Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/357 E. 2020/60 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/357 Esas
KARAR NO : 2020/60

DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketin hasar departmanlığını yapan dava dışı —– isimli kişinin, müvekkili şirket nezdinde——sayılı hasar dosyasından muhtelif sahte belgeler vasıtasıyla, gerçek olmayan bir hasar için davalı …’nun hesabına —–tazminat ödemesi yaptığını, —- günü müvekkili şirketin gizli bildirim hattına ——— tutarlı tazminat ödemesinin tüm evraklarının sahte olduğu şeklinde ihbar geldiğini, yapılan araştırmada, evrakların tamamının sahte olduğunun anlaşıldığı, bahse konu olayın ———- isimli kişinin tekneden düşerek başını başını betona çarptığı ve sonrasında hastaneye kaldırıldığının belirtildiği, bu raporda iki sahil güvenlik görevlisinin imzası yanı sıra sigortalı ve tekne sahibi olan ————— imzaları bulunduğunu, ihbar üzerine hukuk müşavirliği tarafından —– günü ——–gönderilerek tutanak ve tutunakta bahsi geçen kaza hakkında bilgi istendiğini, ——- müdürü tarafından müvekkili şirket’e gönderilen aynı tarihli ——– isimli teknenin —– girişi olmadığını, —– tutanakta bahsedilen bir olay yaşanmadığını,—— olarak imzası bulanan ————-olarak görev yaptığının bildirdiğini, bunun üzerine tutanakta imzası olan——- mail gönderildiğini, adı geçeninde aynı gün gönderdiği cevabı mailde, o dönemde —– çalıştığını, tutanağın altındaki imzasının kesinlikle kendisine ait olmadığını bildirdiği, hasar dosyasına ibraz edilen —- tarihli ———- Adli Tıp Başkanlığı tarafından —– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ————-soruşturma sayılı dosyasına hitaben düzenlenen ıslak imzalı fiziksel olarak gönderilmeyecektir şeklinde ibrali 3 sayfalık raporda “———isimli kişinin ölümünün, sert kesici- ezici nitelikte cisim yaralanmasına bağlı organ kesilmesiyle gelişen kanama sonucu gerçekleştiği belirtmesi bulunduğunu ancak yapılan araştırmada söz konusu raporun —- Kurumunda gerçekte olmadığı, otopsiye eşlik ettiği iddia edilen savcı —— Kurumda 2014 yılında görev aldığını, dolasıyla adı geçen savcının 2012 yılında kurum bünyesinde bulunmadığını, ilgili raporun tamamen sahte olarak düzenlendiğini, ——– Başkanlığında alınan —- bilgiden anlaşıldığını, ————–isimli ölen kişinin eşi olan —— tarihinde———- konsolosluğundan verdiği vekaletnamenin ilgili konsolosluk nezdinde araştırıldığını,—— tarihli mailde, vekaletnamenin konsolosluk tarafından düzenlenmediğinin bildirildiğini, söz konusu olay nedeniyle —- Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirketin ——Başsavcılığına vaki şikâyeti sebebiyle, işbu dosya ile birleştirildiğini, —— isimli ölen kişinin eşinin, —- tarihinde açtığı tazminat davasına ait mahkeme kararı olduğu ileri sürülen herhangi bir kaşe ve mühür içermeyen ——–ile yazılan üzerinde —– ibaresi bulunan belgenin tercüme ile birlikte değerlendirildiği, tercüme evrakı incelendikten sonra şirket hukuk müşavirliği tarafından —– ile kurulan irtibat kapsamında yapılan araştırmada mahkeme kararının da sahte olduğunun anlaşıldığını, mahkeme kararının Kadıköy—–. Noterliğinde — sayıyla tercümesinin onaylandığı, Noter ile yapılan şifahi görüşmede evrakın sahte olduğu olduğunun tespit edildiğini, yeminli tercümana da durumun sorulduğunu, çeviriyi kendisinin yapmadığı gibi imzasının da kendisine ait olmadığının çeviriyi noterden geçirirken kendi kaşelerini bastıklarını kaşe bulunmadığı yönünde yanıt verdiğini, —- tarihinde düzenlendiği belirtilen bu raporda ölen ——– olarak hesaplandığını, bu hesaplamanın —- şirketi tarafından hazırlanmış gibi gösterilen öldüğü iddia edilen kişinin aylık — maaş aldığı yazısına istinaden düzenlendiğini, bu belgenin gerçek olup olmadığının—– şirketinden sorulmasını, ölen ——– şahsın eşinin avukatı sıfatıyla hareket eden ——— ile müvekkili şirket arasında düzenlenmiş gibi gösterilen 19/12/2014 tarihli protokelde müvekkili şirketin imzası bulunmadığını, sözde protokolde sadece ——- adına ölen şahsın eşini temsile yetkili olduğuna dair