Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1076 E. 2020/181 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1076 Esas
KARAR NO: 2020/181
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/08/2019
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ———-aleyhine, müvekkil ——— borcundan dolayı——– İcra Müdürlüğünde icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı————— tarihinde icra dosyasına takibe ve müvekkile borcu bulunmadığından bahisle asıl alacağa haksız itirazda bulunulduğu, dilekçeye ek olarak sundukları evraklar neticesinde belge münderecatına ilişkin bir itirazın söz konusu olmadığı, ilgili evraklarla borcun varlığının aşikar olduğu, bu nedenle davalının borca itirazının hukuken mesnetsiz, haksız ve kötü niyetli olduğu, müvekkili ————- icra takibine itiraz edilmesi üzerine dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığı, taraflar arasında anlaşmaya varılamadığı, ekspertiz raporlarının delil niteliği taşıdığını belirleyen yasa kuralı ile sigorta ekspertizlerinin sigortalayan ve sigorta ettirene karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği tazminat yükümlüğünü doğuran olayların nedenlerini de ortaya koyan raporlarının hukuken geçerli belge niteliği taşıdığının kabulünün zorunlu olduğu, sabit olan hasar tazminatına haksız itirazda bulunan kötü niyetli davalı aleyhine alacak rakamının %20 sinden az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, davanın kabulüne, borçlunun takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, iaize ve ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptaline. ——- İcra Müdürlüğünün ————— esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan diğer davalı ——— sevk ve idaresindeki davalı müvekkil şirkete ait —–plakalı araç ile ———- Şubesinin ışıklı tabelasına —–(— tarihinde çarpılması——– oluşan maddi hasarın mevdana getirdiği zararın tazminin sigorta poliçesine karşılık karşılandığı hem araç sürücüsüne hem de zarar veren aracın ruhsal sahibi olan müvekkil şirket alevhine ————sigorta bedelin tahsili için ————-İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığı, icra takibine konu ödeme emrinin ———— tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiği —– tarihinde süresi içinde yargılama gerekliğinden borcun tamamına itiraz edildiği, dava konusu kazada kusur oranı doğrultusunda işlem yapılması gerektiği, kabııl anlamında olmamak kaydı ile kaza ile ilgili olarak kaza tutanakları, ekspertiz raporu ve diğer evrakların dava dilekçesi ekinde tanıtlarına gönderilmediği, herhangi bir kusur incelemesi olup olmadığının kıratlarından bilinmediği, kazada kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi gerektiği, ortada b:r kusur tespiti yapılmadan davacı yanın müvekkil şirketten maddi hasar bedelini talep etmesinin doğru olmadığı, müvekkil şirket alevhine vapılan icra takibinin ve davanın yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle dananın reddini, haksız takip nedeniyle davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kölüniycl tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosya kapsamında bulunan Dilekçeler, Belgeler, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı,Ekspertiz Raporu, Bilirkişi raporu,
Makine Mühendisi ve Sigorta Hukuku Konusunda Uzman bilirkişi Heyetinin ————- tarihli raporunda özetle; Aracın teknik ve fiziksel özelliklerini göz önüne bulundurmadan tedbirsizce araç kullanması sonucunda ———- Şubesi ışıklı tabelasına çarpan —— plaka sayılı aracın sürücüsü ——— meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, reklam panosu için oluşan zarar tutarının KDV dâhil ——– olduğu, davacı ——- dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu ————– hasar tutarını T.T.K. 1472. maddeye dayanılarak zarar sorumlusu davalı araç maliki ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen rücuen talep etme hakkının olduğu kanaatine varıldığının anlaşıldığı,
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında görülmekte olan ——– İcra müdürlüğünün ————– esas sayılı icra takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
TTK m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak —— gün ve —— sayılı ——– Kararında da belirtilmiştir. — gün ve ——- sayılı ——- Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; —– sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 52. Maddesine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
——— Genel Kurulunun————– sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; uyuşmazlık davacı sigorta şirketi tarafından yangın poliçesi ile sigortalı ————– Şubesinde bulunan tabelaya davalının kullanımında bulunan aracın çarpması nedeniyle, 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsili isteminden kaynaklanmakta olup, davacının haklarına halef olduğu bankanın ve davalılardan araç malikinin tacir olması nedeniyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasına bakmakla mahkememiz görevlidir.
Somut olayda; davalıların sürücüsü ve işleteni oldukları —- plakalı aracın, ————Şubesinde bulunan tabelaya çarptığı, mahkememizce alınan denetime ve hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun, hasar gören tabeladan kaynaklanan hasar bedelinin——– olduğunun, meydana gelen hasarın —————- poliçe teminat limitleri kapsamında olduğunun, hasar tutarının TTK 1472 maddesi gereği davalı araç maliki ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsili talebinin yerinde olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ———–İcra Dairesinin——— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu şekilde devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan ——- üzerinden % 20 oranında olmak üzere ——– icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.249,86 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 209,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.040,61 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 209,25 TL peşin harç ve yargılama gideri olarak yapılan 1759,90 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekili davalı asil ve davalı ——– vekilininin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde———Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2020