Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2019/197 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/372 Esas
KARAR NO : 2019/197

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 28/01/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, taraflar arasında 14.12.2016 tarihli —– yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Kadıköy ——–.Noterliğince düzenlenmiş——-yevmiye numaralı tadil protokolü akdedildiğini, söz konusu sözleşmelerde inşaat alanının değişikliğe gidilebileceği yönünde bir madde bulunmamasına rağmen projenin son halinin incelendiğinde inşaat alanının belirtilen m2’nin altında kaldığını, müvekkili tarafından Bakırköy ———–.Noterliğinin 13.12.2018 tarih ve ——–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “.. Tarafınızın öngördüğü ve şart koştuğu proje limited tarafından çizimi yapılan ve 40 kat olarak taahhüt edilen projenin bu haliyle (40 kattan aşağı olmayacak şekilde) 79.960 m2 olarak 7 gün içerisinde tastik ettirilip resmi kurumlar nezdinde onaylatılması aksi takdirde sözleşmenin haklı olarak feshedileceği…” şeklinde davalı tarafa bildirildiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede “..özen ve sadakat yükümlülüğüne ve ahde vefa aykırılık teşkil ettiği…” gerekçesi ile söz konusu feshi kabul etmediklerini beyan ettiklerini iddia ederek taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshini, müvekkillerinden …, … ve —– —- sözleşmede yazılı olan kefaletlerinin geçersiz olduğunun tespitine ve bu yönde kefaletlerinin geçersiz olduğuna karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedilen 14.12.2016 tarihli Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, sözleşmenin feshi talebinin haklı olup olmadığı hususlarında açılan sözleşmenin iptali davasıdır.
HMK’nın 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır.
HMK’nın 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır. Buna göre her iki tarafın tacir olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak mahkememizin görevi alanında olacaktır. Olayımızda davalı tacir olmadığından nispi ticari dava söz konusu değildir.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır. Olayımıza konu uyuşmazlık Borçlar Kanununda düzenlenen satım-eser sözleşmesinden (arsa payı karşılığı inşaat yapımı) kaynaklanmaktadır. TTK.4.maddesinde ya da başka bir yasada davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair bir hüküm yoktur. Bu durumda davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir.
Dava şartları her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. HMK’nın 114/c ve HMK’nın 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Davanın HMK’nun 114/1-C ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2- …20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi taktirde …20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- Gider avansının kullanılmayan bölümünün görevli mahkeme veznesine yatırılması için ilgililerine iadesine,
4- HMK’ nun 331/2 maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacılar vekili ve davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.