herhangi bir evrak ve vekâletname bulunmadığını, konu ile ilgili yapılan araştırmada, adı geçen avukatın —– tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığını, dava dışı———tarihinde vefat ettiği tespit edilen——– yazışmalara devam ettiğini, ——- mahkeme kararının geçerli olmadığını, sulhen ödeme yapılabileceğini bildirdiğini, ———- şirket bünyesinde çalışan ödeme yapma konusunda yetkili kişilere e-posta görerek çok iyi rakama sulh olduğunu, şirketin belirlediği rakamın yarısına 3 gün içinde ödenmek kaydıyla anlaştığını, bir an önce ödeme yapılması konusunda telkin ve ısrarda bulunduğunu, bunun üzerine davalı …’nun hesabına —- günü — — tazminat ödemesi yapıldığını, ——– tarihli ibraname altında imzası bulunan ölen kişinin mirasçıları olduğu iddia edilen kişilerin avukatı esasen ölmüş bulunan ————— adı yer almasına rağmen, herhangi bir vekaletname bulunmadığını, ödemenin de davalıya yapıldığını, öte yandan ibranamede tutarsızlıklar bulunduğunu, nüfus cüzdanının ilçe nüfus müdürlüğü ile yapılan görüşmede, gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, dava dışı müvekkili şirket çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunulmasından sonra mahkemece yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu, ayrıca da başka hasar dosyalarıyla da suiistimallere katılan kişilerin hakkında İstanbul Anadolu—– Ağır Ceza Mahkemesinde ——–Sayıyla kamu davası açıldığını, müvekkili şirketin ——–ödeme yapmasına yersiz yere sebebiyet veren —–ile davalı hakkında ——- ——– tahsili için İstanbul Anadolu———-. İcra Müdürlüğünde ——- sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğinden itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; İddiaları kabul etmediklerini, davalının şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul/Anadolu ——.Ağır Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dava dosyası üzerinden açılan ceza davası bulunduğunu, davacının işbu dosyaya sunduğu tüm evraklar incelendiğini, dava dışı —- müvekkili adına sahte vekaletname, tazminat makbuzu, ibraname başlıklı belge düzenlediğinin tespit edildiğini, ayrıca müvekkiline gösterilen nüfus cüzdanının değişiklik yapılarak fotoğraf kısmına başka bir kişiye ait fotoğrafın eklendiğinin belirlendiğini, dava dışı —— düzenlediği belgelerde, müvekkiline avukat olarak gösterip, müvekkilinin ismi ve oynanmış nüfus cüzdanı sureti üzerinden gerçek bir hasar dosyası varmış gibi, müvekkilinin de zarara uğrayan şahsın avukatı gibi işlem tesis ederek, sigorta şirketinden haksız kazanç sağladığını, ———- hukuka aykırı eylemleri sebebiyle müvekkili tarafından —– —–suç duyurusunda bulunulduğunu, dava dışı —- müvekkilinin eniştesi ——— arkadaşı olduğunu, müvekkilinin dönem dönem ———- halı saha maçları sırasında karşılaştıklarını, —- çalıştığını, bir sigorta dosyasından, sigortalı bir müşteriye para ödemesi yapılacağını ancak müşterinin hesaplarında bloke olduğu için ödemeyi başka bir hesaba yapıp oradan müşteriye göndereceklerini, bunun rutin bir uygulama olduğunu, müvekkilinin —-hesabı açmasını ve nüfus cüzdanının bir adet suretini kendisine göndermesini istediğini, müekkilinin de —- güveni sebebiyle, —————–dolar hesabı açtığını, …tarafından bu hesaba —– yatırıldığını, ——— parayı 1 hafta sonra teslim alacağı gerekçesiyle, müvekkilinin kuzeninin hesabına aktarıldığını, 1 hafta sonunda dava dışı ——- elden teslim edildiğini, olayın bundan ibaret olduğunu, dava dışı —- müvekkilinin nüfus cüzdanını kullanarak ve aracı kılmak suretiyle, sigorta şirketini dolandırdığını, müvekkilinin iyi niyetinin ——tarafından suistimal edildiğini ——– hukuka aykırı eylemleri sebebiyle İstanbul Anadolu —– Ağır ceza mahkemesinin dosyasında nitelikli dolandırılıcık ve —- Kanununa muhalefet iddiasıyla yargılamanın devam ettiğini, öte yandan …’nin —– vereni olması sebebiyle özen yükümlülüğünün altında olduğunu, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle yerinde olmayan davanın reddi ile davacının % 20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle) davasıdır.
İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —- esas ve —karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
İstanbul Anadolu—– İcra Dairesinin —- sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiş, davacı şirket tarafından, —- işlemiş faiz olmak üzere, 393.898,00 USD’nin ödeme tarihindeki kur karşılığının, 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek faziyle birlikte tahisili için genel haciz yoluyla takip başlattığını, takip borçlusuna ödeme emrinin 20/05/2017 günü tebliğ edildiği, davalının ödem emrinden önce 15/05/2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğu, icra takibinin durmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu —-. Ağır Ceza Mahkemesinin —esas sayılı dava dosyası uyap ortamından istenilerek incelenmiş olup davacı şirketin müşteki kapsamında dava konusu olay sebebiyle sanıklar —- ve davacı .—— hakkında sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık suçundan dolayı kamu davası açılmış olduğu, dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş olduğu, yargılamanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
——– tarihli cevabi yazısına göre, dava konusu sigorta olayına konu 01/07/2012 tarihinde —– meydana gelen kaza sebebiyle vefat eden —————-şirketlerinde çalışmamış olduğu anlaşılmıştır.
..—– yazı yazılarak davaya konu — nolu hasar dosyasının onaylı bir sureti istenilmiş olup incelenmiştir.
—- Cumhuriyet Başsavcılığının cevabi yazısına göre,—– tarihinde ——- meydana gelen kaza sebebiyle vefat eden ——— ismli kişinin otopsi işlemlerinin yapılmamış olduğu, —– soruşturma sayılı evrakın bulunmadığı, otopsi işlemini yaptığı iddia edilen —– Savcısının Başsavcılıkları nezdinde çalışmamış olduğu anlaşılmıştır.
—– cevabi yazısına göre, ——- isimli bir avukatın — bağlı olarak çalıştığı ancak bu avukatın 06/05/2015 tarihinde vefat etmiş olduğu, … (davalı) isimli bir avukatın — levhasına kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Nitelikli hesaplama uzmanı—– tarafından düzenlenen — günlü raporda özetle; ”… Dosya kapsamına nazaran, —– sayılı hasar dosyasının sahte olarak oluşturulduğu sonucuna varıldığını, bir kısım belgeler teyit edilmemiş olmakla, beraber —– Cumhuriyet Başsavcılığının — soruşturma sayılı dosyası yönünden gönderdiği cevap içeriğine nazaran poliçe kapsamında dahil—– tarihli olay (riziko) gerçekleşmediği gibi —- ölümü sübuta ermediği, davacı … şirketine ibraz edilen vekaletin ——-gün — sayılı vekâletname olduğu, sigorta şirketinden para tahisiline yetki verildiğini,——- bahse konu vekaletnameyi teyit etmediğini, hasar bedelini davalı … hesabına havale edildiğini, davalının, hasar servisinde görevli —— elden teslim ettiğini, sigorta şirketinin müşterisinin ——- diye üçüncü bir kişinin hesabına ödeme yapmayacağının davalı tarafından bilinmesi gerektiğini, —–gibi yüksek tutarlı bir hasar ödemesinin, dosyasının vekili olmayan bir kişiye sigorta şirketinin ödemeyeceğinin olağan hayat bilgisi dahilinde bilinmesi gerektiğini, şirket çalışanı——- tarafından oluşturulduğu iddia edilen dosya kapsamında aksaklıkların ödeme öncesinde tespitinin mümkün bulunduğunu, bu durumun davacı şirket açısından kusur teşkil ettiğini, sübutu halinde eylemin suç teşkil etmesine göre indirim nedeni olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, havale edilen tutarın —— olduğunda uyuşmazlık bulunmadığını, eylemin haksız fiil nitelikli olmakla, temerrüt ihtarı gerekmediğinden olay tarihinden işleyecek faizden sebep olanların sorumluğu olduğunu, davalıya havale tarihinin 28/07/2015 olduğu, itirazın iptaline ilişkin takip dosyasında havale terihi harç makbuzu bulunmadığını, takip tarihinin belirlenemediğini, takibe ekli döviz bülteninden 12/05/2017 tarihindeki kurun kullanıldığını, anılan tarihin cuma günene denk geldiğini saat —–sonraki kur olduğu dikkate alındığında, takibin pazartesi günü bir başka anlatımla 15/05/2017 olarak benimsendiğini, esasen borçlunun da ödeme emri tebliğ edilmeden aynı gün itiraz ettiğinin görüldüğünü, her iki tarihe göre faiz hesabının yapıldığını, buna göre takip tarihinin —– olması halinde faize esas süresinin— gün buna karşılık —— olacağını, 3095 sayılı yasa m. 4/a hükmü uyarınca — mevduatlara kamu bankalarının uyguladığı azami faiz oranının —-ile takip tarihi arasında değişmeksizin % 7 olduğu takip tarihinin —— olması halinde birikmiş faiz alacağı ———–olması halinde birikmiş faiz alacağı — olacağını, hasar dosyasının yapılan irdelenmesi ve değerlendirme başlığı altında saptanan olgilara göre davalıya havale edilen — esas hasarın gerçek olmadığının anlaşıldığını, eylemin haksız fiil nitelikte olduğu dikkate alınarak havale tarihiyle takip tarihi arasında birikmiş faiz hesabı yapıldığı, 3095 sayılı Yasa m.a4 hükmüne göre belirlenen faiz oranı kapsamında, hesaplanan tutarın davacı talebinden fazla olduğu dikkate alınarak takipteki — ile bağlı kalınması gerekeceğini” beyan etmiştir.
