Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1043 E. 2020/696 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1043 Esas
KARAR NO : 2020/696
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı—— müvekkili nezdinde —– tarihleri arasında ——— olduğunu, sigortalı firmanın dava dışı ——emtianın bir kısmını davalı ———– tarihinde sevk edildiğini, nakliye aracının ———- taşındığını ve emtianın tahliye esnasında hasırlı ve eksik olduğunun tespit edildiğini, hasarın nakliye esnasında meydana geldiğinin ekspertiz raporunda tespit edildiğini, nakliyeci firma olan davalının merkezinin ———- olduğunu, müvekkili tarafından hasara ilişkin taleplerin nakliye firmasının —– acentesi olan diğer davalı olan ———– yöneltildiğini, müvekkilinin sigortalısının zararını karşıladığını, davalılara rücu imkanının bulunduğunu, borcun tahsili ————- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğunu, davalının icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile birlikte yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine itirazdan sonra itirazın iptali davasının — yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiğini, davanın — yıl sonra açıldığını, bu nedenle süre yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, ——- tarihinde hasarın meydana geldiğini, sigortanın rücu hakkının — yıllık zamanaşımına tabu olduğunu ve bu süre içinde rücu hakkının kullanılmadığını, haksız fiil hükümlerinde — yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiğini, müvekkilinin acente olduğunu ve bu durumun konşimendota yer aldığını, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin acenteliğini kapsamında ———- Plakalı nakliye aracına ait taşımanın olmadığını, davacının bu ispatlaması gerektiğini, müvekkili tarafından sadece —— plaka nolu araç için acentelik hizmeti verdiğini, müvekkilinin dava dışı fiili taşıyıcı———–acentesi konumunda olduğunu, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, taşıma taahhüdünde bulunan komununda da olmadığını, müvekkilinin taşıma işini gerçekleştirmediği için herhangi bir kusurunun da bulunmadığını, hasarın nedeninin tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sadece acente olduğunu ve taşıma ambalajlama ve yükleme işlerini gerçekleştirmediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce imza incelemesi için dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. ——— tarihli bilirkişi raporu özetle, uyuşmazlığa konu davada CMR Konvansiyonu hükümlerinin Konvansiyonunda bulunmayan hükümler yönünden Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, ihtilaf konusu olan taşımada — numaralı davalı ————- aracı acente sıfatına haiz olduğunu, TTK m.926/1, 105/3 hükmü uyarınca meydana gelen kısmı hasar nedeniyle hata ve kusur atfedilemeyeceğini, somut olayda fiili taşımayı gerçekleştiren ——– hasara neden olduğu, navlun-taşıma aturasını düzenleyen akdi taşıyıcı—————- fiili taşıyıcı ile birlikte müştereken ve müteselsilen hasardan CMR m. 17/1 hükmü uyarınca sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce imza incelemesi için dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —– tarihli bilirkişi raporu özetle, Davalı takip borçlusu olan ——————————–acente olduğu, bu nedenle CMR Konvansiyonu gereği taşımada rol alan taşıyıcılardan biri olmadığı için meydana gelen hasardan sorumluluğunun olamayacağı, bu nedenle başlatılan takibe itirazının yerinde olacağı, taşımada meydana gelen hasarın, hatalı istif ve ambalajının emtiaya uygun ve yeterli olmamasında kaynaklanması nedeniyle, CMR Konvansiyonu 17’nci maddenin 2. ve 4. paragrafları gereği taşıyıcıların derdest davada kendisine akdi taşıyıcı olması nedeniyle husumet yöneltilen ———— sorumluluğunun olamayacağı, bu nedenle başlatılan takibin yerinde olmadığı, sigorta açısından, poliçede yazılı şart gereği, eksper tarafından da hatalı istif tespit edildiği halde, hasarın teminat kapsamında olmaması gerektiği halde, tazminat ödemesi yapan davacı — ödemesinin bir hatır ödemesi ———– olacağı, böyle bir ödemeden dolayı halefiyet şartlarının tam olarak oluşamayacağı, bu nedenle davacının başlattığı takibin yerinde olamayacağı, davalıların meydana gelen hasarda sorumlu olduğu ve hasarın poliçe teminat kapsamı içinde kaldığı yönünde kanaate vararak hüküm kuracağı takdirde, davacı ——-, davalı akdi taşıyıcı ———- firmasından ödemiş olduğu tazminatı rücuen talep etmesinin ve bu yönde başlatılan takibin yerinde olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığını beyan etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı —– dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Getirtilen ————— sayılı takip dosyasında davacı tarafça davalılar hakkında başlatılan takipte davalılara ödeme emrinin tebliği ile süresinde takibe itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dosyada toplanan deliller uyarınca davacının davalılardan rücuen talepte bulunup bulunamayacağı, zararın davacı ——- kapsamında kalıp kalmadığı, hasarın hangi aşamada meydana geldiği, buna göre davalıların sorumluluğunun tespiti ve hasarın miktarının belirlenmesi bakımından dosya konu uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, ———— tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda dava konusu olayın meydana geliş şekli değerlendirilerek ve davacı ——— düzenlenen nakliyat sigorta poliçesi hükümleri de incelenmek suretiyle hasarın nakliyat poliçesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, hasarın genel olarak hatalı istif ve ambalajının emtiaya uygun ve yeterli olmamasından kaynaklı olduğu belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, taşımada meydana gelen hasarın hatalı istif ve ambalajının emtiaya uygun ve yeterli olmamasından kaynaklanması nedeniyle sigortacı açısından poliçede yazılı şart gereği eksper tarafından da hatalı istif tespit edilmesine rağmen hasarın teminat kapsamı dışında kaldığının kabulü ile tazminat ödemesi yapan davacı —— ödemesinin bir hatır ödemesi——— olduğu değerlendirmeleri ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davalılar hakkındaki davasının REDDİNE,
2-Davalı ———- tazminat talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gereken 78,86 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,46 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davalı ——— kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 1.354,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——– VERİLMESİNE,
5- Davalı ——- vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 1.354,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı——- VERİLMESİNE,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
7 -1.320,00 TL Arabulucuk ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak karar verilerek Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 20/10/2020