Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/142 E. 2021/447 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/142 Esas
KARAR NO : 2021/447

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; ———– %50 hisseye karşılıklı olmak üzere—-edildiğini, şirket hisselerim — alanında faaliyet göstermek adına yatırım yaptığını, ancak şirketin diğer hissedarları —- ulaşamadığını, bu ——– sonra şirketin imza yetkisine sahip yönetim kurulu başkanı —- görevlerinden istifa ettiklerini, hali hazırda şirketin seçilmiş yönetim kurulu üyesi olarak —- başkan ve başkan yardımcısının olmadığını, 25.06.2018 tarihinde 3 yıllık sürenin dolması ile mevcut yönetim kurulunun görevi sona erdiğini, bu tarihten itibaren yeni yönetim kurulu seçilemediğini, genel kurul toplantı çağrıları yapılmadığını, şirketin temsil ve ilzama yetkilisi de kalmadığını, şirketin hiçbir faaliyeti bulunmadığım, diğer ortaklara ulaşılmaya çalıştığını ancak sonuç alamadığım, şirketin herhangi bir yöneticisi ile hiçbir şekilde —- hakkının engellendiğini, ayrıca —– toplanamaması halinde fesih yönünden devamlılığın —- kabul edildiğini, kanunen yılda en az bir defa gerçekleştirilmesi gereken genel—- itibaren icra edilemediğini ve genel kurul toplantı çağrısı yapılmadığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle—yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen (—-) davaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmadığı görülmüştür.
Feri müdahil vekili davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava haklı nedenle şirketin feshi istemine ilişkindir. Davacı yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü şirketin feshini talep etmiştir. Davalı yanca herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkememizce deliller toplanmış bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Denetime uygun bulunan bilirkişi raporundan davalı şirketin ———— kurulunun görev süresinin 23.06.2018 tarihinde dolduğu,—– yapmadığı hali hazırda organsız olduğu anlaşılmıştır. —–….———– eksilmesi, dolayısıyla organsız kalması nedeniyle, organ eksikliğinin giderilmesi için şirkete ———– yapılması—giderilmesi amacıyla uygun süre verilerek bu eksiklikler tamamlanmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, gereksiz olan bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” belirtmiştir. Mahkememizce — kararı gereği organ eksikliğinin giderilmesi için şirkete kayyım tayin edilmiş ancak kayyım raporunda da belirtildiği üzere söz konusu bu eksiklik giderilememiştir.
Şirketin —— bulunan değerin rayiç değerinin tespiti için uzman bilirkişi heyete dahil edilmiş yapılan incelemede taşıtlar hesabında görülen —— borca batık olduğu tespit edilmiştir.——— borca —– tesbitinde sadece davalı şirketin kayıtlarına değil ,varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı ,bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.(—– karar sayılı ilamı )Yukarıda yazıldığı üzere rayiç değerler üzerinden yapılacak incelemelerden sonra şirketin borca batık olduğu sonucuna varılırsa bu durum şirketin amacına ulaşma imkanının kalmadığı anlamına gelir ve fesih için haklı neden oluşturur.Fesih bakımından bu haklı nedenin mutlaka bir ortağın kişiliğinde gerçekleşmesine de gerek yoktur.Yani bu durumun ortaya çıkmasında kusurun bulunup bulunmaması sonucu değiştirmez.Davalı şirketin varlıklarının rayiç değeri uzman bilirkişiler tarafından belirlenerek şirketin borca batık durumda olup olmadığı,bu halin süreklilik arz edip etmediği,ortaklara borçların ve alacakların durumu değerlendirilerek şirketin amacına ulaşma imkanının bulunup bulunmadığının tesbiti gerekmektedir. Kaydi değerler üzerinden yapılan inceleme ile şirketin malvarlığını kaybettiği gerekçesiyle fesih tasfiyeye karar verilmesi doğru görülmemiştir.)
Şirketin diğer ortağı—– — varlıklarını kişisel hesaplarına aktararak şirketin için boşalttıklarını, davacının hisse devrinin muvazaalı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ancak gelinen aşamada — yılından beri faaliyetinin olmadığını, şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini , anılan şartlarda şirketin devamının mümkün olmaması nedeni ile şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı asli müdahale talebinde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 65. Maddesi “(1) Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. (2) Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır. ” hükmünü getirmiştir. 66. Maddesi ise feri müdahaleyi düzenlemiş ” (1) Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir” hükmünü getirmiştir. Asli müdahale ayrı bir dava dilekçesi ile açılır ve harca tabidir. —- davacı ile aynı talepte bulunmuş şirketin feshini talep etmiştir. Usul ve esas bakımından asli müdahil olarak kabulü mümkün değildir. Ancak davacı ile aynı —-ve davaya katılmasında hukuki yararının olması gözetilerek feri müdahil olarak kabulüne karar verilmiştir.—- şirket —–hakkında ileri —– sorumluluğu davasının konusunu oluşturabilecek eylemler olup bu iddialar bu davanın konusu değildir. Yine davacının pay devrinin muvazaalı olup olmadığının incelenmesi gerektiği yolundaki beyanları da bu davanın konusu değildir.
Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davalı şirketin uzun zamandır organsız durumda olduğu ve bu eksikliğin verilen süreye rağmen giderilemediği, davalı —- beri zarar ettiği, borca batık vaziyette olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 531. Maddesi ” (1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve —- yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmünü getirmiştir.
Yine Türk ticaret kanununun 536/3 madde ve fırkası ” Şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hâllerde —— mahkemece atanır.” hükmünü getirmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararları gereği şirketin uzun yıllardır kar elde edememesi, sürekli —-olması, borca batık halde olması, —azınlık pay sahiplerinin haklarının— genel kurul toplantısının sürekli ve devamlı şekilde yapılaması gibi haller şirketin haklı nedenle feshi nedenlerinden olarak sayılmaktadır. —- davalı şirketin uzun yıllardır — rağmen giderilemediği, — dikkatte alındığında şirketin borca batık halde olduğu bu nedenle şirketin feshi için gerekli haklı nedenlerin dosyada subut bulduğu anlaşılmıştır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE,
——– sicil numarasında—– haklı nedenlerle FESİH ve TASFİYESİNE,
2-Mahkememizin———– kararı ile atanan yönetim/temsil—- hüküm kesinleşinceye kadar görevine devam etmesine,
3—– olarak Mali Müşavir—- atanmasına,
4——şirket malvarlığından karşılanmak üzere aylık 1.000,00-TL ücret takdirine,
5—- tahsil edilmek üzere davacı tarafça—- olarak mahkeme veznesine depo edilmesine, depodan sonra —–gibi görevine başlamasına.
6—- ücretinin davacı tarafça mahkememiz veznesine depo edilmesi ve ——– bu ücretin yargılama gideri olarak davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı şirkete ait tüm menkullerin/araçların kimde olursa olsun —tedbiren teslimlerine, talep halinde tedbirin— infazına,
8—– atanmasına dair kararın TTK’nın 283. Maddesi gereği şirketin feshine dair kararın kesinleştiğinde ilan edilmek üzere—- gönderilmesine,
9—– ücretinin ve ——tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
10-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Davacı yanca yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL nispi harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan——–davacıya ödenmesine,
12-Davacı tarafından yapılan —- masrafı olarak—- giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
13-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
14-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı asil ve feri — yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.