Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/306 E. 2019/220 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/306 Esas
KARAR NO : 2019/220

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ——– Bölge Müdürlüğü kontrollüğünde ——– iş ortaklığının ana yükleniciliğinde devam etmekte olan ————— İnşaatı projesinde alt yüklenici sıfatıyla hizmet verdiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı olan ——- plakalı aracın terör örgütü tarafından gasp edildiğini, müvekkiline ait aracın gasp edildiği 04.08.2016 tarihinde ——– tarafından sigortalı olduğunu, aracın yasal kasko değeri olan 48.115,00-TL bedelin trafik poliçesinden talep edildiğini, ancak davalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmaması nedeniyle 02.07.2018 tarihinde ———— başvurulduğunu, alınan çoğunluk kararında özetle “… Hakemlerin yalnızca evrak üzerinden karar vereceği mevcut koşullar ve yargılama usulüne göre sağlıklı karar verilemeyeceği, Sigorta Kanununun 30/16 ve HMK’nın 435/c maddesi gereğince uyuşmazlığın yetkili mahkeme eliyle çözülmesi gerektiğinden yargılamaya son verilmesine…” dair karar verildiği, mağduriyetlerinin giderilmesi için mahkemeye müracaat etme zorunluluklarının hasıl olduğunu beyan ederek —– 10.12.2018 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 118.maddesinde “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” düzenlemesine yer verilmesi nedeniyle dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmiş, davalı tarafa tebligat yapılmamıştır.
Dava dilekçesi incelendiğinde; talebin HMK’nın 439/2.maddesinde düzenlenen hakem kararının iptali istemi olduğu görülmüştür. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12.maddesinde; “Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği Kırkbin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidebilirler. (Değişik cümle: 13.06.2012-6327 S.K./58.md.) Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Sigorta poliçesinden kaynaklanan ve sigorta tahkim komisyonuna başvuru ile verilen uyuşmazlık hakem kararlarında 5684 sayılı Yasa hükümleri özel kanun olması nedeni ile öncelikle uygulanacak, hüküm bulunmadığı takdirde ise HMK’da yer alan genel hükümlere gidilecektir.
Yargıtay ——-.Hukuk Dairesinin 26.06.2014 tarih, 2014/10408-10179 esas ve karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12.maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı…” , HMK’nın 114/1.madde ve fıkrasının (h) bendinde hukuki yararın dava şartı olarak düzenlendiği, 115/2.madde ve fıkrasının birinci cümlesinde dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesinin yer aldığı, bu hali ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan avansın talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.