Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1078 E. 2021/222 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/1078 Esas
KARAR NO : 2021/222

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:——— yaptığını ve sigortalının vefat ettiğini, müvekkili şirkete ve—-müvekkili şirkete sigortalı aracı kullanan——- kusursuz bulunmuş ve müvekkili şirket hakkındaki dava reddedildiğini, ——— incelemesinde de müvekkil şirkete sigortalı aracı kullanan ————-kusursuz bulunduğunu, belirlenen kusur oranına göre 18.09.2017 de davalı şirketten %25 kusur oranına göre 90.143,25 TL talepde bulunulmuş, talebimiz reddedilmiş ———— esas nolu takibe de davalıca itiraz edildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya herhangi bir cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ——– Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.—– kararı sonucu ödenen bedelin %25 kusur oranında rücusu ” şeklinde belirtildiği görülmüştür.Ödeme emrinin borçluya——— tarihinde ödeme emrine itiraz dilekçesi sunarak takibi durdurduğu görülmüştür.Nitekim ödeme emrine itiraz dilekçesinin —– tebliğ edildiği ve alacaklının da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 21/08/2019 tarihinde itirazın iptali davasını açmış olduğu görülmüştür.
20/11/2020 tarihli ara karar ile dosyanın Aktüerya konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde —— raporu mahkememize teslim edilmiştir.
——- tarihinde başlatılan ——— sayılı icra takibine, borçlu tarafından yapılan borca itirazın kısmen iptali ile 89.250,00 TL. asıl alacak ve 24.112,63 TL. işlemiş faizi olmak üzere toplam 113.362,63 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği, şeklinde tespitte bulunarak raporu mahkememize teslim etmiştir.
Davacının rücu talebine konu —- kararı sonucu taraflarınca ödenen bedeldir.Nitekim belirtilen tahkim kararında davacı sigortanın ve davalı sigortanın müteselsilen sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır.Dolayısıyla öncelikle incelenmesi gereken husus 6098 sayılı TBK’nın müteselsil borçluluğa ilişkin ve müteselsil borçlulardan kendi payından fazlasını ödeyen tarafın iç ilişkide rücü etmesine ilişkin hükümlerdir.6098 sayılı TBK’nın 61. Ve 62. Maddesi madde başlıkları ile şu şekildedir :
”2. MÜTESELSİL SORUMLULUK
A. DIŞ İLİŞKİDE
Madde 61- Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
B. İÇ İLİŞKİDE
Madde 62- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.”
Öncelikle incelenecek husus rücuya tabi bir alacağın -borcun mevcut olup olmadığıdır.Dava dışı esas tazminat alacaklısı——– tazminat dosyamız davacısı ve davalısından müteselsilen alınarak —-şirketlerinin hakem heyeti kararına ilişkin itirazı üzerine ——–Karar sayılı kararı ile itirazların reddine karar verilmiştir—- İtiraz hakem heyeti kararının temyiz edilmesi sırasında temyize konu borç takibe konulmuş ve takip sırasında belirtilen borç dosyamız davacısı tarafından ödenmiştir.Eldeki takibe ve davaya konu miktar davacımız sigorta tarafından temyiz aşamasında olan dosyaya ilişkin yapılan ödemedir.Nitekim dava sırasında dosyamızadaki rücu talebine konu—-tarafından kaldırımış ve başvurunun reddine karar verilmiştir.
Müteselsil sorumlulardan kendi payından fazlasını alacaklıya ödeyen borçlunun alacaklarının haklarına halef olacağı kuşkusuzdur.Ancak kendi payından fazlasını ödeyen borçlunun iç ilişkide diğer müteselsil borçlulara payları oranında rücu edebilmesi için ödemiş olduğu borcun mevcut olması gerekmektedir.Dava dışı esas alacaklının başvurusu sonucunda —–tarafından verilen kararın Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda kaldırılarak başvurunun reddi sonrasında davacı sigortanın haklarına halef olduğu dava dışı alacaklının alacaklı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.Davacı sigortanın takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı görülerek kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.Nitekim davanın müteselsil borçluların ödemiş olduğu kendi payından fazlasına ilişkin bedelin ,ödemiş olduğu bedel miktarınca alacaklının haklarına halef olarak açmış olduğu rücuen tazminat davası olduğu gözetilerek—- 13/4.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 968,14 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 908,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- 13/4e göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.