Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2022/737 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/295
KARAR NO: 2022/737
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/03/2018
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden —- eşi ve —— babası olan müteveffa —– tarihli trafik kazasında vefat ettiği, —- plakalı aracın olay tarihinde davalı —– olduğu, kaza sonrası—– bilincinin yerinde olmaması ve vefatı sebebiyle trafik tutanakların maddi gerçeklere aykırı düzenlendiği, taraflarınca ——– başvuru yapıldığı ve bu başvuru sonucu—– nolu hasar dosyası açıldığı ve taraflarınca —–ödeme yapıldığı, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını belirterek davanın kabulü ile, —- maddi zarar, —— manevi zarar olmak üzere toplam —— davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —– plakalı aracın müvekkili şirket tarafından —- arasında geçerli olmak üzere —– tarihinde davacılara —— ödeme yapıldığı, bu hususun taraflar arasında çekişmesiz olduğu, müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiği ve davacının zararının karşılandığı, manevi tazminat taleplerinin —- dışında olduğu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden müvekkili sigortalısını araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığı, ——- —– ancak—— araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağının açıkça ifade edildiği, ancak her halükarda müteveffanın müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiği, davanın usulden ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğu, —–Mahkemelerinin yetkili olduğu, müvekkillerinden —— atfedilecek kusur olmadığı, müteveffanın emniyet şeridinde seyrederken kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği, ——- sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği, müvekkillerinin kusuru bulunmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.—- tarihinde araç sürücüsü davalı —-kullanımında olan, davalı —– işleteni olduğu, davalı ——–sigortacısı olduğu—-aracın karıştığı kazada davacılar murisi —— vefat etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış,tanıklar dinlenmiş, kusur bilirkişiden rapor alınmış, itiraz üzerine ——-rapor alınmış, akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan —- tarihli kusur bilirkişi raporunda davacılar murisinin olayda %30 oranıdna kusurlu olduğu, davalı sürücü —- %10 oranında kusurlu olduğu, ihbar olunan —– %60 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıuştır. İtiraz üzerine —- rapor alınmış, alınan —- Davalı sürücü —- idaresindeki—– takiben seyirle olay mahalline geldiğinde; istikametini kapatacak şekilde kısa mesafeden önüne sağa manevra yapan ———- kaynaklı çarpmayı engellemek amacıyla sağa manevra ile emniyet şeridine girdiği sırada emniyet şeridini yeterince kontrol etmediği anlaşılmakla, idaresindeki aracın sağ yan kısımlarıyla emniyet şeridini takiben seyreden —– çarpması ile karıştığı kazada alt düzeyde tali kusurludur.
B)- Sürücü ——–idaresindeki ——- şeridini takiben mahalle geldiği, sonrasında sağ şeridi takiben geriden gelen araçların mesafesini ve hızını dikkate almadan kontrolsüzce sağa yönelerek sağ şeridindeki ——istikametini kısa mesafeden kapattığı, bu aracın sürüş dengesini bozduğu ve sağa yönelmesine sebebiyet verdiği anaşılmakla; kazada asli kusurludur.
C)-Müteveffa sürücü —- idaresindeki——– seyrini hızının gerektirdiği şeridi takiben kaplama içerisinde sürdürmesi gerekirken bu hususa özen göstermediği, tehlike ya da zorunluluk anında araçların kullanması için ayrılan ve seyir eden araç trafiğine kapalı alan olan emniyet şeridini takiben seyrettiği sırada sağında seyreden——— emniyet şeridine yönelmesi ve idaresindeki araca çarpması ile meydana gelen kazada tali kusurludur.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)- Davalı sürücü—— %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu,
B)- Sürücü —— %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu,
C)- Müteveffa sürücü —– %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” gerekçesi ile tarafların olaydaki kusur oranlarını belirlemiştir. Alınan —- raporu ile mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporu uyumlu olduğundan raporlara itibar edilmiştir. Buna göre müteveffanın olayda %30, davalı sürücünün % 10, ihbar olunanın ise %60 kusurlu olduğu kabulü ile hesaplamalar yapılmış, manevi tazminat miktarı da bu kusur oranları gözetilerek takdir edilmiştir.
Davacı —– tarihli talep açıklama dilekçesi ile talep ettikleri —– destekten yoksun kalma,—— davacı —– destekten yoksun kalma tazminat alacağı olduğunu,—— cenaze masrafları olduğunu belirtmiştir.
——–bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ——–maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir.
——–kesin olduğu; —– iptal edilen hükümlerin iptal kararının—– yayınlanmasından itibaren yürürlükten kalkacağı; —– ise yargı organlarını bağlayacağı düzenlenmiştir.
