Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/271 E. 2019/171 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/271 Esas
KARAR NO : 2019/171

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; ———- Adresindeki ————. İsimli,—- nolu ticari işletmesinin 14/01/2019 tarihinde genel kurul toplantı ve müzakere defterini kaybettiğini, bu durumu yerel gazete ve maliyeye bildirdiğini, bu nedenle ticari faaliyetini devam ettirebilmesi için zayi belgesi verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı tarafa, kaybettiği ticari defterlerin açılış-kapanış onaylarının hangi noterlikte yaptırıldığını bildirmesi için 22/01/2019 tarihli ara kararla süre verilmiş ancak davacı taraf mahkememize verdiği beyan dilekçesi ile işletmeyi hisse devriyle aldığını,muhasebecisini değiştirdiğini ve bu sebeplerle ticari defterlerin onaylarına ilişkşn bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
6102 sayılı T.T.K’nın 82/7.maddesinde kanun koyucu ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” şeklinde ticari defterlerin ziyaına ilişkin düzenlemeye yer vermiştir.Yargıtay —–.Hukuk Dairesi 20.11.1992 T. 1991/3729E.1992/10671K. sayılı kararında “ticari defterlerini onaylatmayan tacirlerin Türk Ticaret Kanunu’nun 68.maddesinin 4üncü fıkrasında sözü edilen zayi belgesini alma imkanları bulunmamaktadır” demek suretiyle gerekli tasdikler yaptırmayan tacirlerin zayi belgesi alamayacaklarını hükme bağlamıştır.
Yine 6100 sayılı T.T.K’nın 18/2. Maddesinde “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” denilerek ,tacirlerin ticari hayatta,faaliyetlerinde ticari hayata uygun özeni göstermeleri beklenmiştir.
Eldeki dava incelendiğinde : talep TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca saklanılması zorunlu olan belge ve defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesidir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7.madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme dikkate alındığında hangi sebeplerle zayi belgesinin talep edilebileceğinin madde metninde sayıldığı, söz konusu sebeplerin tahdidi olmadığı ancak ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması, tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerçekleşmesi, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.Eldeki davada ise defterlerinin nasıl ve ne şekilde zayi olduğunun bilinmediği, sadece ticari faaliyetin devamı için zayi belgesi istendiği, davacının defterlerin zayiine ilişkin geçerli hukuki bir sebep veya ispat aracının ileri sürülmediği,defter onay bilgilerinin mahkemece sorulmasına rağmen davacının bilmediğine ilişkin beyanda bulunduğu, defterlerin davacının basiretli bir iş adamı gibi davranmaması ve ticari defterlerin korunması, saklanması ve zayinin önlenmesi bakımından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle zayi olduğu ve bu hali ile davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına, YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.