olmadığı halde A blokun hafriyatının tamamının, C blokun hafriyatının yarısının kendilerince alındığı bu hususlar ve iklim koşullarının işin süresinin uzamasında etkili olduğu, idari binanın ilk katının yapıldığı, demir temin edilmediğinden işe devam edilemediği, şantiye kurulum giderlerinin bilindiği, kira masraflarının arttığı, sözleşmenin haksız feshinden dolayı zarara uğradığı iddia edilmiştir.Davalı tarafça yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşme götürü bedelle olduğundan fiyat farkının talep edilmeyeceğini, BK 473/1 maddesindeki düzenlemeye göre sözleşmeden dönüldüğü, hava koşulları nedeniyle raporlama yapılmadığı, —–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin——- Değişik iş sayılı delil tespiti dosyasında tespit yapıldığını savunmuştur.
Mahkememizce tespit edilmesi gereken uyuşmazlığın davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak feshedilip edilmediği, haksız olarak feshedildiğinin kabulü halinde davacının kar kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarı tespiti noktalarında toplanmaktadır.Mahkememizce yazılan talimat gereği mahallinde keşif yapılarak alınan mimar —–tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; “dava konusu sözleşme kapsamındaki işlerin 14.11.2017 tarihli ruhsat tarihinden itibaren 210 gün sonu olan 14.06.2018 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, dosyada mübrez tespit raporları ve —— yetkililerinin tutmuş oldukları tutanak da dikkate alınarak yapılan işin 06.02.2018 fesih tarihi itibariyle yaklaşık %15 oranında tamamlanmış olduğu, fesih tarihne kadar geçen sürenin ruhsat tarihi itibariyle yaklaşık 81 gün olduğu, davacı yüklenicinin hava şartları nedeni ile çalışamadığına dair bir bildirime ait belgenin dosyada olmadığı dikkate alındığında çalışılan sürenin – işin tamamındaki oranın 100 x 81/210 = % 38,57 mertebesinde olduğu,—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——sayılı dosyasına sunulan 15.03.2018 tarihli tespit raporunda yapılan işin tutarının şantiye kurumu dahil 475.240,11TL olarak belirlenmiş olması nedeni ile toplam tutardaki oranının 100 x 475.240,11TL /3.870.000TL %12,20 olduğu anlaşıldığından, Davacı yükelnicinin süre yönünden %38,57 ilerlemesi gerekirken işi %15 mertebesine getirdiği, ayrıca imalat tutarı olarak da işi %38,57 mertebesine getimesi beklenirken %12,20 seviyesinde bir imalat yapmış olması nedeni ile işi süresinde yapmasının mümkün olmadığı, bu nedenle de davalının fesih ile ilgili tercihinin uygun olacağı” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.Meteoroloji Müdürlüğü’nün yazı cevabı dosyamız arasına alındığı, Mahkememiz ara kararı gereği dosyanın İnşaat Mühendisi ve Nitelikli Hesap Uzmanı —— tevdi edilerek hazırlanan müşterek raporda; yapı ruhsatının 14/11/2017 tarihinde alındığı, işin bitiş tarihinin 12/06/2018 tarihi olduğu, 31 gün süre ilavesi ile 241 gün olabileceği, hava sıcaklığın tespitinin mümkün olduğu, +5 derecenin altında olduğu günler yönünden süreye yapılan ekleme sonunda işin kararlaştırılan süreye nazaran geldiği sevilenin %33,61 mertebesinde olduğu, takvimini gerisinde kalmadığı, uyuşmazlık konusunun bağlandığı teorik sorun teknik incelemede saplanan gerçekleşme seviyesinin götürü ücrete uygulanması sonucu davacının imlatının gerçekleştirme seviyesine nazaran, hak kazandığı iş bedelinin 1.054.303.07 TL , 189.774.55 TL KDV olmak üzere, toplam 1.244.077.62 TL olduğu; davalının gerçekleşme seviyesine nazaran, yaptığı ödeme bulunması halinde, hesaplanan bu tutardan indirilmesinden sonra kalan miktarın gerçekleşme seviyesine nazaran, hak kazanılan iş bedeli olacağı: sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği sonucuna varıldığı, kesinti yöntemiyle kalan iş bedelinden mahrum kaldığı kâr tutarının 635.377,24 TL olarak hesaplandığı şeklinde tespitte bulundukları,Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile imalat bedeli alacağının 5.000 TL’den 50.000,00 TL’ye, 5.000,00 TL kar kaybı bedelinin 150.000,00 TL’ye çıkarıldığının bildirilmiştir.Kâr kaybı hesabının da Yargıtayın yerleşmiş kararlarına göre; Yüksek Mahkeme Kararında ” Kâr kaybı hesabının da Yargıtayın yerleşmiş kararlarına göre 6098 sayılı TBK 408.madde 2.cümlesinde belirtilen kesinti yöntemine göre yani; yüklenicinin fesih sebebiyle yapamadığı sözleşme konusu işlerin geri kalan kısmından dolayı mahrum kaldığı kâr kaybının sözleşmenin feshi tarihindeki bedelinin (eser tamamlanmış, borç ifa edilmiş olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imalât sebebiyle yükleniciye ödenen ya da ödenecek bedel farkı) tespit edilmesi, bulunacak bu bedelden yüklenicinin işi fesih sonucu tamamlamaması sebebiyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs. masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş yapıp çalışmışsa ya da başka bir iş yapmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktarlar belirlenip bulunacak bu miktarların ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkartılarak yapılması gerekir.” şeklinde açıklandığı, (——–Karar sayılı ilamı),Yüksek Mahkeme Kararında ” kâr kaybının hesabında sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 325. maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekir. Sözü edilen bu yöntem “kesinti yöntemi”dir. Kesinti yöntemine göre davacı yüklenicinin yapılmayan sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kârın hesaplanabilmesi için; yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa elde ettiği kâr, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa elde etmekten kaçındığı kâr tespit ettirilip, yapılmayan iş bedelinden çıkarmak suretiyle bulunan miktarın kâr kaybı olduğunun kabulüyle” şeklinde açıklandığı, ——– Karar sayılı ilamı)
Bu açıklamalar ışığında tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenerek alınan bilirkişi heyet raporunda; davacı tarafın 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki bulunmaması nedeniyle sahibi lehine delil kudretine haiz olmadığı; incelenen diğer ticari defterlerin ise sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu; Davalı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 ve 2018 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğu; tarafların ticari defterlerindeki kayıtların birbiriyle örtüştüğü; toplam 975.154,87 TL tutarındaki faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğinin anlaşıldığı; davacı tarafın kabulünde olan 975.154,87 TL davalı ödemesinin de dikkate alınmasıyla davacının davalıdan hesap alacağı bulunmadığı; Dava dilekçesi içeriğine nazaran, bakiye iş bedeli talebi bulunmadığı; sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğradığı zararların tazmininin istendiği; esasen de taraf ticari defterlerinin yukarıda gösterildiği üzere bu yönde birbiriyle uyumlu olduğu; Kök raporda yağmurlu ve kar yağışlı günlerde hava sıcaklığının düşmesinden kaynaklı süre uzatımı ile ilgili değerlendirme yapılmış olduğu , Sözleşmenin feshedildiği 28.02.2018 tarihi ile sözleşmenin bitiş süresi olduğu kök raporda tespit edilen 13.07.2018 tarihleri arasında, daha önceki aylarda çalışılan —— dışında davacı tarafından satış yapılmadığı; mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği kanısına varılması halinde, kesinti yöntemiyle kalan iş bedelinden mahrum kaldığı kâr tutarının kök raporda 635.377,24 TL olarak hesaplandığı; Kök raporda kesinti yöntemiyle yapılan hesaplaması sırasında, kalan iş için harcanacak malzeme ve işçilik bedeli ile genel giderlerin kararlaştırılan ücretten düşüldüğü; kalan miktarın mahrum kalınan kar olarak benimsendiği; davacının kasten kazanç elde etmekten kaçınması olup olmadığının da tespitinin mümkün olmadığı; ancak kalan iş süresine isabet eden dönemde önceki müşterilerden farklı yeni bir müşterisiyle ticari ilişkisinin dosya yansımadığı,; buna göre, kar kaybı tazmini talebinin TMK:m.4 hükmüne göre hakkaniyet dairesinden takdirinin Sayın Mahkemenin yargı yetkisi dahilinde olduğu, şeklinde tespitte bulundukları anlaşılmıştır.
TBK’nın 470. Maddesi gereği eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmelerinde teslim yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek amacı ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır.
Davacı, kar kaybı talep etmiştir. Kar kaybı olumlu( müspet zarar) zarar kapsamındadır. Kar kaybı talep edilebilmesi için talep edenin kusursuz olması gerekir. Her iki taraf dönme ve fesihte kusurlu ise olumlu zarar ve kar kaybı istenemez.TBK ‘nın 473/1 maddesi “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” hükmünün mevcuttur. Tacir, ticari işletmesi ile ilgili olarak, sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamasında basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümlülüğü altındadır. Bu kapsamda her tacir, ticari faaliyetleri kapsamında ileride doğabilecek riskleri düşünmeli ve borcun ifasını engelleyebilecek durumları önceden değerlendirmelidir. Somut olayda; davalı iş sahibi eseri teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olduğu, davacı yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılmadığı, davacının hava şartları nedeniyle sıcaklığın +5 derecenin altındaki bu süreden dolayı davacının bir kusuru olmadığı, hava şartlarına ilişkin bu sürenin teslim süresine eklenmesi gerektiği, davalının kusurlu davrandığından sözleşmeyi feshinde haksız olduğu, haksız fesih halinde davacı yüklenici kâr kaybı isteyebileceği anlaşılmakla, kar kaybına ilişkin bilirkişi raporundaki hesaplama gözetilerek davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Dava dilekçesinin incelenmesinden davacı yanca eser sözleşmesinden kaynaklanan hak edilen imalat bedeli alacağının dava konusu yapılmadığı, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla bile olsa davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığından davacının imalat bedeli alacağı talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Davacının 155.000,00 TL maddi zararının, 5.000,00 TL’sinin dava tarihi 13/06/2018 tarihinden itibaren, 150.000,00 TL’sinin ıslah harcının yatırıldığı tarihi 17/02/2022 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla bile olsa davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığından davacının imalat bedeli alacağı talebine ilişkin karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 10.588,05 TL harçtan, peşin yatırılan 170,78 TL, Islah harcı olan 3.420,00 TL’nin düşümü ile geri kalan 6.997,27TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 3.590,78‬ TL harç, 6.850,00 TL bilirkişi ücreti, Keşif harcı olan 384,90+384,90 TL, ve 245,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 11.491,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 24.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.