Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1027 E. 2021/431 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/1027 Esas
KARAR NO : 2021/431

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —-dava dilekçesinde özetle;—-şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalının— borçlu olduğunun tespit edildiği ve tutarla ilgili olarak davalı şirket aleyhinde cari hesaba dayalı icra takibi başlatıldığını, borcun —-davalıya muhtıra gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin — ticari —bulunduğunu fakat davacıya borç bulunmadığını aksine davacıdan alacaklı olunduğundan hareketle davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava müflis——- adına—- — açık hesap ilişkisine dayalı olarak başlatmış olduğu ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
—— Esas sayılı takip dosyasının mahkememiz dosyası arasına celp edildiği görüldü.
—– tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavire tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş—- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Sayın Mahkemenin —– salonunda ibraz edilmesi, tarafların yerinde inceleme talep etmesi halinde defterlerin bulunduğu yer ile incelemede muhatap alınacak— bilgilerinin inceleme gününden 2 hafta öncesinde yazılı olarak beyan edilmesi gerektiği hususlarında karar kurulduğu, buna karşın tarafların belirtilen gün ve saatte defter belgelerini ibraz etmediği ve ayrıca yerinde inceleme de talep etmediği görüldüğünden taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı,
Dosyada —– ibraz edilen—bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerinin incelendiği, davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 116.293,30 TL olduğu hususunun tüm raporlarda belirtildiği, buna karşın ilgili tutarın davacıya—— temin edildiği ve davacının ilgili alacağının— dair herhangi bir tespitin yapılmadığı, bu nedenle ilgili bilirkişi raporlarının huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın çözümü noktasında yeterli gelemeyeceğinin anlaşıldığı,
Taraf ticari defter belgelerinin incelenememesi —- beyannamelerinin değerlendirmede dikkate alındığı, buna göre —– davalıya herhangi bir satış gerçekleştirmediği, —- beyannamesinin —-tarafından gönderilen müzekkere ekinde ——- kayıtlarına intikal ettirdiği,
.Davalının kayıtlarına intikal ettirdiği 3 adet fatura ile ilgili 8 günlük yasal itiraz süresinde herhangi bir itiraz gerçekleştirmediğini dosya kapsamından anlaşıldığı, buna karşın ilgili faturaların ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalının dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği,
—beyannamelerinin uyuşmazlığın çözümü noktasında yeterli olacağı kanaatinin—- takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın — dosyada herhangi bir fatura sureti olmadığı için uygulanan——- tespit edilememiştir
İcra takibi ile birikmiş faiz talebinde bulunulmadığı,”– bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin——–tarihli duruşma ara kararında —– ara kararı — vekilinin duruşmadaki beyanı doğrultusunda ——-dosyası üzerinden davacı — incelenerek ek rapor alınmasına,” şeklinde ara karar —raporunu mahkememize sunduğu görülmüştür.
Bilirkişi Ek raporunda özetle;
Davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış kapanış ——beratların süresi içerisinde alındığı,
—– çeşitli tarihlerde ibraz edilen bilirkişi raporlarında davacı—— borçlu olduğu belirtildiği, davacıya —- görünen rakamın raporlara konu edildiği ve hiçbir raporda borç tutan ile— inceleme yapılmadığı,
28.02.20217 tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının —göründüğü, davalı adına düzenlenen faturaların ibraz edilmemesi nedeniyle borcun dayanağının tespit edilemediği,
Huzurdaki dava ile davalıdan istenen —- davacıya ödenip ödenmeyeceği noktasındaki nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Her ne kadar takip cari hesap alacağı adı —- taraflar arasındaki ilişki açık hesap ilişkisidir
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesaba değil açık hesap ilişkisine dayalı olduğu anlaşılmış ve mahkememizce bu yönde yargılama sevk ve idare edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, —– şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın —— olduğu,süresinde itiraz edilmemekle —-yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin —– olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.—- ,davalının —– miktarınca mal alımı yaptığını —- bildirdiği görülmüştür.Dolayısyla davalının davacıdan— bildirmiş olduğu miktarca mal alımı yaptığı anlaşılmakla davalının ticari defterlerini sunmaması nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadğı tespit edilememiştir.Davacı tarafın açık hesap ilişkisine konu faturaları sunmaması nedeniyle ne —alacağı olduğu tespit edilemediğinden davanın ispat edilen 102.252,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Davalı trafın—- kendi yapmış olduğu bildirimler — olduğu görülmüş ve alacağın likit -belirlenebilir olduğu göz önüne alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Tarafların tacir olması nedeniyle temerrüd faizi olarak avans faizi talep edilmesinin uygun olduğu tespit edilmiştir
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
———- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 102.252,00 TL üzerinden iptaline, kabul edilen 102.252,00 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 102.252,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 102.252,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 6.984,83 TL harçtan peşin alınan 1.404,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.580,30 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.404,53 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan—- alınması gereken 13.663,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 283,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.083,80 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 952,94 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kabul red oranına göre belirlenen ——— davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen——- ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı