Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/360 E. 2020/331 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/360
KARAR NO: 2020/331
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
—-Asliye Hukuk Mahkemesinin ———- sayılı kararı görevsizlik nedeniyle mahkememize tevzi edilmiş olmakla mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu sevk ve idaresindeki — plakalı ticari minibüse davalı —- sevk ve idaresindeki — plakalı aracın çarpması sonucu müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü— tutarlı hasarın davalı——–tarafından karşılandığını, aracın — gün boyunca kullanılamadığını, dolayısı ile müvekkilinin kullanamadığı süre boyunca—-zarara uğradığını , yine araçta değer kaybı oluştuğunu, tüm zararların tazmini için —İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak, takibe yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu beyan ile davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibinde talep edilen alacaklara dayanak yapılan —– tarihli kazada müvekkilin bir kusuru bulunmadığını, dolayısı ile davacı tarafça müvekkilinden alacak iddiasında bulunulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça kaza sonucu araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ve aracın kullanılamaması nedeni ile ortaya çıktığı iddia edilen kazanç kaybına ilişkin olarak dosyaya işbu iddiaları ispata yarar somut delil sunulmadığını , zararın iddiasının ispat edilemediğini, yine müvekkili ile davacı arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı gibi tabii olarak bir ceza koşulunun da kararlaştırılmadığını, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmaksızın ve sözleşme ile ceza koşulu kararlaştırılmaksızın cezai şart talep edilmesinin mümkün olmadığını beyan ile davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça araçta meydana geldiği idda edilen değer kaybı ve kazanç kaybının somut delillerle ispat edilemediğini, dolayısı ile değer kaybı ve kazanç kaybının mevcut olduğu varsayımında dahi söz konusu bedellerin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, yine müvekkili ile davacı arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı gibi tabii olarak bir ceza koşulunun da kararlaştırılmadığını, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmaksızın ve sözleşme ile ceza koşulu kararlaştırılmaksızın cezai şart talep edilmesinin mümkün olmadığını, icra inkar tazminatın hükmedilmemisinin koşullarından birinin borçlunun takibe yapmış olduğu itirazda haksız olması olduğunu, ancak borçlunun itirazında haksız olduğuna karar verilmesi halinde icra inkar tazminatına hükmedilebileceğini, davacı yanın müvekkilinden bir alacağı bulunmamasına karşı takip başlatıldığını, bu durumda müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ile davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi kök ve ek raporu ,——- yazısı, — İcra Müdürlüğünün ——- dosyası,
Makine mühendisi ve sigorta bilirkişisi tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporunda özetle; aracın — de olması sebebiyle araçta teknik olarak değer kaybı olmayacağının, araçta meydana gelen orta derecede hasarı ve kilometresi gözönüne alındığında , kazasız muadillerine göre piyasa koşullarında %5 oranında yani —- değer kaybedilebileceğinin, — plaka sayılı araç için hesaplanmış —–günlük toplam — kazanç kaybı bedelinin uygun olacağının beyan edildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında görülmekte olan haksız fiilden kaynaklanan değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli talebine ilişkindir.
Somut olayda; davalı — ait ve diğer davalı —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın davacıya ait —-plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında; —- plaka sayılı aracın 2918 sayılı KTK trafik işaretlerine uyma kurallarından madde 47/c ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan hallerden madde 84/f kurallarını ihlal etmesi sebebiyle meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, — tarihinde yürürlüğe giren ——— yöntem doğrultusunda yapılan hesaplamada dava konusu aracın —– de olması nedeniyle araçta değer kaybının oluşmayacağı, davacı vekilinin itirazları doğrultusunda alınan ek raporda ise——–uygun olarak aracın kazadan önceki hasarsız piyasa değeri ile kazadan sonra tamir görmüş piyasa değeri arasındaki farka göre toplam değer kaybının—- olarak belirlendiği, kazanç kaybı bedelinin ise —- olarak tespit edildiği görülmüştür.
“… Birinci yöntemde poliçe tanzim tarihi olan —— itibariyle yürürlükte olan —- tarihi itibariyle mevzuatımıza giren———-hesaplama tekniği dikkate alınarak hesaplama yapılmış ve toplam değer kaybı — olmak üzere davalı sigorta şirketince dava tarihinden önce yapılan ödeme düşülmek suretiyle — bakiye değer kaybı hesaplanmıştır. İkinci yöntemde ise — uygun olarak aracın kazadan önceki hasarsız piyasa değeri ile kazadan sonra tamir görmüş piyasa değeri arasındaki farka göre toplam değer kaybı —- olarak belirlenip dava tarihinden önce sigorta şirketince yapılan ödemenin mahsubuyla — bakiye değer kaybı alacağı bulunmuştur. Mahkemece birinci yönteme göre belirlenen hesaplamaya itibar edilerek bakiye—- değer kaybı tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar poliçe tanzim tarihi itibariyle davalı sigorta yönünden —————- hesaplamanın uygulanması gerekmekte ise de, davalı sürücü için bu yöntemin uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmayıp haksız fiil sorumlusu davalı sürücü gerçek zarardan sorumlu olduğundan davalı sürücü yönünden —— belirtildiği üzere aracın hasarsız ikinci el piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki farka göre bakiye değer kaybına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece davalı sigorta şirketinin genel şartlar uyarınca bakiye—- davalı sürücünün ise gerçek zarara göre bakiye—- bakiye değer kaybı zararından sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı sürücü yönünden eksik değer kaybı tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmemiş,..” ———-
“..Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili müvekkiline ait araçta, kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı zararını talep etmiştir. Davacının işlerini yaparken müşterilerine ulaşmak için bu aracı kullandığını tamir süresince araç kullanılamadığından kazancının azaldığı ileri sürülmüştür. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davacı kazada hasarlanan aracı yerine aynı özelliklere sahip bir başka araç kiralayarak ya da ticari taksi kullanarak müşterilerine ulaşabilir ve işine devam edip kazanç kaybına uğramayabilirdi. Bu durumda davacı kazanç kaybını değil, aracın tamir süresince kullanamadığı aracı için araç kiralama bedelini talep edebilir.”——–
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yer verilen ——- kararları bir arada değerlendirildiğinde; davalı araç sürücüsü ——-meydana gelen dava konusu kazada %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybına ilişkin —- tarihi itibariyle mevzuatımıza giren ————— hesaplama tekniği dikkate alınarak yapılan hesaplamada araçta değer kaybı oluşmayacağı, bu hesaplamanın davalı sigorta şirketi bakımından geçerli olmasına rağmen davalı sürücü için bu yöntemin uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmayıp haksız fiil sorumlusu davalı sürücü ve araç işleten gerçek zarardan sorumlu olduğundan davalı sürücü ve araç işleten yönünden davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak, ——— belirtildiği üzere aracın hasarsız ikinci el piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki farka göre yapılan hesaplamada araçtaki değer kaybının———- olacağının tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça dava konusu kaza nedeniyle aracın kullanılamamasına bağlı olarak kazanç kaybı tazminatı talep edilmişse de davacı taraf kazada hasarlanan aracı yerine aynı özelliklere sahip bir başka araç kiralayarak müşterilerine ulaşabileceğinden ve işine devam edip kazanç kaybına uğramayabileceğinden, davacının kazanç kaybını değil ancak tamir süresince kullanamadığı aracı için araç kiralama bedeli talebinde bulunabileceği anlaşılmakla davanın değer kaybı talebi bakımından sigorta şirketi yönünden reddine, diğer davalılar yönünden —— üzerinden kısmen kabulüne; kazanç kaybı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılardan ——- bakımından kısmen Kabulü ile davalı borçluların ———- İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasındaki takibe itirazının ——— alacak bakımından iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davanın davalı sigorta şirketi bakımından REDDİNE
-Davalılar —— takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan – — % 20 si olan 950,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 324,47 TL harçtan , peşin alınan 141,12 TL harcın düşümü ile geri kalan 183,35 TL harcın davalılar ————tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 182,22 TL harç ve yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 374.30 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.374,30 TL yargılama giderinin kabul /red oranına göre 939,00 TL’lik kısmının giderinindavalılar ———– tahsili davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla kabul edilen miktar için AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar ————- alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Davalılar —–yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla reddedilen miktar için AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ————– VERİLMESİNE,
9-Davalı sigorta şirketi yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla reddedilen miktar için AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne sigorta vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2020