——- göre, itiraz yoluna başvuran mahkemeler, —-verilecek kararlara uymak zorundadırlar. Bu durumda, itiraz eden mahkeme, elinde bulunan ve —– iptal kararından önce açılmış olan bir davayı ——— kararına göre çözecek ve doğrudan iptal kararının etkisini önceye uygulayacaktır. Aynı durum, itiraz yoluna başvurmayan mahkemeler yönünden de geçerlidir. İptal davası veya itiraz üzerine bir kuralın iptali sonucu, Mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözmekle yükümlüdürler. Bu sonuç——- yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” yolundaki —– altıncı fıkrasında yer alan kuralın sonucudur.” yönünde karar verilerek —— iptal kararlarının diğer mahkemelerde görülen davalar bakımından etkisinin ne olacağı açıklanmıştır.
Yine ——— kararında: “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni —– iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun——-belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” yönünde karar verilmiştir ———
Yukarıya aktarılan mevzuat hükümleri ve uyulması —- anlaşılacağı üzere —– somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının——sonuç doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli müktesep hakkın istisnası olduğu ve uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır————
—– maddesinin birinci cümlesinde yer alan—– çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan —– olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bunun sonucu olarak ———başlıklı kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacak; —— yer almayan hususlarda ise —— haksız fiile ilişkin hükümlerinde ki usul ve esaslara göre belirlenecektir. Her iki Kanun da hüküm bulunmayan hallerde ise —– uygulanacaktır.
Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —– yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel —— tablosu uygulanacaktır. Ancak—– kullanılması ile bilinmeyen —– devredeki gelirlerin her yıl için ———-suretiyle tazminatın hesaplanması gerekecektir ——–
——–İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda yukarıya aktarılan —– görüş değişikliği içeren emsal kararına uygun olarak zaten —– esas alınarak hesaplama yapılmış olmasına göre davacı vekilinin —— uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak —– yönteminin kullanılması gerekirken genel şartlarda belirtilen — faiz esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır. ” belirtmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında 6098 sayılı TBK hükümleri ve yukarıda atıf yapılan emsal yüksek mahkeme kararları gereği ——- hesap yöntemi ile tazminat hesaplanmıştır.
6098 sayılı borçlar kanununun 56. Maddesi ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” hükmüne haizdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tarafların sosyal ve mali durumları araştırılmış davacı —- doktor olduğu, —- yılından beri hekimlik yaptığı, diğer davacının ise —— olduğu anlaşılmıştır. Davalıların ise kamyon şöförlüğü işi ile uğraştıkları, —–kira olduğu, işler iyi, olduğunda —– civarı gelirleri olduğu görülmüştür. Müteveffanın—- mezunu olduğu, —– olduğu anlaşılmıştır. Davalılar müteveffanın ücretinin çok yüksek baz alındığından hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkememizce bu hususta gerekli araştırma yapılmış—– birliğinden de emsal ücretler sorulmuştur.—- kazanmış, olay tarihinde —- yaşında bir plastik cerrahın——elde etmesi pek tabidir. Bu nedenle itirazlara itibar edilmemiştir.
Davalılardan sigorta vekili müteveffanın olayda müterafik kusuru bulunduğunu, kask takmadığı için beyin kanamasından vefat ettiğini ileri sürmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. —— Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik —— söz edilir. ———- Somut olayda kaza tespit tutanağı incelendiğinde müteveffanın olay anında kaskının takılı olduğu görülmüştür. Müterafik kusur indirimi yapılacak herhangi bir kusuru olmadığı görülmekle bu iddiaya itibar edilmemiştir.
—— uygulamaları gereği davalı taraf, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup davacı tarafın kendi değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Dosya kapsamında bulunan, belediyenin cevabi yazısında, cenaze ve defin masrafının alınmadığı, vefat sonrası ——– günlük ——olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda; ——–olmayan cenaze merasimi giderleri olup zorunlu defin giderlerinin de——– tarafından ücretsiz karşılandığı belirtilmekle; cenaze ve defin giderine yönelik istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” belirmiştir. Davacı yanca her ne kadar cenaze ve defin masrafı talep edilmiş ise de——yazılan müzekkere cevabından cenaze ve defin işlemleri için herhangi bir ücret alınmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacıların bu istemi red edilmiştir.
——– yerleşik kararlarına göre, dul eşin yeniden evlenme olasılığı saptanırken, olay tarihindeki yaşına göre değil, rapor tarihindeki ve hüküm tarihine en yakın tarihteki yaşına göre evlenme şansını belirlemek gerekmektedir. Çünkü:a) Tazminat hesabında, rapor (hüküm) tarihindeki en son veriler dikkate alınır. b) Gerçek belli iken varsayımlara göre değerlendirme yapılamaz..” belirtmiştir. Davalılar vekilleri her ne kadar evlenme ihtimalinin olay tarihine göre değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmişlerse bu iddialara itibar edilmemiştir.
