Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1029 E. 2019/870 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/277
KARAR NO: 2019/817
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin—- Esas, —Karar , — Tarih ve—- kesinleşme tarihli ilamı ile mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Şile İcra Müdürlüğüne gönderildiğini ve davalı borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini beyan ederek davalı tarafın Şile İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası yetkisizlik kararı üzerine Şile İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasına tevzi edildiği, takip dosyasının incelenmesinde; borçluya örnek 7 nolu ödeme emrinin — tarihine tebliğ edildiği, borçlunun —- tarihinde takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
— tarihli duruşmada , faiz miktarının hesaplanması konusunda dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişinin raporunda ise ;davalının temerrüt tarihinin Şile -.İcra Dairesinin takip tarihi olan —- tarihi olarak kabul edilip hesaplamanın yapılacağı, talep edilen —TL işlemin faizde faiz tutarının — yılında ticari işlerde uygulanan %10,50 oranında talep edildiğinin anlaşıldığını , fatura tarihinin — takip talebi ile istenen tutarın —TL , takip tarihinin -, temerrüt tarihinin -, dava dilekçesi tarihinin, – gecikme gün sayısının 20, faiz oranın %10,50 , faiz tutarının 40,83 TL , toplam —-TL olduğu belirtilmiştir.
Dava faturaya dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu çekişmesizdir.Uyuşmazlık davaya konu fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır.Takibe konu icra dosyasında ödeme emrine itiraz eden borçlu ,davacı tarafından kendilerine ayıplı ifada bulunulması nedeniyle fatura bedelinin ödenmediğini bu nedenle borçlu bulunmadıklarını beyan etmiştir.Ödeme emrine itiraz dilekçesinde taraflar arasında yer alan hukuki ilişki kabul edilmekle uyuşmazlık davacının edimlerini ayıplı şekilde ifa edip etmediği hususunda toplanmaktadır.Hukuki ilişkinin varlığını ispat yükümlülüğü alacaklı olmakla birlikte ,ifanın ayıplı olduğunu ispat yükü davalı-borçlunun üzerindedir.Davalı taraf ifanın ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir delil sunmamıştır.Davacının takipten önce davalıya yönelik herhangi bir ihtarname göndermediği anlaşılmakla borçlunun takip öncesi temerrüde düşürülmediği anlaşılmış ve işlemiş faiz talebi reddolunmuştur.
İcra-İnkar tazminatı İİK 67/2 maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için :1) Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir,2) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır 3)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır 4) İcra inkar tazminatı talep edilmiş olmalıdır 5)Borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazında haksız olması gerekir 6)Alacak likit olmalıdır.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ,— E. ve —- K. Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin —- E. ve —- K. Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU —-E., —K. Sayılı —- tarihli kararında itirazın iptali hakkında kısmen kabul kısmen red kararı verilmesinin icra-inkar tazminatına hükmedilmesini engellemeyeceğini ,her uyuşmazlığın kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ve mahkememizce yapılan yargılamada davanın kabul edilen kısmı açısından yuzde 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; davanın kısmen kabulü ile Şile İcra Müdürlüğünün —– E.sayılı dosyasında asıl alacak miktarı olan -TL üzerinden itirazın iptali ile takibin —TL asıl alacak miktarınca devamına, asıl alacağa icra takibinden itibaren ticari faiz işletilmesine,asıl alacak miktarı olan —- TL üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,işlemiş faize ilişkin talebin reddine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile Şile İcra Müdürlüğünün —– E.sayılı dosyasında asıl alacak miktarı olan —- TL üzerinden itirazın iptali ile takibin —-TL asıl alacak miktarınca devamına, asıl alacağa icra takibinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Asıl alacak miktarı olan 7.000 TL üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
4-Davada kabul edilen 7.000 TL lik asıl alacak yönünden alınması gereken 478,17 TL harcın peşin alınan 29,20 TL harçtan düşümü ile geri kalan 448,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davada reddedilen 392,67 TL lik işlemiş faiz yönünden alınması gereken 44,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 741,60 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 702,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 14 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 0,74 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 2.725 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 392,67 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 19.11.2019