Bilirkişi her ne kadar harç makbuzu olmadığı için —- tarihlerine göre iki ayrı hesaplama yapmış ise de ilamsız takibe yönelik harcın —– tarihinde yatırıldığına dair harç makbuzu davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmiş olup gerek bu husus gereğince ve gerekse talep edilen faiz alacağının hesaplanan faiz alacağından az olması sebebiyle bu hususu hukuken dikkate alınmamıştır.
Yapılan yargılamaya, hasar dosyası, incelenen İstanbul Anadolu ——. Ağır Ceza Mahkemesinin ——— esas sayılı dava dosyası, alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, davalının önceden davacı … şirketinde çalışan dava dışı ———– şirketteki konumu ve pozisyonun vermiş olduğu imkan ile ———— olayı gerçekleştirerek, sahte belgeler ve vekaletnameler ile olmayan bir ölüm olayını varmış gibi hasar dosyası oluşturduğu, davalının kimlik bilgilerini de kullanarak gerçekte olmayan ölen kişinin yasal mirasçılarına vekaleten davalının hesabına hasar ödemesi yaptırdığı, davalının dava ———- kardeşi vasıtasıyla önceden tanımakta olduğu, dava dışı ——- yönlendirmesiyle davacı … şirketinin yapacağı ödeme için bir bankada döviz hesabı açtırmış olduğu ve bu sigorta bedelinin kendi hesabına gönderilmiş olduğu, bu sebeplerle davalının hukuka aykırı yapılan işlemlerden dolayı hukuken sorumlu olduğu, — bedelinin ödenmesi hususunda sigortalının hesaplarında bloke var bu yüzden başka bir hesaba para aktarılması gerektiği” yönündeki beyan ve savunmanın hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu, böyle bir durum olması halinde normal bir kişinin böyle bir durumu araştırması gerektiği, davalının bu savunmasının hukuken yerinde olmadığı, davalının bilerek hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen sahte sigorta alacağının tahsiline yönelik eylemlere katılmış olduğu, bu sebeplerle dava konusu alacaktan sorumlu olduğu, davalı borçlunun borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından iptal edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince İstanbul Anadolu —–. Ağır Ceza Mahkemesinin ——— esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenilmesi talep edilmiş ise de dava konusunun haksız fiile dayalı alacak olması sebebiyle davalının ceza dosyasında hakkında verilecek beraat veya mahkumiyet kararının davanın sonucuna etkili olmayacağı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince de ceza dosyasında verilen kararın hukuki hakimini bağlamayacağı kuralı da dikkate alınarak, bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça davacı … şirketinden tahsil edilen — — bedelin dava dışı —– hesabına gönderildiğine dair savunma yapılmış ve buna dair banka dekontu ibraz edilmiş ise de dava konusu alacağın dayanağının haksız fiil olması sebebiyle davalının kendisine haksız olarak gönderilen parayı dava dışı bir kişiye göndermiş olmasının kendisini sorumluluktan kurtarmasının hukuken mümkün olmaması sebebiyle bu yöndeki savunmaya da hukuken itibar edilmemiştir. Davalı, kendisine haksız bir şekilde gönderilen bedelden hukuken sorumludur. Davalının, ödemesi muhtemel bedel gereğince parayı göndermiş olduğu dava dışı kişiye dava açma hak ve yetkisine sahip olup bu husus davacıyı hukuken ilgilendiren bir husus değildir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kabulüne, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş olduğu kanaatine varıldığından icra inkar tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının KABULÜNE; Davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin —- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına,
2- Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan ——takip tarihindeki satış kuruna göre —- icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —— nispi harcın, peşin alınan —- mahsubu ile bakiye kalan —-harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan —— peşin harç, —- bilirkişi ücreti, — tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam —-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı