Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/273 E. 2019/47 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/273 Esas
KARAR NO : 2019/47

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali (Hasımsız)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu senetlerin 14.01.2019 tarihinde kurye vasıtasıyla müvekkili bankanın çek-senet merkezine gönderilirken çalındığını, iptal kararı beklenilmeksizin bononun ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, dava konusu 26.04.2019 vadeli, 2.500,00-TL bedelli ve —- ödemeli, 14.04.2019 vadeli, 2.500,00-TL bedelli ve—– ödemeli, 31.03.2019 vadeli, 7.000,00-TL bedelli ve ——– ödemeli, 10.01.2019 vadeli 10.500-EUR bedelli ve —- ödemeli, 08.01.2019 vadeli 2.500,00-TL bedelli ve —–ödemeli 5 adet senetinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava T.T.K’nun 818 (ı) s bendi yollaması ile TTK’nun 757. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılan çek iptali istemine ilişkindir.
Rızası olmaksızın elinden kıymetli evrakı çıkan lehdar iptal davası açabilir.
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.03.2015 gün 2013/11-1884E 2015/1059K sayılı ilamıyla; “Taraflar arasındaki “çek iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara ——.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 01.04.2010 gün ve 2010/59 E.-2010/156 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay —–.Hukuk Dairesinin 16.01.2012 gün ve 2010/7886 E.-2012/157 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, müvekkili bankanın müşterisi tarafından keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, ilgili şube tarafından yasal yükümlülük tutarı 470 TL’nin ödendiğini, şube tarafından çekin gönderildiği diğer şubede çekin zarftan çıkmadığını, kaybolduğunu ileri sürerek çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının çekin hamili değil muhatabı olduğu, çek iptali davasının hamil tarafından açılabileceği, davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çekin kaybolması nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı bankanın çekin hamili değil muhatabı olduğu ve hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, çek hamilinin davacı bankaya tahsili için ibraz ettiği çekin başka şubeye gönderilmesi sırasında kaybolduğu, dolayısıyla vekil hamil konumunda olan davacı bankanın bu davayı açabileceği göz önünde bulundurularak, deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, çek iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili bankanın müşterisi tarafından keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, ilgili şube tarafından yasal yükümlülük tutarı 470,00 TL ödendikten sonra çekin şube tarafından gönderildiği diğer şubede kaybolduğunu ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; çek iptali davasının çekin hamili tarafından açılabileceği, davacı bankanın ise çekin hamili değil muhatabı olduğundan eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; çekin tahsili için ibraz edildiği bankanın çek iptali davası yönünden vekil hamil mi, yoksa muhatap mı olduğu ile varılacak sonuca göre bankanın çek iptali davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu istem, çek iptaline ilişkin bulunmakla öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”
“İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
” (1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kanunun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesi uyarınca;
”(1) Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
(2) Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir.
Hükümleri yer almaktadır.
Anılan maddeler uyarınca, çekin iptaline ilişkin dava açma hakkı çeki kaybeden hamile aittir. Çekin hamili çekin iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davanın bankanın ——şubesi tarafından açıldığı, çekin incelenmesinde davacı şubenin vekil hamil değil dava konusu çekin muhatabı olduğu ve bu çeki kendisine ibraz ve teslim edildikten sonra kaybettiği anlaşılmaktadır.
Çek iptali davası açma hakkı çeki kaybeden hamile ait olup, çek hamili çek iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebileceğinden, somut olayda davacı banka, çekin muhatabı olduğundan çeki iptal ettirmesi halinde çek bedelini çekin keşideciden talep etme imkanı bulunmamaktadır.
Davacı muhatap banka müşterisi tarafından keşide edilen ve karşılıksız çıkan bu çek için ödemiş olduğu yasal yükümlülük tutarını bu ödemeyi yasal delillerle ispatlayarak müşterisinden talep edebilir. Bu talepte bulunabilmesi için çeki iptal ettirmesine gerek bulunmamaktadır ve muhatap banka, keşideci yararına ödeme yapar.
Bu itibarla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı da yoktur.” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı vekilinin dava konusu yapmış olduğu senetlerden teminat maksadıyla verilen senetler hakkında bankanın alacak sıfatı taşıdığı dikkate alınarak hamili vasfında olduğu görülmüş, kıymetli evrakın iptali hususundaki yasal prosedür başlatılmış, mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiş, dava konusu edilen senetlerden bir kısmının tahsil için verildiği, bir kısmının ise bankaya teminat için verildiği anlaşılmış, tahsil cirosuyla verilen çek kendisine tevdii edilen bankanın vekil hamil değil, dava konusu çekin muhatabı olduğu ve bu çekin kendisine ibrazı ve tesliminden sonra kaybedildiği anlaşılmıştır. Çek iptali davası açma hakkı çeki kaybeden hamile ait olup, çek hamili çek iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edeceğinden somut olayda davacı banka çekin muhatabı olduğundan çeki iptal ettirmesi halinde çek bedelini çekin keşidecisinden talep etme hakkı bulunmadığından ve bu çek için ödemiş olduğu yasal yükümlülük tutarını bu ödemeyi yasal delillerle ispatlayarak müşterisinden talep edebileceğinden ve bu talepte bulunması için çeki iptal ettirmesi gerekli olmadığından ve de bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından;————————- tahsile verilen; 26.04.2019 vadeli, 2.500,00-TL bedelli ve ————————- ödemeli 1 adet senet ve 14.04.2019 vadeli, 2.500,00-TL bedelli ve ——- ödemeli 1 adet senet olmak üzere toplam 2 adet senet ve ——- ve Tic Ltd Şti tarafından tahsile verilen; 08.01.2019 vadeli, 2.500,00-TL bedelli ve —– ödemeli 1 adet senet olmak üzere toplam 3 adet senet açısından aktif husumet ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL red karar harcının davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.