Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/260 E. 2021/913 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/260 Esas
KARAR NO : 2021/913
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında—– dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu edilen senetlerin müvekkilinin el ürünü olmadığının tespiti ile senetler altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespitini, müvekkilinin davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretini davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takip dosyasının teminatsız olarak durdurulmasını talep ettiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespitte ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, dava konusu bonolara ilişkin olarak davacıya ödememe protestosu gönderildiğini, davacı tarafından itirazda bulunmadığını ve menfi tespit davası açılmadığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkilinin senetleri temlik sözleşmesi ile bağıtlandığını, tanık deliline muvaffakatlerinin olmadığını, davanın —- ihbar edilmesi gerektiğini iddia ederek; icra takibinin teminatsız olarak durdurulması talebinin reddini, davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin —olduğunu, müvekkili —-yılları arasında müdürlük yaptığını, müvekkil şirketin—- ticari ilişki içinde olduğunu ve bu firmalarla cari hesapları olduğunu, şirketlerin iflas ettiğini ve karşılıksız çıkan çekler yerine müvekkil —-senetler verdiğini, müvekkilinin davacıyı şahsen tanımadığını ancak —- kişinin bacanağı olduğunu bildiklerini, müvekkilinin dava konusu senetleri ve diğer senetleri — şahıslardan aldığını,—- ifade verdiğini, şikayetçi olduğunu ve dava açıldığını iddia ederek; haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
—–tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
—- alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; “belgelerin analizi sonucunda elde edilen bulgular ışığında; inceleme konusu senetlerdeki imzalar ile — karşılaştırma belgelerindeki imzalan arasında —– unsurları açısından tespit edilen uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, alacaklısı— senetteki imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, —- elî ürünü olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dava; İ.İ.K’nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış;
—– tarihli bilirkişi incelemesine konu edilmiş olup bahsi geçen bilirkişi raporunda; — adet senetteki imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla,—- elî ürünü olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Benzer konuya ilişkin ——Mahkemece davacılar tarafından aynı yöntemle oluşturulmuş dava konusu olmayan çeklerin ödenmiş olmasına ve ödenen çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının dava konusu çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının aynı kişiye ait olduğuna dair alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davaların reddine karar verilmiştir. Ancak aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacıların işbu dava konusu çeklerde ki imzalara itiraz etmelerine engel teşkil etmez.” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan—— tarihli bilirkişi raporuna göre; iki farklı takibe konu senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılmış olması ve imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olması hasusları hep bir arada değerlendirilerek davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacaklı hamil imzaya itiraz eden borçlunun imzasının sıhhatini bilemeyeceği nazara alınarak senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemeyeceğinden senetleri takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu ispatlanamadığından davacı borçlu lehine davalı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
——-sayılı yazısına istinaden karar duruşmasına çıkan hakimin yerine ismi yukarıda belirtili mahkememizin diğer hakimi tarafından gerekçeli karar yazılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının —- bedelli takibe dayanak senet nedeni ile davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 5.207,76 TL harçtan, peşin yatırılan 1.382,92 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.824,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan —- davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 687,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 11.327,27 TL vekalet ücretinin davalı davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021