Davalılar vekili İhbar olunanın davacılara yaptığı gerçek ödemeyi mahkemenin araştırmasını talep etmiştir. Hukuk yargılamasında maddi gerçeği araştırmak mümkün değildir. İstek üzerine dava——– ihbar edilmiştir. Kaldı ki ihbar olunan tarafından da bahsi geçen sigorta ödemesi dışında davacılara başkaca bir ödeme yapıldığı yolunda bir iddiada da bulunulmamıştır.
Davalılar vekilince ihbar olunanın —– davacılara yapılan ödemenin hesaba katılmadığı, bu dikkate alındığında davacıların tazmin edilmemiş bir zararı kalmadığı iddia edilmiştir. Mahkememizce alınan raporlarda davalıların ——kusur sorumluluklarına göre değerlendirme yapılmıştır. —–kusur sorumluluğuna göre değerlendirme yapılmış olması nedeni ile olayda —-kusuru bulunan ihbar olunanın sigortacısı tarafından yapılmış ödemenin hesaba katılması mümkün değildir. Kaldı ki bir an için ihbar olunanın yaptığı ödemenin de dikkate alınması gerektiği kabul edilse yani bu kişinin de davada taraf olduğu kabul edilse bu durumda —— kusur sorumluluğuna göre değerlendirme yapılması gerekecek olup davacı eşin bu durumda destekten yoksun kalma tazminat alacağı —- Oğlunun tazminat alacağı da ——— İhbar olunanın ——— yapılan ödeme güncellenmiş hali ile mahsup edilse dahi o durumda yine davacıların tazminat hakları devam edecektir. Bu dosyada davalıların %10 kusur sorumluluğuna dayalı olarak dava açılmış olması nazara alındığında bu itirazın da yersiz olduğu kanaatine varılmış itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller, tarafların kusur oranları ——— , olay tarihindeki paranın alım gücü bir bütün olarak değerlendirilmiş takdiren kısa kararda belirtilen miktarda manevi tazminata hükmedilmiştir.
Alınan aktüer bilirkişi raporu ——-kararlarına uygun olduğundan ve hesaplama yönteminde bir hata olmadığından rapora itibar edilmiştir.
——- Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir———Dava konusu olayda, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olup, ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmalarına ve her bir davacı için ayrı ayrı hüküm kurulmasına——— göre davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.——
———Dava destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Mahkemece her bir davacı bakımından maddi ve manevi tazminata ilişkin talepler reddolduğu halde, davalı —- mirasçıları ve davalı ——-vekili lehine davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden —– hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan kimselerin açtıkları davalarda ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda davacılar ihtiyari dava arkadaşıdır.
AAUT’nin 10/4. Madde ve fıkrası uyarınca manevi tazminat davası maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün olan taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilir.
Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış , kazaya neden olan davalı sürücü yönetimindeki araç ticari araç olduğundan tazminatlara avans faizi işletilmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
A—– Maddi tazminatın davalılar —– tarihinden, davalı —— yönünden temerrüt tarihi —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– ödenmesine,( Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu —– ile sınırlıdır.)
B—– maddi tazminatın davalılar—– tarihinden, davalı —-yönünden temerrüt tarihi — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—- ödenmesine, ( Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu —– ile sınırlıdır.)
C- Takdiren — manevi tazminatın davalılar —– olay tarihi ——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- ödenmesine,
D- Takdiren — manevi tazminatın davalılar —- olay tarihi—-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– ödenmesine,
E-Davacıların fazlaya dair istemlerinin REDDİNE,
2-492 sayılı harçlar kanunu gereği alınması gerekli 17.043,79 TL nispi harcın, peşin alınan 1.434,51 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 15.609,28 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,———
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı,1.434,51 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.470,41 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine,
4-Davacı yanca yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 1.407,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.657,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.534,64 TL yargılama giderinin davalılar müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine,——-
5-Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların yatırdığı gider/delil avansının artan kısmının taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
7- Davacı ——- yönünden;
a- Kabul edilen maddi tazminat yönünden yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 24.770,90 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, ——-
b-Red edilen maddi tazminat ve cenaze masrafları yönünden yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
c-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
d-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak kendisine vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
10-Davacı ——yönünden ;
a-Kabul edilen maddi tazminat yönünden yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 10.565,41 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, (Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 9.461,52 TL ile sınırlı olmak üzere)
b-Red edilen maddi tazminat yönünden yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
c-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
d-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,——–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili ve davalılar —— vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan ve davalı sigorta vekilinin yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2022