Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1022 Esas
KARAR NO : 2021/590
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kambiyo senetlerinden dolayı; ———- ile usul ve kanuna aykırı olarak icra işlemi başlatıldığını icra işlemine dayanak gösterilen kambiyo senetlerindeki imzanın müvekkil şirketin önceki ve sonrası yetkililerine ait olmadığını, müvekkil şirketin kaşesi basılmak suretiyle sahte imza ile keşide edilen bono ile icra takibine konu edildiğini belirterek, haksız ve dayanaksız icra takibinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, yapılacak olan bilirkişi incelemesinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, ciro zincirindeki kopukluk olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, haksız kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olarak tesis edilen davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır.—— tarihli bilirkişi raporu özetle, Belgelerin analizi sonucunda elde edilen bulgular ışığında; İnceleme konusu çekteki imza ile——–belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan benzemezlikler nedeni ile, ———- bedelli çekteki birinci cirantacı kaşesi üzerindeki imzanın, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla,—— eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; İ.İ.K’nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir.
—— dosyanın borçlusu olan davacı——— tarafından borç ödemesi yapılarak dosyanın infaz olduğu anlaşıldığı bu haliyle açılan işbu menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış;——– seri nolu senet aslı ile;
—- ait imzaları içeren ——– tarihli ticari müşteri sözleşmesi aslı;
——ait imzaları içeren—– tarihli istiktap tutanağı, ———— Sözleşmesi ve ek asılları
———tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi incelemesine konu edilmiş olup bahsi geçen bilirkişi raporunda; ————- belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan benzemezlikler nedeni ile ————– bedelli çekteki birinci cirantacı kaşesi üzerindeki imzanın karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ———– kanaatine varıldığı görülmüştür.
Davalı vekilinin bir diğer savunması ise ” davacı şirket ile çekteki ilgililer ———-önceden bankalara ibraz edilen çeklerin de incelenmesini talep etmekteyiz . Haricen öğrendiğimiz bilgilere göre tarafların aralarındaki ticari ilişkiler neticesinde birbirlerine çek keşide ettikleri ortadadır.” şeklindeki savunmalarının karşılanması amacıyla mahkememizce araştırma yapılmış olup benzer konuya ilişkin ———— sayılı ilamında; “Mahkemece davacılar tarafından aynı yöntemle oluşturulmuş dava konusu olmayan çeklerin ödenmiş olmasına ve ödenen çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının dava konusu çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının aynı kişiye ait olduğuna dair alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davaların reddine karar verilmiştir. Ancak aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacıların işbu dava konusu çeklerde ki imzalara itiraz etmelerine engel teşkil etmez.” şeklindeki açıklamaları ile imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olması, davacının imza inkarında bulunması, mezkur —– kararının ışığı altında aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacının işbu dava konusu çekteki imzaya itiraz etmesine engel olmayacağı hususları hep bir arada değerlendirilerek davalı vekilinin işbu paragraftaki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan — tarihli bilirkişi raporuna göre; ———–konu çekteki imzanın davacı şirketin eski ve yeni yetkilisine ait olmadığının anlaşılmış olması ve imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olması hasusları hep bir arada değerlendirilerek davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacaklı hamil imzaya itiraz eden borçlunun imzasının sıhhatini bilemeyeceği nazara alınarak senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemeyeceğinden senetleri takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu ispatlanamadığından davacı borçlu lehine davalı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Bir diğer husus ise davacı borçlu lehine temerrüt faizine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususudur. Davacı borçlu istirdat davasını kazanırsa yalnız alacaklıya icra takibinde ödemiş olduğu paranın değil, aynı zamanda davacının icra takibinde ödemiş olduğu icra harç ve giderlerinin de davalı alacaklı tarafından davacı borçluya ödenmesine karar verilir; bu kararda davalı ——- de mahkum edilir. Bundan başka davacı borçlu faiz talep etmiş ise davalı alacaklı ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir —– Sonuç olarak davacı istirdat davasına dönüşen işbu davada ——- tarihli dilekçeleri ile ticari faiz talep ettiği hususu nazara alınarak talep gibi faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Davacının ——sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3- Davacının icra dosyasına yatırıldığı anlaşılan ———- tarihinden itibaren avans faiz ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya iadesine,
4-Kötü Niyet Tazminat Talebinin Reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.150,71 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 1.288,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.861,83 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.602,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 853,88 TL peşin harç, Islah Harcı 435,00 olmak üzere toplam 1.333,28 TL ile 1.837,35 TL ( Bilirkişi ücreti, Kep reddiyatı, posta masrafı, elektronik posta masrafı, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 3.170,63 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/07/2021