Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/369 E. 2019/500 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/369 Esas
KARAR NO : 2019/500 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 28/01/2019
KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle, ———-isimli işletmeye ait genel kurul karar defterini ———- tarihinde yapacağı ilan için tüm ofisi aramasına rağmen bulumadığını bu nedenle zayi belgesi verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı duruşmada;”normalde ben ticari defterlerimi ofiste tutuyor idim. Ancak o gün yapmış olduğum araştırmada bulamadım .biz ofis değişkliği yapmıştık. Bu değişiklikten sonra karar almak istediğmde defterleri bulamadık.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava incelendiğinde : talep TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca saklanılması zorunlu olan belge ve defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesidir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7.madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme dikkate alındığında hangi sebeplerle zayi belgesinin talep edilebileceğinin madde metninde sayıldığı, söz konusu sebeplerin tahdidi olmadığı ancak ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması, tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerçekleşmesi, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.Eldeki davada ise defterlerin zayi olma şeklinin davacı tarafça dava dilekçesinde aynen ”tüm ofis ve evimde yapmış olduğum araştırmalara rağmen bulunamamıştır” şeklinde belirtildiği ve 04/07/2019 tarihli duruşmada davacı tarafa defterlerin zayi olma nedeninin tekrar sorulduğu ,davacının duruşmadaki beyanında aynen” normalde ben ticari defterlerimi ofiste tutuyor idim.Ancak o gün yapmış olduğum araştırmada bulamadım.Biz ofis değişikliği yapmıştık.Bu değişiklikten sonra karar almak istediğimde bulamadım” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının defterlerin zayiine ilişkin geçerli hukuki bir sebep veya ispat aracının ileri sürülmediği, defterlerin davacının basiretli bir iş adamı gibi davranmaması ve ticari defterlerin korunması, saklanması ve zayinin önlenmesi bakımından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle zayi olduğu ve davanın bu hali ile 6102 sayılı TTK’nın 18.maddesinde yer alan tacirin basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği gözetilerek davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına, YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacının yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019