Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2019/249 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/108
KARAR NO : 2019/249

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/01/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından ——————– aleyhine İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası ile rücuan alacak davası ikame edildiğini, davanın yargılama sırasında—– gelen yazı da şirketin — tarihinde re’sen terkin edildiğinin bildirildiği, bu sebeple —- ticaret sicil numaralı ——— ‘nin ihya edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– Sicil Müdürlüğü’nün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu sebeple yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince ———————-Memurluğu’nca gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
—————–Müdürlüğünün 29/01/2019 günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi gereğince müdürlükleri tarafından kendilerine yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yapılan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 07/07/2014 tarihinde re’sen terkin edildiği ve ticaret sicilinden silindiği bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu ——–. İş Mahkemesi’nin 15/01/2019 günlü cevabi yazısıyla —– Esas sayılı dosyası üzerinden davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 7. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde kanunda yazılı halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yapılan yargılamaya göre, ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirket hakkında ihyası talep edilen şirketin halen devam eden davasının bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak bildirimle yapılan ilana rağmen —————- Müdürlüğünce başvurusu bulunmadığından tasfiye edilmeksizin resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Derdest olan davanın sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden davanın olması sebebiyle davanın kabulüne, davalı —————yasal hasım olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğünün—- sicil nosuna kayıtlı bulunup — tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edilen —————————————————— 6102 Sayılı TTK 547 maddesi gereğince İstanbul Anadolu ——. İş Mahkemesinin 2017/1343 esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA,—————-Sicil Müdürlüğüne yeniden TESCİLİNE,
2- Kararın ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davalı yasal hasım olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı