Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/334 E. 2020/281 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/334
KARAR NO: 2020/281
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ———— içeceği gibi markalı ——- suyu ürünlerinin satış, dağıtım ve pazarlaması yapıtığını, müvekkil şirket tarafından davalı/borçlu aleyhine ——İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasından toplam ——- üzerinden faturaya dayalı vadesi geçmiş cari hesap borcundan dolayı ilamsız icra takibi açıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının yersiz ve haksız olduğunu, bu nedenlerle icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibi ve itirazın iptali davası konusu olan ———– alacaklarının icra takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kötü niyetli ve icra takibinin sürümcemede kalması nedeniyle davalının icra takibi ve dava konusu olan alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya TK’nun 35.mad göre tebliğ edildiği, ancak duruşmalara katılmadığı ve herhangi bir cevap , delil listesi dilekçesi de ibraz etmediği görülmüştür.
DELİLLER:
———– yazısı, bilirkişi heyet raporu ,
SMM uzmanı ve borçlar hukuku uzmanı bilirkişilerin —arihli bilirkişi raporunda özetle; —- takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın ——- olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından —- İcra Dairesinin ———– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
—————— sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ———– bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
———— sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ——– İcra Dairesinin ——- sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ———- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Fatura beraberinde malların teslimini göstermek için fatura beraberinde kullanılan sevk irsaliyesinin davalı tarafça imzalanması, davacının malları davalıya teslim ettiğini ve dolayısıyla taraflar arasında sevk irsaliyesi ile teslim edilen fatura konusu ürünlerin yapım ve satışına ilişkin bir ticari ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı taraf adına 4 adet fatura düzenlendiği, iş bu faturalara ilişkin herhangi bir tahsilat kaydının bulunmadığı, davacı tarafça bilirkişi incelemesine sunulan sevk irsaliyelerinin davalı tarafça imzalanmış olduğu, bu durumun fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin göstergesi olduğu, bu haliyle davacı tarafça alacak ve teslim olgusunun ispat edilmiş olduğu, davalı tarafça bilirkişi raporuna yönelik herhangi bir itirazın dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam ——–alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından————İcra Dairesinin———- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan—– üzerinden % 20 oranında olmak üzere ——– icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 189,83 TL olmakla baştan alınan 44,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 145,43TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harç ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 101,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.396,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereği 2.778,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalı tarafın yokluğunda miktar bakımından kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020