Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2019/248 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2019/248

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 14/01/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davacıların, davalı ———— % 30 payları bulunduğunu, müvekkillerinin davalı şirketin 21.12.2018 tarihli genel kurul toplantısına katıldığını, toplantıda belirli konularda bilgi alma hakkını kullandığını, butlanı ya da iptali talep edilen gündem maddelerine ilişkin muhalefetini toplantı tutanağı işlettiklerini, davalı şirketin 21.12.2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerine, genel kurul yönetmeliğine ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ve iptal edilebilir olduğu için kararlar aleyhine butlanın tespiti ve iptal davası açıldığını, davanın İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esas sayılı dosyasında görüldüğünü, müvekkillerinin 21.12.2018 tarihli genel kurul toplantısında özel denetçi tayini talebinde bulunduğunu, çoğunluk oylarıyla özel denetçi talebi reddedildiğini, bu sebeplerle davacıların pay sahipliği haklarını kullanabilmesi amacıyla dava dilekçesinde ayrıntıları belirtilen sebeplerden dolayı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden davacıların şirketten bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığını, esas yönünden, şirketin tüm pay sahipleri ile her türlü bilgi ve belgeyi paylaştığını, davacının dava dilekçesinde davalı şirket aleyhine ileri sürdüğü hususların da gerçek dışı, kötüniyetli, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, dava şartı yokluğu ve hakkın kötüye kullanılması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 439. maddesi gereğince şirkete özel denetçi atanması davasıdır.
Davalı şirketin sicil kaydı ve 21/12/2018 günlü genel kurul toplantı tutanağı getirilip incelenmiştir.
Davalı şirketin 21/12/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, davacıların temsilcileri tarafından gündem dışı olarak şirkete 6102 Sayılı TTK 438/1. maddesi gereğince özel denetçi atanması talebinde bulunulmuş olduğu, yönetim kurulu başkanı tarafından özel denetçi atanmasını gerektirecek herhangi bir sebebin bulunmadığı beyan edilmiş olup işbu talep açıkça oylanmamıştır. Davacıların işbu özel denetçi atanması talebinin zımnen reddedilmiş olduğu sonucuna varılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 440/(1). maddesine göre ”Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.” işbu hüküm gereğince taraflara davetiye tebliğ edilmiştir.
Davacı …, 13/03/2019 günlü duruşmadaki beyanında, dava dilekçesinde belirtilen hususları aynen tekrar ettiğini, kendisi ve diğer davacıların davalı şirketin azınlık hissesine ait ortakları olduğunu, davalı şirket tarafından azınlık hisseye sahip olan kendilerine haklarının verilmediğini, haksızlığa uğradıklarını düşündüklerini, kendisinin 2015 yılana kadar yönetim kurulu üyesi olduğunu, 2015 yılında yapılan genel kurul ile şimdiki yöneticilerin atandığını, yönetim kurulu başkanı olan——————— çağırdığını, şirketin 10.000.000 Euro olan sermayesinin sıfırlandığını, bizzat kendisine söylediğini, davacılar olarak genel kurul öncesinde azınlık ortakları olarak sormuş oldukları sorulara yüzeysel olarak cevap verilmiş olduğunu, kendisinin yönetici oluğu dönemde kendisinden habersiz olarak hakim ortak olan ——- şirketinin 3.000.000 Euro kredi almış olduğunu ancak 2019 yılına gelindiği halde yaklaşık olarak şirketin 2.500,000 Euro civarında borcu bulunduğunu, bu krediden dolayı ————–şirketinin ne kadar komisyon aldığını bilmediklerini, bu hususu kendisinin sadece bilgi olarak bildiğini ancak yazılı bir delilin olmadığını beyan etmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”Genel kurulun reddi” başlıklı 439 maddesine göre ”(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmü yer almaktadır.
Yapılan yargılamaya göre, davacıların 21/12/2018 tarihinde yapılan şirket genel kurul toplantısında özel denetçi atanması yönünde talepleri olduğu, bu taleplerinin genel kurulca zımnen reddedilmiş olduğu, incelenen genel kurul toplantı tutanağı içeriğine göre azınlık hisseye sahip davacı ortaklar ile diğer ortaklar ve yönetim kurulu arasında şirketin işleyişi hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı ortakların şirketin hakim şirket konumunda olan ———————- lehine olacak şekilde zarara uğratıldığı iddiasında oldukları ancak işbu durumun 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 439/(2) maddesinde öngörüldüğü üzere mahkememizi ikna edici bir şekilde ortaya koyamamış oldukları, dinlenen davacı ortak …’ın beyanlarında da bu durumun bu şekilde olduğunu ”düşündüklerini” veya ”bilgi olarak bildiklerini”, bu hususta yazılı bir delilin olmadığını beyan etmesi karşısında özel denetçi atanması gerektirecek hukuki bir sebep olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. ‘
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan işbu özel denetçi atanması davasının REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——————-‘ne göre, 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 440/(2). maddesi gereğince KESİN olmak üzere, davacı … ile davacılar vekilleri ——————– ile davalı vekili ———- yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.