Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1109 E. 2020/355 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/1109 Esas
KARAR NO : 2020/355

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/01/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——— aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, bu icra dosyasından müvekkil bankaya borçlu ————- ihbarnamesi gönderildiğini, bankanın telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasının önlenmesi için haciz ihbarnamesinin icrasının teminatsız olarak durdurulmasını, haciz ihbarnamelerine konu olan borca ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle tebligatlar usulsüz olup dosyadan vekaletname sunma —– haricen haberdar olduklarını, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, 6100 sayılı HMK Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiğini, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceğini, açıklanan nedenlerin resen dikkate alınacak nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava haciz ihbanamesine karşı 3.kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
Takip alacaklısı takibin kesinleşmesinden sonra; borçlusunun, alacaklı olduğu üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için üçüncü kişilere “birinci haciz ihbarnamesi” tebliğ edebilir.
Birinci haciz ihbarnamesini alan üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın elinde bulunmadığı, haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcun ödenmiş, tüketilmiş veya kusuru olmaksızın telef olduğunu veya malın borçluya ait olmadığını, malın kendisine rehnedilmiş olduğunu veya emrettiği yere verildiği gibi bir iddiada ise; haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak itiraz etmelidir. Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal elinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın elinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile kendisine bildirir.
İkinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya elinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya elinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya elindeki malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya elinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.
Üçüncü haciz ihbarnamesini alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süre içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur.
Açılan menfi tespit davasında üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.
Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata da mahkum edilir.
Bu dava takibin yapıldığı yerde açılabileceği gibi üçüncü kişinin yerleşim yerindeki mahkemede de açılabilir.
Dava üçüncü kişi tarafından takip alacaklısına karşı açılır.
Bu dava maktu harca tabidir. İİK’nın 89/3-son cümlesindeki amaç; iyi niyetli üçüncü kişilerin kolaylıkla olumsuz tespit davası açmak suretiyle, iddialarını ispatlamalarını amaçlamaktadır.
Bu davanın konusu; üçüncü kişi / davacının, takip borçlusuna hiç ya da haciz ihbarnamesi ile haczedilen miktarda borcu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Bu dava ispat yükü davacı üçüncü kişiye düşer. Üçüncü kişi açtığı olumsuz tespit davasında takip borçlusuna borcu bulunmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını kanıtlamak zorundadır.
İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden dosyamızın arasına celp edildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu —-İcra Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamızın arasına celp edilmiştir.Celp edilen mahkeme kararı incelendiğinde ” davacı tarafa gönderilen haciz ihbarnamesine süresi içerisinde cevap verildiği halde muhabere yoluyla gönderilmesi nedeniyle dosyaya sonradan intikal ettiği, icra müdürlüğünce davacı bankanın 89/1 hacizi ihbarnamesine itirazlarının süresinde olduğuna karar verildiği bu nedenle davanın konusu kalmadığı anlaşılmış olup davalı alacaklının davanın açılmasında kusurunun bulunmadığı anlaşılmış ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış ve davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Süresinde haciz ihbarnamesine cevap verildiği ve icra müdürlüğünün icra mahkemesi kararının gerekçesinde de belirttiği üzere haciz ihbarnamesinin süresinde yapıldığına ilişkin kararı nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Nitekim Yargıtay ———Hukuk Dairesinin ——- Sayılı kararı da bu yöndedir.Davanın açılmasına tarafların sebebiyet vermediği anlaşılmakla vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2- Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 10,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Davacı tarafıdan yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı